Dün gece İstanbul’dan Çanakkale’ye doğru yol alıyorum. Bilenler bilir BOTAŞ diye anılan ışıklara gelmeden yani Marmara Ereğlisi girişine doğru önümde ki kapalı kasa tır bir anda kontrolden çıktı. Gece saat 02:20. Hızımız yüz kilometre civarında. Hızımız diyorum çünkü gecenin o saatinde o anda kalabalık bir gurup olarak yol almaktayız. Önde bahsettiğim tır sağ şeritte, arkasında bir otobüs ve onun arkasında bir akaryakıt tankeri ve bir kamyonet, sol şeritte bunları sollamakta olan ben ve arkamda bir başka otobüs. Ben henüz tırın arkasına yeni gelmiştim ki koca dorse önce önüme sonra da keskin bir yay çizerek sağ refüjlere doğru savruldu ve ben firene basarken önümden hızla bir köpek geçti karşı istikametten gelen yola doğru. Ben ve ardımdan gelen otobüs firenlerimize zamanında basarak durabildik ama o dorsesi savrulan tır hiç de şanslı değildi. Bir kez daha sola savrulan dorse tekrar sağ tarafa yöneldi ve refüjlere çarparak sol tarafına yattı ve sürüklenmeye başladı. Parçalanan dorseden yerlere saçılan taşıdığı palamut balıkları saçıldı. Kaza sonrası tırın şoförü sağ salim aracından çıktı ama yol tamamen palamut balığı olmuştu. Yüz metreye yakın bir alan yolda kullanılamaz durumdaydı. Şoför sürekli olarak; “köpek çıktı önüme”diyordu da başka bir şey demiyordu. İki saatlik bekleyiş sonrası ağır maddi hasarlı kaza alanının bir şeridinin temizlenmesi ile yolumuza devam ettik.
Bir köpek karşınıza çıkıyor gece vakti ve gerçekten pozisyon gereği iki seçeneğiniz var. Birinci seçeneğiniz işte bu şoför arkadaşın yaptığı. Şimdi o arkadaşın çalışabileceği bir kamyonu kalmadı, tabi işi de kalmadı. Belki de açılacak davalarla bu kazayı tazmin etmek zorunda kalacak ve maddi olarak sadece kendisi değil, bakmakla yükümlü olduğu ailesi de zor günlere göğüs germek zorunda kalacak. Ya da; o köpek önüne çıktığı anda hiç kılı kıpırdamadan yoluna devam edecek, köpeği ezecek. Bizler de o yoldan geçerken karayollarında binlerce kez gördüğümüz ezilmiş hayvanlardan birini göreceğiz. Kararınız ne olurdu? İyi düşünün, bu hafif atlatılmış bir kaza. O anda çok kalabalıktık yolda. O kazaya ya otobüsler de karışsaydı. Bilanço ya ölü ve yaralılarla ifade edilseydi. Özellikle hayvan severler bu durumda ne yaparlar merak ediyorum diyeceğim ama demek de içimden gelmiyor çünkü bu zor anı kimse yaşamamalı.
Hayat zor anlarda verdiğimiz kararlar ile geleceğimize yön çiziyor. Bazen verdiğimiz isabetli kararlar neticesinde tabiri yerindeyse “vezir” oluyoruz, bazen de “rezil”. Ancak verdiğimiz kararlar hep insani ve insan olmanın gereğini yerine getirmekten başka bir şey yapmıyoruz aslında karar verirken. Kimimiz öyle, kimimiz böyle ama hep insana dair. Tek yapmamız gereken toplum yararına davranışlar sergilemeyi başaran insan olabilmek. Hepsi bu.
YAZARLAR
Yayınlanma: 16 Ekim 2018 - 15:40
Karar Anı
Dün gece İstanbul’dan Çanakkale’ye doğru yol alıyorum
YAZARLAR
16 Ekim 2018 - 15:40
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir