Kızılay başkanı Kerem Kınık yine gündeme oturdu. Önce kasası dolu olması gereken Kızılay’a yardım isteyen bir sosyal medya mesajı attı, şimdi de Kızılay’ın karıştığı bir para transferin savunurken şok sözler söyledi. Duyanlar kulaklarına inanamadı. Cahil bir başkan desem, tıp doktoru olduğunu öğrendim, nasıl cahil olsun?
Hepimizce artık malum oldu ki Başkentgaz tarafından Ensar Vakfı’na 8 milyon dolar aktarılmak istenmiş ama bu iş için Kızılay kullanılmış ve üstelik Kızılay bu iş için 75 bin dolar komisyon almış. Belge var. Hem zaten, Kerem Kınık bunu inkar etmiyor ve savunuyor kendince. Vergi kaçırmamak için vergiden kaçındık gibi anlamakta zorluk çektiğimiz bir açıklama yapıyor. Tabi ki ülke de paylaşım rekorları kırılmaya başladı. Sosyal medya mesajları kimi zaman alaylı, kimi zaman da kızgınlık içererek yayıldı gitti. Vergiden kaçınmak için yıllardır tüm dünyada izlenen yol aynıdır. Kayıt dışı çalışırsınız ve vergiden kaçınmış olursunuz. Kayıt yoksa vergi de yok. Ancak kayıt altında bir muhasebeye sahipseniz vergi konusunda kaçınma şansınız olmaz, az vergi ödemek için yapmanız gereken tek şey vergi kaçırmaktır. Çok basit ve hepimizin bildiği bir şey bu. Bu yüzden seyyar satıcılar, işportacılar, çantacılar var. Vergiden kaçınıyorlar ve kayıt altına alınmış bir ticari faaliyet içerisine girmiyorlar. Hep kayıt dışı. Ürün bile alırken kayıt dışı alarak belgelendirmiyorlar. Bu sayede vergiden kaçınıyorlar ama dikkat edin, onlara ürün satanlar aslında fatura kesmeleri gerekirken bu tür kişilere fatura kesmeyerek vergi kaçırıyorlar. Ne kadar basit bir sistem aslında. Yani kayıt, belge yoksa vergiden kaçınılır. Aksi halde vergi kaçırılır. Burada belge var mı? Var, sosyal medyada imzalı protokol gezinip duruyor ve hatta başkan Kerem Kınık yalanlamayarak itiraf da ediyor. Yardım Ensar Vakfı’na. Hani birçoğumuzun adını tacizler sonucu öğrendiğimiz vakıf. Baksanıza, bu vakfa bir kerede 7 milyon 925 bin dolar yardım yapılmış. Yani bilmiyoruz bu kaç kez tekrarlandı. Hem, Başkentgaz bunu niye yapar ki? Bu yardımı yapacağına gazı ucuzlat be kardeşim, vatandaş rahatlasın. Böyle bir hibeyi yapacak kadar kazanç sahibi ancak birkaç holdingimiz var. Siz nasıl bir gelir elde ediyorsunuz Ankara halkından. Bir aylığına Ankara halkına gazı bedava yapsaydınız ya, ne gezer, vakıf para bekler. Yazıklar olsun. Kızılay’ın başkanı bu tarzda akılları durduracak kadar feci bir açıklamayı nasıl bir cesaretle yapıyor anlayamıyorum. Hatta o koltukta nasıl hala oturuyor onu da anlayamıyorum. Bu ülke insanı böylesi kötü yönetilen köklü kurumların başkanları tarafından alay edilmeyecek kadar onurludur. Aklımızın sınırlarını zorlayan bu tip yöneticilerle sürekli karşılaşmaktan yorulduk artık. Ciddiye alınmak istiyoruz, bu ülkeyi doğru kadroların yönettiğini görmek istiyoruz. Kızılay gibi bir kurumun başkanını deprem olduktan çok kısa süre sonra deprem bölgesinde moloz yığınları arasında ekibiyle birlikte yardım ederken görmek istiyoruz. Bunu görürsek, yapılan yardım çağrılarını boş çevirmeyiz, Kızılay’ın bütçesi nerelere harcanıyor diye sorgulamak hiç aklımıza gelmez. Ancak yardım kurumumuz ki aslında çocukluğumuzun, gençliğimizin ülkemizde ki tek yardım kurumuydu Kızılay, deprem sonrası kılını kıpırdatmak için vatandaştan 10 lira bağış istemesi tüm yurdu derin bir üzüntüye boğarak hepimizi o kurumu sorgulamaya yöneltti. Bu sorgulamanın saldırılara dönüşmesi sonucunda da başkan daha da batırdı işi, olan biten bu.
Hepimizce artık malum oldu ki Başkentgaz tarafından Ensar Vakfı’na 8 milyon dolar aktarılmak istenmiş ama bu iş için Kızılay kullanılmış ve üstelik Kızılay bu iş için 75 bin dolar komisyon almış. Belge var. Hem zaten, Kerem Kınık bunu inkar etmiyor ve savunuyor kendince. Vergi kaçırmamak için vergiden kaçındık gibi anlamakta zorluk çektiğimiz bir açıklama yapıyor. Tabi ki ülke de paylaşım rekorları kırılmaya başladı. Sosyal medya mesajları kimi zaman alaylı, kimi zaman da kızgınlık içererek yayıldı gitti. Vergiden kaçınmak için yıllardır tüm dünyada izlenen yol aynıdır. Kayıt dışı çalışırsınız ve vergiden kaçınmış olursunuz. Kayıt yoksa vergi de yok. Ancak kayıt altında bir muhasebeye sahipseniz vergi konusunda kaçınma şansınız olmaz, az vergi ödemek için yapmanız gereken tek şey vergi kaçırmaktır. Çok basit ve hepimizin bildiği bir şey bu. Bu yüzden seyyar satıcılar, işportacılar, çantacılar var. Vergiden kaçınıyorlar ve kayıt altına alınmış bir ticari faaliyet içerisine girmiyorlar. Hep kayıt dışı. Ürün bile alırken kayıt dışı alarak belgelendirmiyorlar. Bu sayede vergiden kaçınıyorlar ama dikkat edin, onlara ürün satanlar aslında fatura kesmeleri gerekirken bu tür kişilere fatura kesmeyerek vergi kaçırıyorlar. Ne kadar basit bir sistem aslında. Yani kayıt, belge yoksa vergiden kaçınılır. Aksi halde vergi kaçırılır. Burada belge var mı? Var, sosyal medyada imzalı protokol gezinip duruyor ve hatta başkan Kerem Kınık yalanlamayarak itiraf da ediyor. Yardım Ensar Vakfı’na. Hani birçoğumuzun adını tacizler sonucu öğrendiğimiz vakıf. Baksanıza, bu vakfa bir kerede 7 milyon 925 bin dolar yardım yapılmış. Yani bilmiyoruz bu kaç kez tekrarlandı. Hem, Başkentgaz bunu niye yapar ki? Bu yardımı yapacağına gazı ucuzlat be kardeşim, vatandaş rahatlasın. Böyle bir hibeyi yapacak kadar kazanç sahibi ancak birkaç holdingimiz var. Siz nasıl bir gelir elde ediyorsunuz Ankara halkından. Bir aylığına Ankara halkına gazı bedava yapsaydınız ya, ne gezer, vakıf para bekler. Yazıklar olsun. Kızılay’ın başkanı bu tarzda akılları durduracak kadar feci bir açıklamayı nasıl bir cesaretle yapıyor anlayamıyorum. Hatta o koltukta nasıl hala oturuyor onu da anlayamıyorum. Bu ülke insanı böylesi kötü yönetilen köklü kurumların başkanları tarafından alay edilmeyecek kadar onurludur. Aklımızın sınırlarını zorlayan bu tip yöneticilerle sürekli karşılaşmaktan yorulduk artık. Ciddiye alınmak istiyoruz, bu ülkeyi doğru kadroların yönettiğini görmek istiyoruz. Kızılay gibi bir kurumun başkanını deprem olduktan çok kısa süre sonra deprem bölgesinde moloz yığınları arasında ekibiyle birlikte yardım ederken görmek istiyoruz. Bunu görürsek, yapılan yardım çağrılarını boş çevirmeyiz, Kızılay’ın bütçesi nerelere harcanıyor diye sorgulamak hiç aklımıza gelmez. Ancak yardım kurumumuz ki aslında çocukluğumuzun, gençliğimizin ülkemizde ki tek yardım kurumuydu Kızılay, deprem sonrası kılını kıpırdatmak için vatandaştan 10 lira bağış istemesi tüm yurdu derin bir üzüntüye boğarak hepimizi o kurumu sorgulamaya yöneltti. Bu sorgulamanın saldırılara dönüşmesi sonucunda da başkan daha da batırdı işi, olan biten bu.