Kızılay'ın Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Ahbap Derneği'ne çadır satması büyük yankı uyandırdı. Zafer Partisi İl Başkanı Hasan Demir de, “Normalde bu işin baş mekanizması Kızılay ve AFAD olması gerekiyordu, ama Kızılay maalesef toplum nezdinde çok büyük yara almıştır” dedi.
Depremin üçüncü gününde Kızılay’ın Ahbap Derneği’ne 46 milyon lira karşılığında çadır sattığını ortaya çıktı. AHBAP konuyu doğrularken Kızılay'dan da konuyla ilgili açıklama geldi. Yapılan satış işlemini savunan Kızılay Başkanı Kerem Kınık, "Ahbap ile Kızılay'ın işbirliği ahlakidir, akılcıdır, yasaldır. Aksini iddia eden ise ya meseleyi anlamamış ya da kötü niyetlidir" dedi.
Konu ile ilgili Kalem Gazetesi’ne açıklamalarda bulunan Zafer Partisi İl Başkanı Hasan Demir, “Kızılay düne kadar Türk Halkının yardımlarıyla ayakta duran bir kurumdu. Ama şu an ayakta durmuyor, birilerinin çıkar kapısı haline geldi. Partimiz de, kurumsal kimliğimiz de Kızılay’ın o çadırları hiçbir kimseye satmadan anında deprem bölgesine bizim taleplerimiz doğrultusunda göndermesiydi, ama maalesef kendileri yapmadıkları ve ranta çevirdikleri için AHBAP’a sattılar, burada AHBAP’a suç atmak, ya da karalamak saçmalık, çünkü satın alıyor ve deprem bölgesine gönderiyor. Normalde bu işin baş mekanizması Kızılay ve AFAD olması gerekiyordu, ama Kızılay maalesef toplum nezdinde çok büyük yara almıştır” dedi.
Kan bağışlarının satılması iddiaları ile ilgili de Başkan Hasan Demir, “Özellikle özel hastanelerde kan ihtiyacının karşılanması durumunda Kızılay bunları rakam karşılığında hastanelere sevk ediyor ve buradaki hastalar da maalesef bunu para karşılığında satın almak zorunda kalıyor, işte biz kan kampanyaları yapıyoruz, ama sadece kan da değil kurban sistemi de bu işin içinde. Kızılay adına maalesef bir rant zincirine çevrilmiş. Milletin kanı da rant da, milletin sermayesi ile kurulan Kızılay Soda da dahil, üzerinden Türk amblemi, Türk yazısı silinerek, bir rant çerçevesine dönüşmüş, maalesef içler acısı. Ülkenin her noktası, nasıl liyakattan, adaletten uzaksa, buralarının da böyle olduğunu görebiliriz. Türk Milleti olarak bu konulardaki hassasiyetimizin, sonuna kadar arkasında durmamız icap ediyor. Burada siyasi partiler, makamlar, mevkiler gelip geçicidir. Bizler doğru strateji çizersek eminim bu kurumlar da hangi hükümet, hangi iktidar olursa olsun özüne dönmek zorunda kalacak, bunu böyle organize etmemiz gerekiyor, inşallah o günleri de öyle tesis edeceğiz” dedi.
Özel Haber: Mine Tarım
Depremin üçüncü gününde Kızılay’ın Ahbap Derneği’ne 46 milyon lira karşılığında çadır sattığını ortaya çıktı. AHBAP konuyu doğrularken Kızılay'dan da konuyla ilgili açıklama geldi. Yapılan satış işlemini savunan Kızılay Başkanı Kerem Kınık, "Ahbap ile Kızılay'ın işbirliği ahlakidir, akılcıdır, yasaldır. Aksini iddia eden ise ya meseleyi anlamamış ya da kötü niyetlidir" dedi.
Konu ile ilgili Kalem Gazetesi’ne açıklamalarda bulunan Zafer Partisi İl Başkanı Hasan Demir, “Kızılay düne kadar Türk Halkının yardımlarıyla ayakta duran bir kurumdu. Ama şu an ayakta durmuyor, birilerinin çıkar kapısı haline geldi. Partimiz de, kurumsal kimliğimiz de Kızılay’ın o çadırları hiçbir kimseye satmadan anında deprem bölgesine bizim taleplerimiz doğrultusunda göndermesiydi, ama maalesef kendileri yapmadıkları ve ranta çevirdikleri için AHBAP’a sattılar, burada AHBAP’a suç atmak, ya da karalamak saçmalık, çünkü satın alıyor ve deprem bölgesine gönderiyor. Normalde bu işin baş mekanizması Kızılay ve AFAD olması gerekiyordu, ama Kızılay maalesef toplum nezdinde çok büyük yara almıştır” dedi.
Kan bağışlarının satılması iddiaları ile ilgili de Başkan Hasan Demir, “Özellikle özel hastanelerde kan ihtiyacının karşılanması durumunda Kızılay bunları rakam karşılığında hastanelere sevk ediyor ve buradaki hastalar da maalesef bunu para karşılığında satın almak zorunda kalıyor, işte biz kan kampanyaları yapıyoruz, ama sadece kan da değil kurban sistemi de bu işin içinde. Kızılay adına maalesef bir rant zincirine çevrilmiş. Milletin kanı da rant da, milletin sermayesi ile kurulan Kızılay Soda da dahil, üzerinden Türk amblemi, Türk yazısı silinerek, bir rant çerçevesine dönüşmüş, maalesef içler acısı. Ülkenin her noktası, nasıl liyakattan, adaletten uzaksa, buralarının da böyle olduğunu görebiliriz. Türk Milleti olarak bu konulardaki hassasiyetimizin, sonuna kadar arkasında durmamız icap ediyor. Burada siyasi partiler, makamlar, mevkiler gelip geçicidir. Bizler doğru strateji çizersek eminim bu kurumlar da hangi hükümet, hangi iktidar olursa olsun özüne dönmek zorunda kalacak, bunu böyle organize etmemiz gerekiyor, inşallah o günleri de öyle tesis edeceğiz” dedi.
Özel Haber: Mine Tarım
