Geçirdiği trafik kazası sonucu iki bacağını da kaybeden Çanakkale Sakatlar Derneği Başkanı ve Milli Sporcu Ümit Burunlular 8’inci kez Dünya Şampiyonu olarak Türk Bayrağını Hırvatistan’da dalgalandırdı.
11 yaşındayken dayısının yanında yazları kaportacı olarak çalıştığı dönemde dükkana iki üniversite mezunu işsiz genç geldi. Onların okuduktan sonra işsiz kalmasına çok kafa yordu ve okulu bırakmak istediğini annesi ve babası ile paylaştı. Fikrini değiştiremeyeceğini anlayan anne baba onu dayısının yanında kaportacı çırağı olarak işe soktu. Askere gidene kadar çalışmaya devam etti alanı ile ilgili üç dükkan sahibi oldu. Geçirdiği trafik kazası sonrası iki bacağını da kaybetti varını yoğunu tedavisine harcadı. Bir anda engelli olan Ümit Burunlular hayata küsmedi ve neler yapabilirim diye kendisini motive etti. Bir gün Bedensel Engelliler Federasyonundan kendisine milli takım seçmeleri olacağına dair bir mesaj geldi ve ondan sonra hayatı değişti. Son olarak Hırvatistan’ın başkenti Zagreb’te düzenlenen Dünya Bilek Güreşi Şampiyonasında sağ ve sol kolda birinci olarak Çanakkale’yi ve Türkiye’yi gururlandırdı. İşte Ümit Burunlular…
Kendinizi tanıtır mısınız?
Çanakkale doğumluyum. 44 yaşındayım. Orta birinci sınıfa kadar okul hayatımı sürdürdüm. Orta birde yaşadığım bir olaydan sona okulu bıraktım.
Nedir o olay?
Benim beş tane dayım var. Bir tanesi kaportacı. Yazları oraya gönderirdi ailem. Orada çalıştırırlardı. Ekmek parası nasıl kazanılır gör diye. Tabir-i caizse burun sürtülsün diye. Genlerimden dolayı iri yarı bir çocuk olduğum için gelen beni çıraklıktan ziyade kalfaya benzetiyordu. İki erkek çocuk geldi. Birisi kimya mühendisi, birisi orman mühendisi. Bana iş verecekler düşüncesi ile ben de daha dik durdum o sırada. Bana versin de ben yapayım ustama da ‘Ben yaptım’ diyeceğim diye. ‘Biz yetkili birisini arıyoruz’ dediler. ‘Ben de yardımcı olayım’ dedim. Sonra o 4 yıllık üniversite mezunları bana dediler ki, ‘Biz iş istiyoruz usta’ dediler. İş istiyoruz deyince ben şok oldum. Sonra kendi kendime, ‘Ben böyle okuyup da iş mi arayacağım sanayi de?’ Sonuçta 25-26 yaşına gelmişler. Ben daha 10-11 yaşımdayım. O benim hayatta dönüm noktamdı.
Şimdi de durum pek değişmedi…
Evet yıl 2019 hala iş bulamıyorlar aynı değil mi? Derslerim de çok iyiydi. Arkadaşlarımla, öğretmenlerimle de aram güzeldi. Ama bu olay olunca dükkanda çalışırken bile kendimde değildim. Baya kafama takmıştım. Nasıl olacak? Oku oku bu hale gel. İş bulamadıktan sonra okumanın bir anlamı yok dedim. Böyle düşünürken saatin kaç olduğunu anlayamadım. Gece 1-2 olmuş tek başınayım. Sonrasında annem babamla konuştuk. Yarın oldu okulu bıraktım. O şekilde. Öğretmenlerim hep eve gelip gittiler. ‘Ümit iyi bir şeyler yapabilir. Okuyabilir, iyi yere gelebilir’ dedi. Onlar içeride annem babamla konuşurken onları dinledim. Koşa koşa yanlarına geldim. ‘Hocam iki tane okumuş geldi benim yanıma diye sanayideki olayı anlattım. Öğretmenim bile bir şey diyemedi. ‘Onlar şanssız olabilir’ dedi sadece. Ben de, ‘Bir daha istemiyorum hocam gelmeyin buraya. Benim için değerlisiniz ama okumak istemiyorum’ dedim. Daha sonra ben dayımın yanında başladım. Tabir-i caizse bir kaportacı ustası olarak sanayide çalışmaya başladım. Çok memnunum. Hiç çekinmedim, hiç gocunmadım. Askere gidene kadar çıraklık yaptım. En sonra kalfalık görevini üstlendim. Sonrasında askere gittim. Isparta Komando dağ okulunda askerliğimi yaptım. Oradan Kıbrıs’ta Ali Yalçın’ın yakın korumalığını yaptım. Sonra Çanakkale’ye geldim. Geldiğim gibi işi öğrendiğim için dükkan açmam gerektiğini düşündüm. Dayımın yanında 8-9 ay daha çalıştıktan sonra dükkan açtım ve usta oldum.
PARA BİTTİ AŞK BİTTİ!
Engelli olma durumunuz nasıl gerçekleşti? O süreci anlatır mısınız?
Daha sonra evlilik hayatı başladı. Ben o dönem trafik kazası geçirdim. 2004 senesinde. Evlenmeden önce konuştuklarımız; iyi günde, kötü günde, zor durumda muhabbeti olmayınca; karşı taraftan da beklediğim istediklerimi alamayınca ben de ayrıldım eşimden. Tabir-i caizse para bitti aşk bitti. Sonrasında iyileşme çabası ile uğraşmaya başladım. Maalesef Türkiye’deki doktorlar yurt dışındaki gibi değil. Suratına, ‘Sen hiç uğraşma senin düzelme şansın yok. Var ama belli bir süre sonra olacak. 5 sene sonra 10 sene sonra olacak. Git gerçek hayatına devam et. Yaşamaya devam et. Adaptasyonu sağla’ demedikleri için. Bir habire iyileşeceğiz diye oraya gittik para verdik buraya gittik para verdik. Maddi anlamda çöküşe geçtim. 3 tane dükkanım vardı o zaman. 3 dükkanın hepsini kapatmak zorunda kaldım. Çünkü başında duramıyorum. Sonrasında boşa düştüm. Daha kötü olmaya başladım.
Dernekle tanışma durumunuz nasıl gelişti?
Evde oturuyorum çıkmıyorum dışarıya. Sonra dışarı çıkayım da engelliler ne yapıyor? diye bakayım dedim. Türkiye Sakatlar Derneği ile 2007 senesinde tanıştım. Düzelebilir miyim düzelemez miyim? diye neyim var neyim yoksa bitti. Allah’tan korkan bir doktor çıktı sonra karşımıza. ‘Hiç uğraşma sinir sistemindeki zede 2-3 senede düzelecek bir şey değil’ dedi. Bana bunu dediği zaman belimden aşağısı tutmuyordu. Sakatlar Derneği ile tanıştım. Derneğin mevcut durumunun kötü olduğunu kimsenin ilgilenmediğini öğrendim. Başkanla tartıştım. ‘Çok istiyorsan sen başkan ol’ dedi bana. Melek Alkış diye bir arkadaşım var. Orman Bölge Müdürlüğünde çalışıyor. O beni başkan olmam konusunda genel merkeze söylemiş. Sonrasın bana ulaştılar ve başkan olma sürecim böyle başladı.
Bir dönem de belediye meclis üyeliği yaptınız…
Evet. Bana teklif geldi. Ben de dedim ki, ‘Her partiden belediye meclis üyesi olursa ben katılırım ama CHP, MHP destek vermedi AK Parti destek verdi. Mehmet Daniş vekilimiz bana telefon açtı. ‘Seni belediye meclis üyeliğinde görmek istiyorum ki engellilerin sorunlarını daha çabuk çözersin’ dedi. Sonra ben ilk 5’e girdim. Belediye meclisinde ilk faaliyetim de engelli aracı alınması oldu.
Milli sporcu olma hikayeniz nasıl başladı?
2012 yılında trafik kazası dolayısıyla bacaklarımda kireçlenme hissettim. Bacaklarım açılmamaya başladı. Burada çok sevdiğim bir doktor arkadaşım var eski başhekim Kenan Eliuz. Bana ‘Senin fizik tedaviye gitmen lazım’ dedi. GATA’ya yönlendirdi. Mehmet vekilimle görüştüm. Bu süreçte oraya gittim. Bu arada bütün federasyonların iletişim bilgileri ve mailleri bana gelsin diye onlara mail atmıştım. Türkiye Bedensel Engelliler Federasyonundan bir mesaj geldi. 2012 yılı Türkiye Bedensel Engelliler Şampiyonası Milli Takım seçmeleri yapılacak diye. Ben de bir heyecanlandım. Ortama bir bakayım dedim. Fizik tedavide yatarken ağırlık çalışmam da lazım, kollarımı da güçlendirmem lazım. Kendini nakil yaparken kolların ne kadar güçlü olursa o kadar rahat nakil yaparsın arabadan arabaya, evden yatağa, tuvaletten sandalyeye gibi. O amaçla başladım. Gittim bir baktım iri yarı, uzun boylu engelli, protez kullanan, cihaz kullanan engelliler var. Sonra bir öğrendim benim yarışacağım kişi sağ ve sol kolda 8 tane dünya şampiyonluğu, 6 tane Avrupa Şampiyonluğu. Ağırlık alıp da çalışmışlığım hiç yok. Gittim sağ kolda yendim, sol kolda yenildim. Tabi şok oldu herkes birden bire. Sen nereden geldin? Sen kimsin? demeye başladılar. Ben hiçbir şey anlayamadım.
‘NEREYE GELDİK’ DEDİM
Hemen bana dediler, ‘Bunu milli takıma yazdıracağız’ diye. Dedim, ‘Nereye geldik? Ben rehabilitasyona gideceğim’ dedim. Güzel bir atmosfer oldu. Sonra diğer sporcularda bir kıskanma gibi bir durum oldu. Ben de onlara, ‘Arkadaşlar sizin desteklerinizle güzel yerlere geleceğiz’ gibi konuşma yaptım. Bir tanesi bile destek vermedi. İstemediler beni, soğuk davrandılar. Ben bu süreçte fizik tedavi görüyorum oradan çıkıp milli takıma için antrenman yapıyorum. Fizik tedavim bitti. Çanakkale’ye geldim. Çanakkale’den uçakla Ankara’ya gittim. Böyle de milli takım serüveni başladı. Sonra milli takım kampına gittim. Beni 25 gün sonrası Avrupa Şampiyonasına götürdüler. Avrupa Şampiyonasında 1200 kişi vardı. Çok kalabalıktı. Benim kategorimde de o zamanki şartlarda yürüyebilen engelliler de benle oturabiliyordu. Ben kas grubunu onlar gibi kullanamadığım için adaletsiz olduğunu gözlemciler fark ediyor. Şu anda sadece tekerlekli sandalyeliler sadece tekerlekli sandalyelilerle yarışıyor. Baktım hepsi yürüyor bir tek ben tekerlekli sandalyedeyim.
ŞAŞIRDI KASLARIM NE OLUYOR DİYE!
İlk müsabakalardan sonra perişan oldum. Kollarım ağrıyor, koyacak yer arıyorum. Ağrı kesici içemiyoruz. İlk defa yapıyorum ya kaslar alışkın değil şaşırdı kaslar ne oluyor diye. Sonra ben orada iki kişiyi yendim. Sonraları yenildim ve 6’ıncı oldum Avrupa’da. Üzüldüm moral bozukluğu oldu. Sonrasında çalışma şartları ağır olduğu için ve Çanakkale’de de antrenör olmadığı için biz sporu biraz bıraktık. Yapmadık. Türkiye Şampiyonasında ikinci olduk onda da birinci olanlar gidiyordu. 2015 yılına kadar böyle geçti. 2015 senesinde şu anki eşim ile ikinci evliliğimi yaptım. 2016’ya kadar sağlam bir şekilde evde kendim çalıştım. 2016’da Türkiye Şampiyonasında birinci oldum sağ ve sol kolda. Avrupa Şampiyonasında birinci oldum. Sonrasında 2016 yılında Bulgaristan’da Dünya Şampiyonu oldum.
‘TURKEY PERFECT’ DEDİLER. E DERSİNİZ TABİİ!
2018’i Avrupa Şampiyonasında Rus bir arkadaş beni çok zorladı. Ben ona yenildim. Sonrasında çok kızdım ve hırs yaptım. Dedim ben çalışacağım ve onu yeneceğim. Yenmek zorundayım çünkü 2018 Dünya Şampiyonluğu ilk defa Türkiye’de yapılacak. Türkiye’de yapılıyorsa benim sağ ve sol kolda Dünya Şampiyonu olmam lazım diye kafama koydum. Sonra Antalya’ya gittik. Biz yurtdışına Avrupa Şampiyonasına, Dünya Şampiyonasına gittiğimizde sadece sabah kahvaltısı veriyorlar. Öğlen ve akşam yemeği yok. Müslüman’ım diyorsun domuz çıkartıyorlar. Ayrıca yediğimi etler bizim midemizi bozacak, midemiz bozulduğu zaman biz güçten düşeceğiz. Bunlar bize milli takım antrenörlerimizin söylediği bilgiler. İki gün aç kaldığımı bilirim. Antalya’da sabah, öğle, akşam her öğün yemekler çıktı. Bizim yabancı arkadaşlar geldi, ‘Turkey perfect’ dedi. E dersiniz tabii. Bize bir kahvaltı veriyorlar onda da hiçbir şey yok. Çok şükür namağlup sağ ve sol kolda dünya şampiyonu olduk. İlk defa Türkiye’de gerçekleştirilen bu şampiyonada sağ sol olmak üzere ben birinci oldum. Hırvatistan’daki şampiyonluğun ardından dereceye giren sporcuların da kollarını hava kaldırdım. Herkes şaşırdı. Görmemişler ki öyle bir şey. Herkes alkışlamaya başladı. Güzel bir de izlenim bıraktık orada.
ŞAMPİYONALARA GİDİŞLERDE MADDİ SIKINTI YAŞIYORUZ
Federasyon bize sadece resmi destek verebiliyor. Maddi destek vermiyor. Son şampiyonaya gidişimizde Bülent Turan Vekilimizin Danışmanı Yavuzhan Bey var. ‘Ben sana 5 bin TL ayarlarım’ dedi. Arthur Otelin sahibi Kutsi Arpacı. Benim çok eski arkadaşım. O da bin TL ayarladı. Gençlik ve Spor İl Müdürümüz Aziz Sinan Alp de 4 bin TL ayarladı. Biz 10 bin TL’ye tamamladık. İlk gelen parayla biletimizi aldık sonra oteli ayırttırdık. 400 Euro sadece otel parası. Kendi cebimizden de vereceğiz tabi ama biz bunu Çanakkaleli sporcu olarak yapıyoruz. Maalesef kimse, ‘Gel sana yardımcı olalım’ demiyor. Demediği gibi de bizi gördüğü zaman öcü görmüş gibi dönüp giden de var. Ben hiç üç olmadım. Ya birinci ya ikinci. Benim yıllık harcamam dört dörtlük bilek güreşini yapmış olsaydım 18 bin TL idi. Çanakkale’mizde çok şükür 3-4 tane Dünya Şampiyonu var ama desteklenmediğimiz için çok üzülüyoruz. Çanakkale’deki iş adamlarının sporcuya destek vermesi lazım. Benim antrenörüm işini bırakmak zorunda kaldı. Ben antrenörsüz kaldım. Serkan Hocam her şeyime yardım ediyordu. Çanakkale’de Ticaret ve Sanayi Odası var, Çanakkale’de bir ton iş adamı var. AkçanSa’sı var, İÇDAŞ’ı var, GESTAŞ’ı var, Kalebodur var. Ticaret ve Sanayi Odası bana göre sınıfta kaldı. Başkan bir sene öncesinden randevum var. Hala görüşmedik. Bu kadar mı angaryayız biz? Bu kadar mı gereksiziz?
Engelli kişilere vermek isteyeceğiniz bir mesajınız var mı?
Engelli kardeşlerimiz engeli ne olursa olsun spor yapmak zorundalar. Spor yapsınlar istediklerini yapsınlar. Aileleri kesinlikle destek vermeli. Çocuğuma bir şey olur demekten ziyade spora yönlendirmeliler.
Bundan sonra bir şampiyona var mı?
Evet. 26 Ekim-3 Kasım tarihleri arasında Romanya’da düzenlenecek şampiyonaya hazırlanıyorum. 9’uncu şampiyonluk için çalışıyoruz. En zoru bu. Allah nasip ederse gereğini yapacağız.
SPOR
Yayınlanma: 18 Temmuz 2019 - 17:46
Kaportacı Ümit'ten, Dünya Şampiyonu Ümit'e
Geçirdiği trafik kazası sonucu iki bacağını da kaybeden Çanakkale Sakatlar Derneği Başkanı ve Milli Sporcu Ümit Burunlular 8’inci kez Dünya Şampiyonu olarak Türk Bayrağını Hırvatistan’da dalgalandırdı
SPOR
18 Temmuz 2019 - 17:46