Sanat tanrının insanoğluna kendisi gibi tanrısal olabilmesi icin verdigi nadide ve yegane firsattır.
Butun canlı varlıkların en temel ortak ozellikleri bir başlangıç ve bir sona sahip olmalarıdır.Herkesin kendi yaşamına dair hikayesi bu dogrusal sonlu çizgi üzerinde dokunur.Tabi yaşamın örüldügü bu dokuma tezgahının ilmeklerinin neredeyse tamamında bizim biricik irademizin yansıyan etkileri dısında etkileri de görmek mümkündür.Ve bunların hemen hemen hepsi bir sonlulukla sınırlıdır ve yüzeyseldir.
Sonlu ve sınırlı bir varlık olma ağırlığındaki insan için sanat,kavramsal olarak herşeyden önce bir unutma biçimidir.Kendisi ve sonlu olduğunu unutma biçimi.Ve unuturken de kendisini var eden sisteme dogru da bir yücelme biçimidir.Insan yarattıkca ve urettikce o acı veren varlıgından kurtulup mertebe degistirir.Ama bunu yaparken de çoğu zaman o acı veren varlığından el alır ve o varlığın yardımına ihtiyaç duyar.
Saf bir bilincin yaratma eylemindeki gücü ve kendi sonsuzluğu bizim icin ulaşılması gereken bir bilinçdışı kudrete dönüşmüştür.
Bu hakikat arayışımızın en önemli aracıdır.
Dünyayla aramıza koyduğumuz her adım mesafe ,öncelikle bizi güncel hayatın girdabından uzaklaştırır ve biz artık bir başka rakımda hayat buluruz.
Sanat her dalıyla,düşuncenin ve imgelemin olgunlaşarak tam bir meyveye dönüşmesi halidir.
Her ne olursa olsun,daha önce var olmayanı yaratmak, ölümsüzleşerek sonsuzlaşmayı başarmış tanrısal bir güç ve eylemdir.
Akıp giden hayata uzaktan bakmak.Akıntıdan kendini kurtarıp sadeleşmek ve gerçek varoluş üzerine düşünmek sanata giden en kati yoldur.Ve o koydugun mesafe ölçüşünde tanrıya yakın olursun.
Sanat tanrının dilidir adeta.Bizim yaşadıgımızın aksine bir başka yaşamın var olduğunu bizim aracilığımızla tüm insanlara fisildama biçimi.
Zaman ve mekan tüm canlı varlıkların en derin ve kabullenilmiş hapishanesidir.Bütün yaşam bu hapishanenin içinde başlar ve son bulur.
Zaman ve mekan düzleminin zincirlerini kırıp , yine bu düzleme bir ucundan tutunup yeni bir düzlem yaratma mucizesidir sanat.
Gerçeğin o gücüne inat ,hayal kurarak yaşama bir meydan okuma biçimidir.
Tanrının insanın acılarını ölçtüğü ve toplumları kurallara bağlı hale getiren bir imge tasarım olduğunu gören "Üst İnsan" ne zaman ki kendi yaratıcılığına sığınır ve kendi ölümsüzlüğünün kapısını aralar,işte o zaman "Kil ve Kömür" insan ruhundan parmaklarına damlayan bir gizli mucizeye dönüşür.
YAZARLAR
Yayınlanma: 03 Temmuz 2020 - 16:10
Kil ve kömür
Sanat tanrının insanoğluna kendisi gibi tanrısal olabilmesi icin verdigi nadide ve yegane firsattır
YAZARLAR
03 Temmuz 2020 - 16:10
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir