Kadim Anadolu bilgeliği üzerine…

Bu hafta yine çok keyifli ve dolu dolu bilgiler paylaşmak istiyorum sizlerle. Bize unutturulmuş olan bilgileri tekrar hatırlamak adına bu bilgileri paylaşmanın önemli olduğunu düşünüyorum. Tabii ki bu bilgiler yine çok severek takip ettiğim değerli öğretmen, araştırmacı ve yazar Ünal Güner’den… (bilgileri videodan izlemek isterseniz => Anadolu Bilgeliği 1 – Ünal Güner  ve Anadolu Bilgeliği 2 – Ünal Güner )

Kısaca konu başlıklarından bahsetmek ve merakınızı körüklemek istiyorum. Detaylı bilgiler zaten videoda var, asıl onu izlemenizi öneriyorum.

- Yeni doğan bebeklerin kırkı dolduğunda hamama götürülüp yıkanması ve teri kokmasın diye bedeninin tuzlanması geleneği (sofra tuzuyla değil elbette! Doğal tuz olmak zorunda)

- Yeni doğan erkek çocukların 7. gününde sünnet olması. ( Geç sünnet olan çocuklar ileride cinsel sorunlara maruz kalıp erken boşalma sorunuyla karşılaşıyor. Bu nedenle sünnetin doğru zamanda yapılması çok önemli)

- Çocuklar kızamık olduğunda hastalığı kızamık şekeriyle (elma şekeri) geçirirler. Fiziki olarak faydası olmasa da uygulamanın sebebi şekerdeki kırmızının kızamıktaki kırmızıyla benzer olması sebebiyle hastalığı iyileştirmesi.

- Vücudumuz en çok gümüşe ihtiyaç duyar ve cevizin içinde gümüş var. Dolayısıyla ceviz yemek çok önemli, değerli.

- Nazardan korunmak için küçük örgülere şap konup bir yere asılması geleneği. Nazar enerjisi bu şapa geldiğinde şap ya kırılır, ya küçülür ya da çatlar ve o nazar enerjisini nötrlemiş olur. Bu gelenek günümüzde nazar boncuklarına dönüşerek devam etmektedir.

“Kadim bilgeliğinin kaynağı olan MU uygarlığı, MU’dan Tibet’e(Uygular), Tibet’ten Turkişi’ye, Turkişi’den Türkiye ye yani Anadolu’ya gelmiştir.” Diyor Ünal Güner. Daha birçok bilgiye değinen ve aydınlatan videoyu mutlaka izlemenizi tavsiye ederek yazımı bitiriyorum.

Sevgiyle, umutla ve kadim bilgilerle... ;)

Emel Uğur Kırıcı