Etkinlik öncesinde çevreciler, Cengiz Holding’in madencilik faaliyetleriyle ilgili Çanakkale Adliyesi’nde suç duyurusunda bulundu. Kazdağları Ekoloji Platformu’nun çağrısıyla gerçekleştirilen bu adım, bölgede devam eden ekolojik mücadeleye dikkat çekti.
Toplantıda Zoom üzerinden konuşan İYİ Parti Çanakkale Milletvekili Rıdvan Uz, Danıştay’dan olumlu bir karar beklediklerini ifade etti. Rıdvan Uz; "Biz ilk etapta araştırma ve soru önergesi verdik. Aynı zamanda Cumhuriyet Halk Partili Milletvekili arkadaşlarımızda araştırma önergesi verdi, devamlı gündemde tutmaya çalıştık. Sahaya giderek yapılan katliamı bizzat yerinde gördük. Küçük büyük demeden kesilen ağaçlar ile yok edilen ormanlarımızı gördük. Danıştay 4. Daireden randevu talep ettik ve randevumuzda Milletvekilinden ziyade bu coğrafyada yaşayan bir vatandaş olarak durumu izah ettik. Bundan sonra inanıyorum ki Danıştay bunun durdurulması ile ilgili karar alacağı kanaatini taşıyorum” dedi.
CHP Çanakkale İl Başkanı Levent Gürbüz, Kazdağları’nın hidrolojik, ekolojik ve tarımsal zenginliklerine dikkat çekerek altın madenciliğinin çevresel yıkımını rakamlarla anlattı. Levent Gürbüz; "Yörenin yıllık tarımsal üretim değeri yaklaşık 7 milyar dolar olup, bu tutarın içinde fidan, tohum, hayvan varlığı, ıtri ve tıbbi bitkiler ve su ürünleri hariçtir.
Kazdağlarında bulunan tüm altın rezervi 338 tondur. Bu rezervin tamamı için 2 buçuk milyar ton kayaç parçalanıp çıkarılacaktır. 1 ton kayaç için 3 ton su kullanılması hesabı ile 2 buçuk milyar kayaç için 7 milyar ton su ve yaklaşık 400 bin ton siyanür kullanılır. Atmosfer, toprak ve su kaynaklarının tamamı kirlenecektir. Kazdağlarında altın işletmeciliği 10 yıllık bir yatırım olmakla birlikte zarar gören bölgenin ıslahı için en az 50 yıl ve ciddi maaliyetlere gerek vardır.
Çanakkale Biga Yarımadası’nın da en kısa sürede Milli Park ilan edilmesini talep ediyor ve iktidara ivedilikle çağrıda bulunuyoruz. Kazdağlarının üstü altından değerlidir” ifadelerini kullandı.
CHP Çanakkale Milletvekili İsmet Güneşhan, Kazdağları’nın Çanakkale tarafının da milli park ilan edilmesi gerektiğini savundu. Güneşhan, "Mutlak surette Balıkesir tarafı nasıl Milli Park ise Çanakkale tarafının da Milli Park olması gerekiyor.
Truva Atı gibi Kazdağları’nın içine girecekler, girdikten sonra da ir ahtapotun kolları gibi her tarafı saracaklar, yok edecekler. Çünkü bunların ve bu anlayışla yönetilen ülkenin başındaki insanların varsa yoksa her şeyi para. Onlar doların yeşilini seviyor, biz doğanın yeşilini seviyoruz, aramızdaki fark bu" dedi.
Zoom üzerinden toplantıda konuşan Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek, ise Kazdağları’nın Çanakkale ve Balıkesir’in doğal güzelliklerinin kaynağı olduğunu vurguladı. Başkan Erkek; "Gerçekten sağlıklı yaşam istiyorsak Kazdağları’nı korumak zorundayız. Çünkü Balıkesir’de Çanakkale’de doğal güzelliklerini, harika tarım ürünlerini, havasını, suyu Kazdağları’na borçlu. Daha önce yaptığımız önemli bir çağrımızı yinelemek istiyorum, Kazdağları bir bütün olarak Milli Park ilan edilmelidir. Kazdağları’nı mutlaka korumak zorundayız, vahşi madenciliğe mutlaka dur demek zorundayız. Kazdağları’nın üstü altından tabii ki değerli ama, Kazdağları’nın altındaki yer altı sularımız da çok değerli. Bu doğal güzelliği yok etmek akıl alır gibi değil, o ağaçları keserken bir çok canlının da yuvasına son veriyorsunuz” dedi.
Kazdağları Ekoloji Platformu adına konuşan Çanakkale Sağlık Çalışanları ve Emeklileri Derneği (ÇASEMDER) Yönetim Kurulu Başkanı Ulviye Çalıdağ, bölgedeki ekolojik yıkım projelerine karşı hukuk mücadelesinin devam ettiğini belirtti. Çalıdağ, "Her gün alana gidip kesimi ve iş makinalarını durdurmaya çalışıyoruz. Aradan dört ay geçmesine rağmen Danıştay’dan hala bir karar yok. Hem TÜMAD Madenciliğin Lapseki Altın Madeni Projesi, hem de Cengiz Holding’in Halilağa Bakır Madeni projesi için Danıştay’dan acilen dosyalarımızı görüşmesi ve ÇED Olumlu kararlarını iptal etmesini bekliyoruz.
Kazdağları’ndaki tüm ekolojik yıkım projelerine karşı ekoloji mücadelesi veren örgütlerle birlikte, tüm emek ve demokrasi örgütlerinin, siyasi partilerin, kadın örgütlerinin, sanatçıların, doğa yürüyüşü gruplarının, hayvan hakları savunucularının, yerel yönetimlerin hep birlikte mücadele etmesinin önemi çok büyük" dedi.
SEDANUR ARIGÜN
Toplantıda Zoom üzerinden konuşan İYİ Parti Çanakkale Milletvekili Rıdvan Uz, Danıştay’dan olumlu bir karar beklediklerini ifade etti. Rıdvan Uz; "Biz ilk etapta araştırma ve soru önergesi verdik. Aynı zamanda Cumhuriyet Halk Partili Milletvekili arkadaşlarımızda araştırma önergesi verdi, devamlı gündemde tutmaya çalıştık. Sahaya giderek yapılan katliamı bizzat yerinde gördük. Küçük büyük demeden kesilen ağaçlar ile yok edilen ormanlarımızı gördük. Danıştay 4. Daireden randevu talep ettik ve randevumuzda Milletvekilinden ziyade bu coğrafyada yaşayan bir vatandaş olarak durumu izah ettik. Bundan sonra inanıyorum ki Danıştay bunun durdurulması ile ilgili karar alacağı kanaatini taşıyorum” dedi.
CHP Çanakkale İl Başkanı Levent Gürbüz, Kazdağları’nın hidrolojik, ekolojik ve tarımsal zenginliklerine dikkat çekerek altın madenciliğinin çevresel yıkımını rakamlarla anlattı. Levent Gürbüz; "Yörenin yıllık tarımsal üretim değeri yaklaşık 7 milyar dolar olup, bu tutarın içinde fidan, tohum, hayvan varlığı, ıtri ve tıbbi bitkiler ve su ürünleri hariçtir.
Kazdağlarında bulunan tüm altın rezervi 338 tondur. Bu rezervin tamamı için 2 buçuk milyar ton kayaç parçalanıp çıkarılacaktır. 1 ton kayaç için 3 ton su kullanılması hesabı ile 2 buçuk milyar kayaç için 7 milyar ton su ve yaklaşık 400 bin ton siyanür kullanılır. Atmosfer, toprak ve su kaynaklarının tamamı kirlenecektir. Kazdağlarında altın işletmeciliği 10 yıllık bir yatırım olmakla birlikte zarar gören bölgenin ıslahı için en az 50 yıl ve ciddi maaliyetlere gerek vardır.
Çanakkale Biga Yarımadası’nın da en kısa sürede Milli Park ilan edilmesini talep ediyor ve iktidara ivedilikle çağrıda bulunuyoruz. Kazdağlarının üstü altından değerlidir” ifadelerini kullandı.
CHP Çanakkale Milletvekili İsmet Güneşhan, Kazdağları’nın Çanakkale tarafının da milli park ilan edilmesi gerektiğini savundu. Güneşhan, "Mutlak surette Balıkesir tarafı nasıl Milli Park ise Çanakkale tarafının da Milli Park olması gerekiyor.
Truva Atı gibi Kazdağları’nın içine girecekler, girdikten sonra da ir ahtapotun kolları gibi her tarafı saracaklar, yok edecekler. Çünkü bunların ve bu anlayışla yönetilen ülkenin başındaki insanların varsa yoksa her şeyi para. Onlar doların yeşilini seviyor, biz doğanın yeşilini seviyoruz, aramızdaki fark bu" dedi.
Zoom üzerinden toplantıda konuşan Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek, ise Kazdağları’nın Çanakkale ve Balıkesir’in doğal güzelliklerinin kaynağı olduğunu vurguladı. Başkan Erkek; "Gerçekten sağlıklı yaşam istiyorsak Kazdağları’nı korumak zorundayız. Çünkü Balıkesir’de Çanakkale’de doğal güzelliklerini, harika tarım ürünlerini, havasını, suyu Kazdağları’na borçlu. Daha önce yaptığımız önemli bir çağrımızı yinelemek istiyorum, Kazdağları bir bütün olarak Milli Park ilan edilmelidir. Kazdağları’nı mutlaka korumak zorundayız, vahşi madenciliğe mutlaka dur demek zorundayız. Kazdağları’nın üstü altından tabii ki değerli ama, Kazdağları’nın altındaki yer altı sularımız da çok değerli. Bu doğal güzelliği yok etmek akıl alır gibi değil, o ağaçları keserken bir çok canlının da yuvasına son veriyorsunuz” dedi.
Kazdağları Ekoloji Platformu adına konuşan Çanakkale Sağlık Çalışanları ve Emeklileri Derneği (ÇASEMDER) Yönetim Kurulu Başkanı Ulviye Çalıdağ, bölgedeki ekolojik yıkım projelerine karşı hukuk mücadelesinin devam ettiğini belirtti. Çalıdağ, "Her gün alana gidip kesimi ve iş makinalarını durdurmaya çalışıyoruz. Aradan dört ay geçmesine rağmen Danıştay’dan hala bir karar yok. Hem TÜMAD Madenciliğin Lapseki Altın Madeni Projesi, hem de Cengiz Holding’in Halilağa Bakır Madeni projesi için Danıştay’dan acilen dosyalarımızı görüşmesi ve ÇED Olumlu kararlarını iptal etmesini bekliyoruz.
Kazdağları’ndaki tüm ekolojik yıkım projelerine karşı ekoloji mücadelesi veren örgütlerle birlikte, tüm emek ve demokrasi örgütlerinin, siyasi partilerin, kadın örgütlerinin, sanatçıların, doğa yürüyüşü gruplarının, hayvan hakları savunucularının, yerel yönetimlerin hep birlikte mücadele etmesinin önemi çok büyük" dedi.
SEDANUR ARIGÜN
