Gülpınar’da 33 günlük direniş sonrası JES şirketi sahayı terk etmişti. Şimdi ise Hollandalı bir şirket yine köye yakın ve sulama barajının hemen yanına JES kurmak için adım attı.
Yeni yaşam Gazetesinde yer alan habere göre, bundan 1,5 yıl önce Çanakkale’nin Ayvacık ilçesine bağlı Gülpınar’da bir şirketin Jeotermal Enerji Santrali (JES) kurmak amacıyla yaptığı girişim, Gülpınarlılar tarafında 33 gün süren direnişle püskürtülmüştü. Aradan geçen 1,5 yıldan sonra Manisa’da da bir santrali bulunan Hollandalı JES şirketi Transmark Renewables, 19 MW kapasiteli ‘Transmark Jeotermal Enerji Santrali’ kurup işletmek amacıyla adım atmış durumda. Gülpınar Kocaköy mevkiinde kurulmak istenen JES sulama barajının hemen üstünde olması ise dikkat çekici. Gülpınar’a 3 km uzaklıkta bulunan Tuzla köyü arazilerine kurulmuş olan 2 adet JES’le adeta yok edilmiş durumda. JES’E KARŞI KADINLAR DİRENDİ
Gülpınar köyünde JES’e karşı çıkan halk aynı zamanda bir dernek kurdu ve sürece izin vermeyeceklerini belirtiyorlar. 1,5 yıl önce 2017 Temmuz ayında 33 gün boyunca direniş yapanların büyük çoğunluğunun kadın olması dikkat çekmişti. Köylülerin Gülpınar’da sondaj alanının hemen yanı başında, zeytinliklerin içerisine kurdukları çadırlarda gerçekleştirdikleri direniş, JES şirketinin makine parkını toplayıp gitmesiyle sonuçlanmıştı. Çoğunluğu kadın olan direnişçilere çocuklar da destek vermişti. Şimdi ise farklı bir alanda ancak ovada sulama yapılması amacıyla kurulan barajın yanına farklı bir şirketin JES kurmak amacıyla sahaya yerleşmeye hazırlandığı öğrenildi. TUZLA ÇAYI’NDA YAŞAM BİTTİ
Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Gülpınar Muhtarı Ünal Karagöz, “Hemen yanı başımızdaki Tuzla köyünde JES şirketleri 3 yılı aşkın bir süredir çalışıyor, 2 jeotermal elektrik üretim santrali uzun süredir çalışıyor. Maalesef Tuzla halkı olup biteni baştan anlamamıştı ancak şimdi onlar da çok pişman. Orada zeytinler kurudu, tarım zarar gördü. Santralden çıkan akışkanı Tuzla Çayı’na saldılar ve bütün canlılar öldü. Tuzla Ovası 15 köyün ve Ayvacık ilçesinin geçim kaynağı. Bölgeye hem sulama kanalı yapılıyor, hem de jeotermal santrale izin veriliyor. Bu durumu anlayabilmiş değiliz” dedi. Karagöz ayrıca, “Şimdi Transmark diye Holllandalı bir şirket ortaya çıktı. Bizi ziyaret edip biz Tuzla’daki gibi çevreyi kirletmeyeceğiz sözleriyle bizi ikna etmeye çalıştılar. JES’i kurmak istedikleri alanın hemen altında bir baraj var. Bu baraj daha yeni inşa edildi. Madem JES’ler yapılacaktı, bu barajı niçin yaptılar anlamak mümkün değil” şeklinde konuştu.
Yeni yaşam Gazetesinde yer alan habere göre, bundan 1,5 yıl önce Çanakkale’nin Ayvacık ilçesine bağlı Gülpınar’da bir şirketin Jeotermal Enerji Santrali (JES) kurmak amacıyla yaptığı girişim, Gülpınarlılar tarafında 33 gün süren direnişle püskürtülmüştü. Aradan geçen 1,5 yıldan sonra Manisa’da da bir santrali bulunan Hollandalı JES şirketi Transmark Renewables, 19 MW kapasiteli ‘Transmark Jeotermal Enerji Santrali’ kurup işletmek amacıyla adım atmış durumda. Gülpınar Kocaköy mevkiinde kurulmak istenen JES sulama barajının hemen üstünde olması ise dikkat çekici. Gülpınar’a 3 km uzaklıkta bulunan Tuzla köyü arazilerine kurulmuş olan 2 adet JES’le adeta yok edilmiş durumda. JES’E KARŞI KADINLAR DİRENDİ
Gülpınar köyünde JES’e karşı çıkan halk aynı zamanda bir dernek kurdu ve sürece izin vermeyeceklerini belirtiyorlar. 1,5 yıl önce 2017 Temmuz ayında 33 gün boyunca direniş yapanların büyük çoğunluğunun kadın olması dikkat çekmişti. Köylülerin Gülpınar’da sondaj alanının hemen yanı başında, zeytinliklerin içerisine kurdukları çadırlarda gerçekleştirdikleri direniş, JES şirketinin makine parkını toplayıp gitmesiyle sonuçlanmıştı. Çoğunluğu kadın olan direnişçilere çocuklar da destek vermişti. Şimdi ise farklı bir alanda ancak ovada sulama yapılması amacıyla kurulan barajın yanına farklı bir şirketin JES kurmak amacıyla sahaya yerleşmeye hazırlandığı öğrenildi. TUZLA ÇAYI’NDA YAŞAM BİTTİ
Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Gülpınar Muhtarı Ünal Karagöz, “Hemen yanı başımızdaki Tuzla köyünde JES şirketleri 3 yılı aşkın bir süredir çalışıyor, 2 jeotermal elektrik üretim santrali uzun süredir çalışıyor. Maalesef Tuzla halkı olup biteni baştan anlamamıştı ancak şimdi onlar da çok pişman. Orada zeytinler kurudu, tarım zarar gördü. Santralden çıkan akışkanı Tuzla Çayı’na saldılar ve bütün canlılar öldü. Tuzla Ovası 15 köyün ve Ayvacık ilçesinin geçim kaynağı. Bölgeye hem sulama kanalı yapılıyor, hem de jeotermal santrale izin veriliyor. Bu durumu anlayabilmiş değiliz” dedi. Karagöz ayrıca, “Şimdi Transmark diye Holllandalı bir şirket ortaya çıktı. Bizi ziyaret edip biz Tuzla’daki gibi çevreyi kirletmeyeceğiz sözleriyle bizi ikna etmeye çalıştılar. JES’i kurmak istedikleri alanın hemen altında bir baraj var. Bu baraj daha yeni inşa edildi. Madem JES’ler yapılacaktı, bu barajı niçin yaptılar anlamak mümkün değil” şeklinde konuştu.