Merhaba sevgili okurlar, nasılsınız? Bugün sizinle bir şeylere nasıl karar verdiğimiz üzerine konuşmak istiyorum. Biri size sevdiğiniz ama şu an hayatta olmayan bir ünlünün kaç yaşında vefat ettiğini sorsa ya da siz yabancı bir dilde bir şarkı dinlerken dünya üzerinde kaç kişinin bu dili konuştuğunu düşünseniz bu sorulara nasıl cevap verirdiniz? Bu sorularla ilgili en az bir tahmininiz olacaktır işte bu tip kararlar verirken bazı kısa yollar kullanırız.
Nobel ekonomi ödülü sahibi Daniel Kahneman ve deneysel psikolog Amos Trevesky 1974 yılında yayınladıkları makaleyle, insanların olasılıkları değerlendirme davranışlarını etkileyen bilişsel kısa yolları açıklamışlardır.
Temsiliyete bakarak karar verme etkisi
Bireysel olarak bizler, bir olayın gerçekleşmesi olasılığı hakkında bir cevap vermemiz gerekirse temsiliyete bakarak karar vermeye çalışırız. Buna temsililik de denmektedir. Örneğin, arkadaşımız bize birinin kişiliğinden bahsedip, bize o kişinin ne iş yaptığını sorduğunda cevabımız anlatılan özellikler bizde hangi meslek sahiplerini temsil ediyorsa cevabımız o olur. Temsililik kısa yolunun kullanılması günlük hayatta ciddi yanlış anlamalara sebep olmaktadır. Yazı tura atmak gibi şansa dayalı olaylarda, üst üste yazı gelmesi insanlara bir sonraki atışta tura geleceğini düşündürtür.
Hazırda bulunma ya da görünürlük etkisi
Günlük hayatımızda karar alırken hikayelerden etkileniyoruz. Tahmin etmemiz ya da cevap vermemiz gereken durumlarda aklımıza birçok olay geliyor. Bireyler, bir olayın olma sıklığını, o olayla ilgili örneklerin aklına gelme sıklığı veya kolaylığına göre değerlendirir. Büyük bir durum ya da sık gerçekleşen bir olaysa aklımıza daha hızlı gelmesi olasıdır. Bu durumda sık okuduğumuz ya da gördüğümüz dikkat çekici haberler neticesinde bu olayların daha sık yaşandığı yanılgısına düşüyoruz. Örnek vermek gerekirse, magazin haberlerinde ünlülerin boşanma haberlerine çok rastladığımız için ünlü insanların diğer insanlara oranla boşanmalarının daha yüksek olduğunu düşünürüz üstelik bu çıkarım için elimizde geçerli bir veri de yoktur.
Çıpalama etkisi
Doğruluğu hakkında emin olmadığımız bir tahmin sorusunda soruda geçen bir nicel bir ifade cevabımızı etkiler şöyle ki; Almanya’da yapılan bir araştırmaya göre, 15 yıldan fazla mesleki tecrübesi olanlar arasından seçilen bir hakim grubuna, hırsızlık yaparken yakalanan bir kadına nasıl bir hüküm verecekleri ayrı ayrı sorulmuştur. Hakimler karar vermeden önce, önlerinde sadece 3 veya 9 gelebilecek şekilde ayarlanmış bir zar atılmıştır. Araştırmada, karar aşamasına gelen hakimlerin uygun gördükleri ceza sürelerinde şaşırtıcı sonuçlar ortaya çıkmıştır: Zarda 9 sayısını gören hakimler, hırsıza ortalama 8 ay hapis cezası uygun görürken, zarda 3 sayısını gören hakimler, ortalama 5 ay hapis cezasını uygun görmüşlerdir. Zardaki sayı her ne kadar konudan bağımsız ve rastgele olsa da, zihnimizde çapa etkisi yaratarak, karar verme sürecimizde çok güçlü bir etki yarattığını söyleyebiliriz. Bir başka örnek ise mağaza veya internet sitelerindeki fiyat etiketlerinde indirimden önce ürünün önceki fiyatının da yazılması bizde çapa etkisi oluşturur ve ürün üzerinde uygulandığı söylenen indirim bize daha çekici gelir. Böylelikle de ürünü satın alma ihtimalimiz artar.
Çoğumuzun yoğun hayatları var ve her şeyi düşünerek analiz edecek zaman bulamıyoruz. Tahminlerimizi çoğu zaman hızlı, pratik ve yararlı olduğu için kullanıyoruz. Pratik kurallar ve kısa yollar çok işe yaramasına rağmen sistematik hatalara neden oluyor. Beyninizin nasıl çalıştığını ve ne kadar kolay aldandığını öğrenmek, hayatta çok daha sağlıklı kararlar almanızı mümkün kılabilir.
Sistematik hatalardan uzak, sevgiyle kalın...
Mukaddes Gezer
YAZARLAR
Yayınlanma: 25 Aralık 2021 - 09:36
İnsan nasıl karar verir?
Merhaba sevgili okurlar, nasılsınız? Bugün sizinle bir şeylere nasıl karar verdiğimiz üzerine konuşmak istiyorum
YAZARLAR
25 Aralık 2021 - 09:36
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir