Kanadalı maden şirketi ve yerli ortağının Kirazlı-Balaban bölgesinde bulunan siyanürlü altın madenciliği sahası için ruhsat yenilememesi yapılmaması çevrecileri memnun etse de eylemlerinden vazgeçirmedi. Su ve Vicdan Nöbeti Koordinasyon Kurulunca dün yapılan açıklamada; "Şirketin bu süreç içerisinde Kirazlı-Balaban sahada tek bir kazma dahi vuramayacağını, yapacağı her işlem ile ilgili yasal süreci başlatacağımızı ve gözümüzün üzerlerinde olduğunu yineliyoruz" ifadeleri yer aldı.
Su ve Vicdan Nöbeti Koordinasyon Kurulu üyeleri dün saat 13:00’da Truva Atı önünde bir araya gelerek şirketlerin faaliyetlerini durdurması konusunda düşüncelerini kamuoyu ile paylaştılar. Kurul adına açıklama yapan Prof. Dr. Murat Türkeş; “26 Temmuz’da başlayan ‘Su ve Vicdan Nöbeti”miz 82.gününde kararlılıkla devam etmektedir. Nöbete başladığımız ilk gün dile getirdiğimiz gibi taleplerimiz; Kaz Dağları ve yöresindeki metalik madencilik ruhsatlarının iptal edilmesi, Kirazlı Balaban’da yapılan çalışmaların son bulması, Kirazlı Balaban’daki orman ekosisteminin en az 200 bin orman ağacı kesilerek bir cehenneme dönmesini sağlayan kararlara imza atanların yargı önünde yargılanması, Ağaç kesiminin durdurulması ve kesilen ağaç sayısının tespiti. Bu taleplerimiz gerçekleşene kadar nöbetimize devam edeceğimizi yaptığımız her basın açıklamasında dile getirmiştik. Bugün geldiğimiz noktada şirketin işletme ruhsatının ertelendiğini gerekli onayın verilmesi için yapılacak işlemler için 2 aylık ek süre verildiğini öğrendik. Alamos Gold ve yerli görünümlü Doğu Biga Madencilik şirketi resmi websitelerinden ruhsat süresinin süresi içinde uzatılmadığını belirterek, Kirazlı Balaban için inşaat sürecini askıya aldıklarını açıklamışlardır. Bu arada, ‘her ne kadar ruhsat bu tarihten sonra alınabilecek olmakla birlikte’ diyerek küstahlık etmekten de geri durmamışlardır. Bizler bu mücadelenin yıllardır içinde olanlar ‘Kaz Dağları Kolay Lokma’, ‘En Düşük Maliyetle En Yüksek Karı Elde Edeceğiz’ şeklindeki şirket beyanlarının cevabını bir nebzede olsa verdiğimizi düşünüyoruz. Geldiğimiz nokta yüz binlerce insanın haklı mücadelesinin bir karşılığıdır. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın beklenen süre içerisinde ruhsatı yenilememiş olması, bizler için umut vaat edici bir gelişme de olsa gerçek talebimiz ruhsatların iptal edilmesidir. Kaz Dağları ve yöresi ‘önemli korunması gereken alanlar’ olarak kabul edilmeli ve bir bütün olarak ‘dünya mirası’ ilan edilmelidir. Sürece ilişkin pek çok izni ve ertelemeleri şirketin websitesindeki açıklamalarından öğrenmiş olmakla birlikte, bilgi edinme yasasına dayanarak Ruhsatı Yenilememe Gerekçesini Enerji Bakanlığı’nın kamuoyu ile paylaşılmasını talep ediyoruz. Şirketin 2 aylık bu süre içinde Kirazlı Balaban’daki sahada tek bir kazma dahi vuramayacağını, yapacağı her işlem ile ilgili yasal süreci başlatacağımızı ve gözümüzün üzerlerinde olduğunu yineliyoruz. Topraklarımızı terk edip gitmelerini talep ediyoruz. Çanakkale’de yaşam için gerekli olan suyun tek bir damlasını dahi “vahşi madenciliğe” vermeyeceğimizi bir kez daha dile getiriyoruz. Suyumuz, toprağımız, havamız yaşam içindir, yaşam adına sahip çıkmaya devam edeceğiz. Dünya’da ve Ülkemizde ekolojik yıkımlara neden olan tüm madencilik uygulama ve çalışmaları durdurulmalıdır.” dedi. Basın açıklamasının ardından okunan Kazdağları Andı ile eylem sona erdi.
ÇEVRE
Yayınlanma: 15 Ekim 2019 - 17:09
Kazdağları direnişe devam ediyor
Kanadalı maden şirketi ve yerli ortağının Kirazlı-Balaban bölgesinde bulunan siyanürlü altın madenciliği sahası için ruhsat yenilememesi yapılmaması çevrecileri memnun etse de eylemlerinden vazgeçirme
ÇEVRE
15 Ekim 2019 - 17:09