Kafası karışık bir adam!!

Bugün daha kısa yazarak biraz da kafa karıştırmaya karar verdim.
Hayatın şifresi daima zıtlıklarda gizli.Ölmeyecek olsaydık bu dünya tam bir cehennem olurdu mesela. Ölümlü oluşumuz en büyük şansımız. Zaman ölümlü oluşumuzla kıymete binmişken en cömert olduğumuz şey de zaman maalesef kadar da boş yaşıyor gibiyiz. Ve en büyük zavallılığımız en büyük şansımızı yok etmeye çalışıp ölüme çare arıyoruz. Oysa ölümle uğraşmayı bırakıp bir an önce yaşama çare aramalıyız.
Varlık ve bolluk değil yoksunluktur mesela en büyük nimetimiz. Yaratma dediğimiz o tanrısal güce yoksunluğumuzla ulaşırız. Yoklukla çoğalır varlıkla azalırız. Ne kadar yoksak o kadar varız!!.
Ve az olan şey çoğalır kesinlikle. Bir doktor size altı ay ömrünüz kaldığını söylesin bak. O altı aya nasıl da kocaman bir ömür sığıyor görün.
Her şey başlar ama asla bitmez bunu unutma. Başlayan her şey kendi sonsuzluğunda çoğalır.
Bütün evrende sana en uzak nokta kendi sırtındır bunu unutma. Ne kadar gitsen de asla ulaşamayacağın. En yakınımız en uzağımızda yani.
Yazdıkça silinir bazı şeyler mesela. Bir aşkı, bir derdi bir kağıda dök ve gör ne demek istediğimi.
Nimetini paylaştıkça çoğalırsın. Külfetini paylaştıkça azalırsın.
Hız ve haz hep eksiltir sen de olanı. Hızlandıkça azalırsın. Sindirecek kadar yavaşladıkça bir de bakmışsın çoğalmışsın.
Mutluluk yaşatır, acı öğretir.
Yaşadığın şehre sırtını döndükçe kendine yüzünü dönmüş olursun. Doğa sana cevabını aradığın onca soruyu fısıldamak için var.
Konfor senin en büyük düşmanındır. Ve hırs dozu en kritik zehirdir.
Bu haftalık da bu kadar olsun.
“Az” yazdığıma bakmayın “çok” yazdım aslında…