Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, koronavirüsün tedavisiyle ilgili fikir beyan eden bazı doktorları hedef alarak “Favipravir tartışmalardan hep uzakta kaldı; şimdi de dozu ile ilgili klavye doktorları yazıp çiziyor. Ben birkaç şeyi netleştireyim” dedi ve bazı açıklamalarda bulundu.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, Facebook üzerinden yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi:
“Salgının başından beri ilaç tartışması bitmedi, önce HQ ile başladı; gerekli/ gereksiz ve dozlar hala tartışılıyor. Rehberlerde her yeni deneyimde yenilendi ve güven ortamı bozuldu. Favipravir ise bu tartışmalardan hep uzakta kaldı; şimdi de dozu ile ilgili klavye doktorları yazıp çiziyor. Ben birkaç şeyi netleştireyim; Bu aslında bir influenza ilacıdır ve dirençli grip enfeksiyonu için geliştirilmiştir. ilacı etki mekanizması covid 19 için etkili olabilir diye, klinik uygulamaya girmiştir... Rakibi remdesivir de bu arada asıl olarak Ebola için geliştirilmiştir. İlaç geliştirme aşamalarında en önemli hassas aşama toksik doz ve yan etki izlemidir... Bu aşamaları koronadan önce geçmiştir! Bu ilaç önce yükleme 8+8 tablet, sonra 3x2 tab kullanılıyor. Toplam 5-10 gün. İlaç adeti fazla olduğu için çoğu insanımız psikolojik olarak etkileniyor. Bu kadar ilaç mı? İçilir diye... Bir de sağdan soldan gaz ile ilaç içilmiyor! Bu gibi örnekleri çok yaşadık. Türklere has bir sürü örnek var- mesela hepatit B’de bir dönem ülkemizde hap ( OAV) mı? İğne (IFN) mi? Sorusu vardı... İstisnasız herkes iğne istiyordu, daha etkili sanarak, ama diğer ülkelerde hemen herkes hap tercih ediyordu... Bu ilacın dozunun da psikolojik bariyer olduğunu düşünüyorum.”
“Gebelerde kullanmıyoruz, midede ekşime, bulantı, ilaç döküntüsü ilacın kesilmesini gerektirmiyor. Kanda ürik asit artışı, KCFT bozulması yapabilir. Böbrek hastalarında CrCl’e göre gerekir ise yükleme dozu dışında doz ayarlaması yapıyoruz. İlaç etkileşimleri var; özellikle parasetamol ve bazı ABler için dikkatli olmak lazım... Bizim yaptığımız klinik çalışmada XXX kadar hastada hiçbir CİDDİ YAN ETKİ görmedik. Makale bir dergide değerlendirme aşamasında olduğu için rakam yazamıyorum. Tek gördüğümüz belirgin yan etki kan ürik asit artışıydı, oda ciddi düzeyde bir hastada oldu. Onunda öyküsünde GUT hastalığı vardı. Bu ilacı artık Türkiye üretiyor ve ayaktan dahil hemen her pozitif hastaya verebilecek STOK var! Bu bir salgında inanılmaz bir güvencedir! Ez cümle... İlaçlarınızı alın, çünkü son zamanlarda ilacını eksik alıp, yoğun bakıma yatan hasta çok oluyor!
“Salgının başından beri ilaç tartışması bitmedi, önce HQ ile başladı; gerekli/ gereksiz ve dozlar hala tartışılıyor. Rehberlerde her yeni deneyimde yenilendi ve güven ortamı bozuldu. Favipravir ise bu tartışmalardan hep uzakta kaldı; şimdi de dozu ile ilgili klavye doktorları yazıp çiziyor. Ben birkaç şeyi netleştireyim; Bu aslında bir influenza ilacıdır ve dirençli grip enfeksiyonu için geliştirilmiştir. ilacı etki mekanizması covid 19 için etkili olabilir diye, klinik uygulamaya girmiştir... Rakibi remdesivir de bu arada asıl olarak Ebola için geliştirilmiştir. İlaç geliştirme aşamalarında en önemli hassas aşama toksik doz ve yan etki izlemidir... Bu aşamaları koronadan önce geçmiştir! Bu ilaç önce yükleme 8+8 tablet, sonra 3x2 tab kullanılıyor. Toplam 5-10 gün. İlaç adeti fazla olduğu için çoğu insanımız psikolojik olarak etkileniyor. Bu kadar ilaç mı? İçilir diye... Bir de sağdan soldan gaz ile ilaç içilmiyor! Bu gibi örnekleri çok yaşadık. Türklere has bir sürü örnek var- mesela hepatit B’de bir dönem ülkemizde hap ( OAV) mı? İğne (IFN) mi? Sorusu vardı... İstisnasız herkes iğne istiyordu, daha etkili sanarak, ama diğer ülkelerde hemen herkes hap tercih ediyordu... Bu ilacın dozunun da psikolojik bariyer olduğunu düşünüyorum.”
“Gebelerde kullanmıyoruz, midede ekşime, bulantı, ilaç döküntüsü ilacın kesilmesini gerektirmiyor. Kanda ürik asit artışı, KCFT bozulması yapabilir. Böbrek hastalarında CrCl’e göre gerekir ise yükleme dozu dışında doz ayarlaması yapıyoruz. İlaç etkileşimleri var; özellikle parasetamol ve bazı ABler için dikkatli olmak lazım... Bizim yaptığımız klinik çalışmada XXX kadar hastada hiçbir CİDDİ YAN ETKİ görmedik. Makale bir dergide değerlendirme aşamasında olduğu için rakam yazamıyorum. Tek gördüğümüz belirgin yan etki kan ürik asit artışıydı, oda ciddi düzeyde bir hastada oldu. Onunda öyküsünde GUT hastalığı vardı. Bu ilacı artık Türkiye üretiyor ve ayaktan dahil hemen her pozitif hastaya verebilecek STOK var! Bu bir salgında inanılmaz bir güvencedir! Ez cümle... İlaçlarınızı alın, çünkü son zamanlarda ilacını eksik alıp, yoğun bakıma yatan hasta çok oluyor!