İlginç bir paradoks bu. Çin Shenyang Psikolojik Araştırmalar ve Ogilvy Reklam Ajansı’nın ortak çalışması çok çarpıcı kompozisyonlarla bu paradoksu anlattı. Hayatımızdan neleri feda ettiğimizi, en önemsenecek insanları nasıl tek başına bıraktığımızı vurucu bir şekilde ifade ediyor. Fotoğraf kompozisyonlarında kullanılan dev akıllı telefonların, aslında gerçek hayatla aramıza çektiğimiz bir duvar olduğu açıkça görülebiliyor. Yani bizler, bilgisayar, cep telefonu, tablet vb. cihazlarla sanal ortamlarda yoğun bir şekilde konuşurken, gerçek ortamlarda suskunluğa boğuluyoruz.
ÇANAKKALEMİZİN ESNAFLARINA ÖNERİMDİR.
Psikolojide de, hitabette de hipnotik birtakım sözcükler vardır. Bu satışınızı da ikna etmenizi de kolaylaştırır. Sırf bu kelimeleri kullanmanız, elbette ki, karşı tarafın istediğiniz şeyi yapacağını garantilemez. Bu sözleri söylerken kullandığınız ses tonu, sesinizin hızı gibi şeyler de çok önemlidir. Bu ifadeleri farklı iş ortamlarında elinizden geldiğince kullanarak alıştırma yapın ve izleyin bakalım neler oluyor…
• Akıl verecek değilim ama…
• Ne düşünüyorsunuz?
• Bilmek isteyeceğinizi düşündüm…
• Karar vermenize yardımcı olacak…
• Mecbur değilsiniz..
• Kimi insanlar nedense..
• Bilemiyorum…
• Görmek ister miydiniz?
• Bazıları..
• Olsaydı…
• Seçmeniz gerekseydi..
• Hiç gördünüz mü?...
• Neler olabileceğini bir hayal edin…
• İlgileniyor musunuz?
• Size yöntemini gösterseydim…
• Bilemezsiniz..
• Acaba?
• Sizce de öyle değil mi?
• Siz de öyle hissetmiyor musunuz? SESİNİZİ NASIL KALINLAŞTIRISINIZ ?
Çanakkale’de çok defa karşılaştığım bir sorudur bu. Yapılan incelemeler göstermiştir ki sesi daha kalın olanlar daha etkileyici ve ikna edicidir. Bu konuda koro şefi Mehmet Gören eşsiz bir insandır. Onun kadar olmasa da sesi kalınlaştırmak için birkaç önerim olacak. Evvela derin nefes almalısınız. Yüksek sesle kitap gazete vb. okumalısınız. Ses tellerinizi çok yormadan yüksek sesle konuşmaya hatta bağırmaya çalışınız. (ama ses tellerinizi hırpalayacak kadar çok değil) Duruşunuza dikkat etmelisiniz. Dik duruşta hem daha rahat hem de daha etkili konuşursunuz. Yavaş konuşmalısınız. Özellikle noktalama işaretlerine dikkat etmelisiniz. KÖTÜ NEFES KOKUSUNA 3 TAVSİYE
1- Dil temizliği, uçucu sülfür bileşiklerinin oluşumuna neden olan bakterileri temizler ve ağızda oluşan kokuyu azaltır. Bunu, basitçe dilinizi fırçalayarak yapabilirsiniz. Daha etkili bir yöntem ise dil temizleyicilerden faydalanmak. Çünkü bu işlem normal diş fırçası ile yapıldığında, kokuya neden olan bakteriler temizlenmekten çok dil üzerinde çeşitli noktalara dağılabiliyor. Diş fırçasıyla dil temizliği yapıldığında nefes kokusu %33 oranında azalırken, aynı işlem dil temizleyiciyle yapıldığında bu oran %42'ye kadar çıkabiliyor.
2- Bu öneriyi defalarca duymuş olabilirsiniz ancak bir kere daha söylemek zorundayım. Günde iki kere dişleri fırçalamak ve diş ipi kullanmak, ağızdaki yemek artıklarını ve mikroorganizmalarını temizler; dolayısı ile sülfür bileşiklerinin oluşmasını engeller.
3- Ağzınız kuru kaldığı zaman, diş etinizde ve dilinizde bulunan ölü hücreler yeterli miktarda tükürük bulunmadığı için temizlenemez. Bu yüzden, ağız içindeki bakterilerde ve dolayısı ile sülfür bileşiklerinde artış gözlemlenir. Bu durumun önüne geçebilmek için bol içme suyu tüketebilir veya ağzınızı sık sık temiz suyla çalkalayabilirsiniz. KONUŞURKEN BU SÖZÜ SÖYLEMEYİN
İngiltere’deki Liverpool Üniversitesi’nin araştırmasına göre, kilolu olduğunu duymak insanları strese sokuyor ve bu da kilo kaybetmelerine değil, aksine daha fazla kilo almalarına neden oluyor. Birleşik Krallık ve ABD’de yaşayan 14 bin kişiyi çocukluklarından 45 yaşına dek takibe alan araştırmacılar, “kilolu” kategorisine giren kişilerin birinden kiloları ile ilgili bir yorum duyup strese girdiklerinde daha çok yemek yediklerini tespit etti. Araştırma sonuçları International Journal of Obesity dergisinde yayınlandı.
Psikolojide de, hitabette de hipnotik birtakım sözcükler vardır. Bu satışınızı da ikna etmenizi de kolaylaştırır. Sırf bu kelimeleri kullanmanız, elbette ki, karşı tarafın istediğiniz şeyi yapacağını garantilemez. Bu sözleri söylerken kullandığınız ses tonu, sesinizin hızı gibi şeyler de çok önemlidir. Bu ifadeleri farklı iş ortamlarında elinizden geldiğince kullanarak alıştırma yapın ve izleyin bakalım neler oluyor…
• Akıl verecek değilim ama…
• Ne düşünüyorsunuz?
• Bilmek isteyeceğinizi düşündüm…
• Karar vermenize yardımcı olacak…
• Mecbur değilsiniz..
• Kimi insanlar nedense..
• Bilemiyorum…
• Görmek ister miydiniz?
• Bazıları..
• Olsaydı…
• Seçmeniz gerekseydi..
• Hiç gördünüz mü?...
• Neler olabileceğini bir hayal edin…
• İlgileniyor musunuz?
• Size yöntemini gösterseydim…
• Bilemezsiniz..
• Acaba?
• Sizce de öyle değil mi?
• Siz de öyle hissetmiyor musunuz? SESİNİZİ NASIL KALINLAŞTIRISINIZ ?
Çanakkale’de çok defa karşılaştığım bir sorudur bu. Yapılan incelemeler göstermiştir ki sesi daha kalın olanlar daha etkileyici ve ikna edicidir. Bu konuda koro şefi Mehmet Gören eşsiz bir insandır. Onun kadar olmasa da sesi kalınlaştırmak için birkaç önerim olacak. Evvela derin nefes almalısınız. Yüksek sesle kitap gazete vb. okumalısınız. Ses tellerinizi çok yormadan yüksek sesle konuşmaya hatta bağırmaya çalışınız. (ama ses tellerinizi hırpalayacak kadar çok değil) Duruşunuza dikkat etmelisiniz. Dik duruşta hem daha rahat hem de daha etkili konuşursunuz. Yavaş konuşmalısınız. Özellikle noktalama işaretlerine dikkat etmelisiniz. KÖTÜ NEFES KOKUSUNA 3 TAVSİYE
1- Dil temizliği, uçucu sülfür bileşiklerinin oluşumuna neden olan bakterileri temizler ve ağızda oluşan kokuyu azaltır. Bunu, basitçe dilinizi fırçalayarak yapabilirsiniz. Daha etkili bir yöntem ise dil temizleyicilerden faydalanmak. Çünkü bu işlem normal diş fırçası ile yapıldığında, kokuya neden olan bakteriler temizlenmekten çok dil üzerinde çeşitli noktalara dağılabiliyor. Diş fırçasıyla dil temizliği yapıldığında nefes kokusu %33 oranında azalırken, aynı işlem dil temizleyiciyle yapıldığında bu oran %42'ye kadar çıkabiliyor.
2- Bu öneriyi defalarca duymuş olabilirsiniz ancak bir kere daha söylemek zorundayım. Günde iki kere dişleri fırçalamak ve diş ipi kullanmak, ağızdaki yemek artıklarını ve mikroorganizmalarını temizler; dolayısı ile sülfür bileşiklerinin oluşmasını engeller.
3- Ağzınız kuru kaldığı zaman, diş etinizde ve dilinizde bulunan ölü hücreler yeterli miktarda tükürük bulunmadığı için temizlenemez. Bu yüzden, ağız içindeki bakterilerde ve dolayısı ile sülfür bileşiklerinde artış gözlemlenir. Bu durumun önüne geçebilmek için bol içme suyu tüketebilir veya ağzınızı sık sık temiz suyla çalkalayabilirsiniz. KONUŞURKEN BU SÖZÜ SÖYLEMEYİN
İngiltere’deki Liverpool Üniversitesi’nin araştırmasına göre, kilolu olduğunu duymak insanları strese sokuyor ve bu da kilo kaybetmelerine değil, aksine daha fazla kilo almalarına neden oluyor. Birleşik Krallık ve ABD’de yaşayan 14 bin kişiyi çocukluklarından 45 yaşına dek takibe alan araştırmacılar, “kilolu” kategorisine giren kişilerin birinden kiloları ile ilgili bir yorum duyup strese girdiklerinde daha çok yemek yediklerini tespit etti. Araştırma sonuçları International Journal of Obesity dergisinde yayınlandı.