Sonbahar mevsimine geçiş yaptığımızı hissetmeye başladık. Havanın biraz serinlemesi, yeni gelen zamlar ve kırtasiye masraflarının sonu görünmüyor. Üniversite öğrencilerinin barınma sorunu da gündemde. Yani okulların açılması herkesin telaşını hızlandırdı. Ceplerimizde aynı hızda boşalıyor. Temel yaşam ihtiyaçlarımızdan olan gıda ve barınma masraflarını karşılayamazken, çocuklarımızın giderlerini nasıl karşılayacağız? Eğitim ve öğretim sistemindeki dengesizliğin artması yıllar geçtikçe daha kötü hasarlar veriyor. 7' den 77' ye herkes ülke gündeminden ve ekonomik gidişattan haberdar. Okul kitaplarının bedava dağıtılması neyi değiştirdi? Okul kıyafetleri ve kırtasiyesinden haberiniz var mı? Bir top A4 kağıdı 100 lira olmuş.
Prof. Celal Şengör' ün bu konuyla ilgili yorumu şöyle: "Kağıda gelen zammı, kitaba gelince değil de tuvalet kağıdına gelince anlayan toplum, dünyaya neresinden baktığını gösterir." Yorum değil de, gerçek olan mı acaba? Roman alıp okuyalım demek lükse giriyor artık, çünkü fiyatları 80-90 liradan başlıyor. Okullarda dağıtılan kitapların yeterliliği tartışılır. Ücretsiz dağıtılıyor ama sene sonunda yepyeni halde geri dönüşüme veriliyor. İçeriklerinde eksikler var demek ki. Yıllar önce kitaplar ucuzken aldığımız okul kitapları daha çok şey öğretiyordu. Mesela benim hala sakladıklarım var.
Öte yandan güncel ekonomik krizle birlikte kendi işini yapan veya serbest çalışan çoğu insan maddi, manevi büyük darbe aldı. Şirketler daha talepkar ve böylesi bir dönemde para ödedikleri için kendilerini tanrı hissediyorlar. Hal böyle olunca daha fazla çalışmak kaçınılmaz. İki sene öncesinden biraz fazla miktarda para kazanmak için iki kat fazla çalışmak gerekiyor. Bu kazancın alım gücü ise iki ila dört kat azalmış oluyor. Hem daha fazla çalışıyoruz, hem daha az harcıyoruz, hem hayattan çok daha az keyif alıyoruz. Bu kriz yönetimi hayatımızdan bir dönemi çaldı ve buna ek olarak çoğumuzun ömrünü bariz biçimde kısalttı da.
En büyük motivasyonum bir şeylerin değişeceğine olan inancım…
Bu gündemden kafamızı biraz olsun uzaklaştıracak, ruhumuzu besleyecek müzik festivallerinin iptal olması da gerçekten çok üzücü. Çoğu gencimiz haklı olarak gençliklerinin çalınmasından şikayetçi olacaktır. Orta yaştaki insanlar ise daha rahat çalışıp onca deneyim ve kariyer yapmış olmanın keyfini sürecekken daha fazla kazanmanın bir şekilde iş hayatına tutunmanın derdiyle çabalamaya devam ediyor. Emeklilik yaşı gelenler için de durum buna benziyor. Yan gelip yatmak yerine çalışmaya devam ediyorlar.
Artık, daha net bir şekilde, adil bir seçim olur diye umarak, bir şeylerin değişmesini bekleyeceğiz.
Bu sistemin açıklarını, günahlarını, çarpıklığını fırsata çevirmemiş masum insanlar olarak; hayatımızın kalanında her sabah aynaya bakarken tertemiz yüzümüzde o gururlu ifadeyi görecek olmamız ise en büyük avuntumuz olsun.
İyi haftalar.
En büyük motivasyonum bir şeylerin değişeceğine olan inancım…
Bu gündemden kafamızı biraz olsun uzaklaştıracak, ruhumuzu besleyecek müzik festivallerinin iptal olması da gerçekten çok üzücü. Çoğu gencimiz haklı olarak gençliklerinin çalınmasından şikayetçi olacaktır. Orta yaştaki insanlar ise daha rahat çalışıp onca deneyim ve kariyer yapmış olmanın keyfini sürecekken daha fazla kazanmanın bir şekilde iş hayatına tutunmanın derdiyle çabalamaya devam ediyor. Emeklilik yaşı gelenler için de durum buna benziyor. Yan gelip yatmak yerine çalışmaya devam ediyorlar.
Artık, daha net bir şekilde, adil bir seçim olur diye umarak, bir şeylerin değişmesini bekleyeceğiz.
Bu sistemin açıklarını, günahlarını, çarpıklığını fırsata çevirmemiş masum insanlar olarak; hayatımızın kalanında her sabah aynaya bakarken tertemiz yüzümüzde o gururlu ifadeyi görecek olmamız ise en büyük avuntumuz olsun.
İyi haftalar.