Keşfetmeye hazır mısınız?

İçinizdeki pırlantayı, en değerli olanı keşfetmek istemez misiniz? Hepimizin kendince dünyalık biriktirdikleri oldu değil mi? İnsanoğlu fıtratı gereği biriktirmeyi sever. Sen, bu satırları okuyan kardeşim, senin kul olarak neyin var, biriktirdiklerin neler? Dünyalık değil, içinde taşıdığın değer ne, senin ne özelliğin var diğer kullarından farklı olarak? Kendini tanımak, bilmek, içindeki zararlı ya da faydalı olanı tanımak istemez misin? Kendi iç aleminde yolculuğa çıkıp, dünyaya geliş amacını, kendinin kim olduğunu, kökenine kadar her şeyiyle öğrenmek istemez misin? Bana ne ki, demeyin. Serüven bu sorularla başlıyor. Bilemediklerinizi Allah ve Resul’üne sorun diyor Yaradan. Allah’a soru sorulur mu? Cevap gelir mi? Beni muhatap alır mı diye düşünmeyin. Size cevap verecek olan Allah, öyle muhteşem bir dönüş yapar ki; evliyaların yaptığı gibi her şeyden vazgeçip, sadece Allah için, O’nun rızası için yaşamak istersiniz. Bu dediklerimiz Allah isterse mümkün. “Kader gayrete aşık” demişler. Siz yeter ki gayret edin. Çabanızı gösterin. İspat edin kendinizi kendinize!
Lütfen şu soruları sorun. Nereden geldim, nereye gidiyorum? Benim özelliğim, yeteneğim ne? Bana Allah'ın verdiği yetki ne? Bunları bilmek istemez misin? İçinizde en güzel olanı keşfedip, o yönünüzü parlatmak, kullanmak, tadına varmak istemez misiniz? Düşünsenize, kendinizi tanıdıkça hazzınız artıyor. Bilmezken bilen oluyorsunuz ve her keşfedişte, ne kadar bilmediğinize bir daha şahit oluyorsunuz. İçimizde çok güzellikler var. Bu keşfettiğiniz halinizi, özelliğinizi Allah için, Allah'a hizmetçi olabilmek için kullanmak ne muhteşem. Tüm bu bahsedilen keşif yolculuğu, çok kolay olan Üveys Veysel Karane Zikrini sabah-akşam yapmakla başlıyor. Zikre başladığınızda nefs darmadağın oluyor. Feryat ediyor. Kişi doğru yolu buldu. Kul onu Allah’a götürecek en doğru yola adım attı diye, nefs vay bize, vaylar bize diyerek dövünmeye başlıyor. Yapamazsın, bilemezsin diyen nefsinizin sustuğunu göreceksiniz bu zikirle. Çünkü kişi Üveys Veysel Karane Zikri'yle önce nefsini bilir, ardından ruhu doğar ve kul kendini keşfetmeye başlar. Nefsin hileleri bir bir ortaya çıkar. Bizleri mutsuz, huzursuz eden her halimiz, düşüncemiz, nefsani özelliğimiz giderek baskılanır. Ne mutlu sizlere, iç aleme yolculuk başlamıştır.
Bakara, 169 " O hep size çirkin ve murdar işleri emreder ve Allah'a karşı bilmediğiniz, şeyleri söylemenizi ister diyor Rabbimiz ayetinde. Bu emri veren nefs sevgili okurlar! Çirkin kalmak mı, güzel olmak mı isteriz. Maddi manevi güzelliklerin adresidir www.veyselkarane.com Lütfen düşünün.
Bilmediğimiz o kadar çok şey var ki. Nefs ise hep bildiği iddiasında. Bilmiyorum diyene öğretilir. Bilen bildiği ile kalır, ilmi artmaz. Az bir su ile derede kulaç atar. Bilmiyorum diyeni ummana götürürler, öğrendikçe açlığı artar, bir o kadar daha öğrenmek ister. Öğrenmek isteyen, soru soran, sorgulayan kulunu yolculuğa çıkarır Allah. Nefsi büyütmek için değil, ruhu beslemek içindir bu sorgulamalar. Allah’a daha yakın olabilmek içindir bu çırpınışlar. Aç olalım sevgili kardeşlerim, ilme aç, öğrenmeye aç olalım. En güzel öğreti ise Rabbimizin öğretmenliği ile olandır. Nasıl olur, Allah öğretmenlik yapar mı derseniz eğer; O’nun her işi muhteşem, kelimelerle anlatılmaz bu güzellikler. Alası var O’nda. Yaşayın ve görün!