SORU 1: Kaparo (Bağlanma) Parası Nedir?
Günümüzde araba ve ev gibi taşınır ve taşınmazlar alınırken ya da herhangi bir hukuki işlemde kaparo adı altında verilen paraya bağlanma parası denilmektedir. Sözleşme yapılırken tarafların anlaşması üzerine birbirlerine verdikleri para TBK 177 maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre; “Sözleşme yapılırken bir kimsenin vermiş olduğu bir miktar para, cayma parası olarak değil sözleşmenin yapıldığına kanıt olarak verilmiş sayılır. Aksine sözleşme veya yerel âdet olmadıkça, bağlanma parası esas alacaktan düşülür.” Denilmiştir.
SORU 2: Kaparonun Özellikleri Nelerdir?
a) Kaparo sözleşmenin kurulduğuna delildir: Kanunda da açıkça ifade edildiği üzere bağlanma parası, sözleşmenin kurulduğu anda ya da kurulduktan sonra taraflardan birinin diğerine sözleşmenin kurulduğuna kanıt olması için verdiği bir miktar paradır.
b) Sözleşme Kurulurken Verilen Para Aksine Anlaşma Yoksa Kaparo Sayılır: BK’nun 177.maddesinde sözleşme kurulurken taraflardan birinin diğerine verdiği para karine olarak kaparo (bağlanma parası) sayılır. Ancak taraflar aksine anlaşma yapabilir.
c) Kaparo Asıl Alacaktan Düşülür: Taraflardan birinin sözleşme yapılırken ya da yapıldıktan sonra verdiği bir miktar para aksine yerel adet ya da bir anlaşma yoksa esas alacaktan düşülür.
d) Sözleşme Geçersiz Hale Gelirse Kaparonun İadesi Gerekir: Sözleşme butlan, iptali gibi nedenlerle geçersiz hale gelirse paraya alan taraf sebepsiz zenginleşme hükümlerince parayı iade etmekle yükümlüdür. Ayrıca bağlanma parası asıl alacağı bağlı fer’i bir hak olduğundan asıl sözleşme geçersizse bağlanma parası da geçersizdir. Örneğin; gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin resmi yazılı şekilde yapılması geçerlilik şartıdır. Bu konuya ilişkin kaparo sözleşmesinin de resmi yazılı şekil şartıyla yapılması gerekmektedir. Aksi halde kaparo sözleşmesi geçersiz olacaktır.
Sözleşme tarafların anlaşması suretiyle ortadan kaldırılırsa kaparonun iadesi istenebilir. Bu kapsamda aksine yerel adet olsa dahi sözleşmenin geçersiz olması ya da sözleşmenin tarafların anlaşması suretiyle ortadan kaldırılması hallerinde kaparonun iadesi gerekir.
SORU 3: Sözleşmenin Hiç ya da Gereği Gibi İfa Edilmemesi Durumunda Kaparo İade Edilecek Midir?
Bu halde kaparonun durumu hangi tarafın kusurlu olduğuna bağlı olarak değişir:
a. Eğer kusurlu taraf kaparoyu veren tarafsa, Yargıtay kaparoyu alan tarafın sözleşmenin hiç ya da gereği gibi ifade edilmemesi sebebiyle uğradığı zarar sonucu tazminat hakkı olacağından, tazminat hakkı kadarki kaparoyu alıkoyabileceği görüşündedir. Aksine yerel adet varsa kaparoyu alan taraf kaparonun tamamını elinde tutacağı gibi tazminatı kaparoyu mahsup etmeksizin tam olarak isteyebilir.
b. Kaparoyu alan taraf bakımından iki durum söz konusudur. Eğer kaparoyu alan taraf sözleşmemin hiç ya da gereği gibi ifa edilmemesinden sorumlu tutulamıyorsa yani kusuru yoksa kaparayu iade etmekle yükümlüdür. Ancak kaparoyu alan tarafın kusuru varsa, kaparonun iadesi yanında kaparoyu veren tarafın sözleşmenin hiç ya da gereği gibi yerine getirilmemesi sebebiyle uğradığı zararları da tazminle yükümlüdür. Av. Ezgi ENGİN
Günümüzde araba ve ev gibi taşınır ve taşınmazlar alınırken ya da herhangi bir hukuki işlemde kaparo adı altında verilen paraya bağlanma parası denilmektedir. Sözleşme yapılırken tarafların anlaşması üzerine birbirlerine verdikleri para TBK 177 maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre; “Sözleşme yapılırken bir kimsenin vermiş olduğu bir miktar para, cayma parası olarak değil sözleşmenin yapıldığına kanıt olarak verilmiş sayılır. Aksine sözleşme veya yerel âdet olmadıkça, bağlanma parası esas alacaktan düşülür.” Denilmiştir.
SORU 2: Kaparonun Özellikleri Nelerdir?
a) Kaparo sözleşmenin kurulduğuna delildir: Kanunda da açıkça ifade edildiği üzere bağlanma parası, sözleşmenin kurulduğu anda ya da kurulduktan sonra taraflardan birinin diğerine sözleşmenin kurulduğuna kanıt olması için verdiği bir miktar paradır.
b) Sözleşme Kurulurken Verilen Para Aksine Anlaşma Yoksa Kaparo Sayılır: BK’nun 177.maddesinde sözleşme kurulurken taraflardan birinin diğerine verdiği para karine olarak kaparo (bağlanma parası) sayılır. Ancak taraflar aksine anlaşma yapabilir.
c) Kaparo Asıl Alacaktan Düşülür: Taraflardan birinin sözleşme yapılırken ya da yapıldıktan sonra verdiği bir miktar para aksine yerel adet ya da bir anlaşma yoksa esas alacaktan düşülür.
d) Sözleşme Geçersiz Hale Gelirse Kaparonun İadesi Gerekir: Sözleşme butlan, iptali gibi nedenlerle geçersiz hale gelirse paraya alan taraf sebepsiz zenginleşme hükümlerince parayı iade etmekle yükümlüdür. Ayrıca bağlanma parası asıl alacağı bağlı fer’i bir hak olduğundan asıl sözleşme geçersizse bağlanma parası da geçersizdir. Örneğin; gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin resmi yazılı şekilde yapılması geçerlilik şartıdır. Bu konuya ilişkin kaparo sözleşmesinin de resmi yazılı şekil şartıyla yapılması gerekmektedir. Aksi halde kaparo sözleşmesi geçersiz olacaktır.
Sözleşme tarafların anlaşması suretiyle ortadan kaldırılırsa kaparonun iadesi istenebilir. Bu kapsamda aksine yerel adet olsa dahi sözleşmenin geçersiz olması ya da sözleşmenin tarafların anlaşması suretiyle ortadan kaldırılması hallerinde kaparonun iadesi gerekir.
SORU 3: Sözleşmenin Hiç ya da Gereği Gibi İfa Edilmemesi Durumunda Kaparo İade Edilecek Midir?
Bu halde kaparonun durumu hangi tarafın kusurlu olduğuna bağlı olarak değişir:
a. Eğer kusurlu taraf kaparoyu veren tarafsa, Yargıtay kaparoyu alan tarafın sözleşmenin hiç ya da gereği gibi ifade edilmemesi sebebiyle uğradığı zarar sonucu tazminat hakkı olacağından, tazminat hakkı kadarki kaparoyu alıkoyabileceği görüşündedir. Aksine yerel adet varsa kaparoyu alan taraf kaparonun tamamını elinde tutacağı gibi tazminatı kaparoyu mahsup etmeksizin tam olarak isteyebilir.
b. Kaparoyu alan taraf bakımından iki durum söz konusudur. Eğer kaparoyu alan taraf sözleşmemin hiç ya da gereği gibi ifa edilmemesinden sorumlu tutulamıyorsa yani kusuru yoksa kaparayu iade etmekle yükümlüdür. Ancak kaparoyu alan tarafın kusuru varsa, kaparonun iadesi yanında kaparoyu veren tarafın sözleşmenin hiç ya da gereği gibi yerine getirilmemesi sebebiyle uğradığı zararları da tazminle yükümlüdür. Av. Ezgi ENGİN