Ülkemiz hayvan varlığı açısından, oturup ağlanılacak durumda. İneğe sadece bir inek olarak bakmak ise durumun vahametini gösterir. İnek sadece beş yüz kilo et değildir. Eski zamanları belki hatırlayanlarınız vardır. Köylerde beslenen küçükbaş, büyükbaş hatta tavukların bile ismi olmuştur. Aile üyesi konumunda severek beslenirlerdi. Bugün ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik bunalımının içinde yaşamaya çalışan bir inek, ömrü boyunca vereceği kilolarca sütü ve her sene doğuracağı buzağılarıyla birlikte kesime gidip yok olmaya mahkum potansiyel değerdir. İneğin bu potansiyelini açığa çıkarmaya yardımcı olacak pek çok meramız da imara açılmış ve mera olarak milli servete katkısı engellenmiştir. Mazotun fiyatı bir sene sabit değil, tohumun, gübrenin fiyatı bir sene sabit değil, yemin fiyatı bir sene sabit değil, yoğurdun, peynirin, paket sütün fiyatı bir sene sabit değil fakat çiğ sütün fiyatı sabittir. Adı üstünde "süt ineği" hastalanmazsa ya da çok yaşlanmazsa kesinlikle kesime gönderilmez.
Yem bayileri bile artık isyan ediyor. Müşterilerine bir ay içinde attıkları mesaj sayısı, altıyı buluyor. Nasıl hayvanlarını besleyip üretim yapacak üretici? Süt ineği yetiştiricileri, içleri kan ağlayarak bu büyük zarardan kurtulmak için gözü gibi baktığı ineklerini kesime gönderip, üretimi sonlandırma kararı alıyor. Üreticiler, yıkılarak kesime gönderdiği ineklerden de zarar ediyor. Et fiyatları daha da pahalanıyor, ithalat lobileri kazanıyor, vatandaş kaybediyor. Tavuğa ve yumurtaya gelen yeni güncelleme de basit beslenmemizi açlık seviyesine indiriyor. Açlık seviyesinin bir altı nedir, yakın zamanda göreceğiz gibi gözüküyor. Uzun vadede ise tarım ve hayvancılığı bırakmak zorunda kalan insanların işsizliği, daha da acı bir kıvama gelecek. Hayvan varlığımız artması gerekirken daha da azalacak ve gelecek nesillerimizin gıda güvencesi yok edilecektir. Bu sonucun sebebi sadece yem fiyatlarının artması mı? Yoksa hayvanların neredeyse bedavaya beslendiği meraların yok olması mı? Mera alanlarına dikilen konutlar için herkes çok mutluydu. Çiftçiler bile. Merana sahip çıkmazsan ne olacaktı ki?
Tarım yazarı Ali Ekber Yıldırım' ın yazısında durum şöyle özetleniyor:
"İnanılır gibi değil!
- Gıda Komitesi’ nin talimatıyla çiğ süt fiyatı 7,5 lirada sabitlendi.
- Tarım Bakanlığı 20 kuruşluk primi artırmadı.
- Süt tozu ihracatı kısıtlandı.
- Ülkenin her yerinde üretici içi kan ağlayarak süt ineklerini kesiyor.
Buna dur diyecek kimse yok mu?"
İyi haftalar.
YAZARLAR
Yayınlanma: 26 Eylül 2022 - 09:44
İnanılır gibi değil
Ülkemiz hayvan varlığı açısından, oturup ağlanılacak durumda
YAZARLAR
26 Eylül 2022 - 09:44
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir