Üç günlük dünyada kayda değer ne yaşadın diye sorsalar, Ziya Gökalp’i de kullanırdım mutlaka cümle içinde. Siyasi mücadelesi, döneminin şartlarında savunduğu görüşleri köşemiz dışı kabul ederek mevzumuza gelecek olursak; gerçek bir Türkçü idi Gökalp.
Bir şiirinde şöyle der:
Aruz sizin olsun, hece bizimdir,
Halkın söylediği Türkçe bizimdir,
“Leyl” sizin, “şeb” sizin, “gece” bizimdir,
Değildir bir mana üç ad’a muhtaç.
Sözü erine bırakmalı esasında. Katılır yahut katılmazsanız bir ifadenin birden fazla telaffuza muhtaç olmadığına. Lakin unutulmamalıdır ki Türkçülük ülküsünün temellerinde, Türkçe sevdası yatmaktadır Ziya Gökalp’in.
Birinci Dünya Savaşı’ndan çıkan Osmanlı’da halk, doğu ile batı arasında kalmıştır. Bir yandan Divan sevdalıları, diğer yandan Batı meraklıları, dilde ve direkt olarak toplumda deformeye, biçimsizleştirmeye yeltenmişken çıkagelmiştir Üstat. Modern Türk ulusunun kurulmasına fikren öncülük etmiş, değiştirilmesi bahis olan rejimin ve yayınlanan reformların, toplumsal alt yapının inşasında aciz olduğunu fark etmiştir. Ona göre Türklük bir ırktan ziyade kültür sentezidir. Ona göre İslam, Türklerin bir arada olmasına katkı sağlayabilir bir dindir ancak İslami dogmaların, Türk kültürüne zarar vermesine ve muasır medeniyetler seviyesine ulaşma ülküsünü sekteye uğratmasına izin verilmemelidir. Ulus yapının merkezine oturttuğu Türkçülük ve Türkçe ile saray edebiyatına meydan okuyarak halk edebiyatının yaygınlaşması için mücadele eden Gökalp, dini ise toplumsal birliğin sağlanması için yalnızca yardımcı bir etken olarak görüyordu.
Bu bağlamda muasırlaşmak adına beslendiği kaynağı kültürel bağlamda Türkçülük, ahlaki bağlamda İslamcılık olarak tanımlayabileceğimiz Gökalp, Milli Edebiyatımızın kurulmasına öncülük etmiş yegâne bir dil sevdalısıdır.
Fikirlerini beyanında sıkça zikrettiği Türkçülük kavramı sebebi ile siyasi bir figür olarak kabul edilse de Üstat; mevzunun hasında, toplumsal biçimlenmede sosyoloji, sanat, felsefe ve siyaset gibi başlıklarda bir “üst akıl” misyonu üstlenmiştir. Sonuç olarak da mücadelesi, dilimizin alt yapısının yeniden yapılanması ve muhafazasına öncülük etmiştir.
Okuyun derim Ziya Gökalp’i. Okuyun ve okutun ki yaşansın, yaşatılsın Türkçe.
Aynı şiirin, Türkçemize olan sevdayı anlatan dizeleri ile birlikte veda vaktidir artık.
Irmağız, her akan sele uymayız,
Şark’tan, Garp’tan esen yele uymayız,
El uysun bize, biz ele uymayız,
Biz dilmaç değiliz, yalvacız yalvaç.
YAZARLAR
Yayınlanma: 28 Şubat 2019 - 12:39
Kayda Değer Şeyler/Ziya GÖKALP
Üç günlük dünyada kayda değer ne yaşadın diye sorsalar, Ziya Gökalp’i de kullanırdım mutlaka cümle içinde
YAZARLAR
28 Şubat 2019 - 12:39
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir