Bu günkü yazımı hayvan dostlarına ayırdım. Özellikle evlerinde köpek besleyenler, evet o değerli hayvan dostlarımı biraz eleştirmek istiyorum.
Ben de bir hayvan dostuyum ve hiçbir hayvana (sivrisinekler, hamam böcekleri, örümcekler vb. dahil) zarar vermeden yaşamaya çalışıyorum. Parantez içinde saydığım hayvanlar günlük hayatta hayvan severlerin bile hiç düşünmeden, gayriihtiyari öldürdükleri canlılar. Ben, onları gayriihtiyari dahi öldürmemeye çalışıyorum. Neyse biz konumuza dönelim. Evde kedi ile birlikte yaşayanlara bir sözüm yok ya da kuş, balık, kaplumbağa… Benim derdim evlerinde bir köpek ile birlikte yaşayanlara. Yanlış anlaşılmasın, çok severim köpekleri, müthiş bir dost ve arkadaş olurlar insana. Sevgilerini hep gösterirler birlikte yaşadıklarına ve sadakatle devam ederler hayatlarına. Tek dertleri, kediler gibi evde tuvalet ihtiyaçlarını giderememeleri. İlla ki dışarı çıkacaklar günde birkaç kez. Yok eğer çıkmazlarsa da evi batıracaklar. Bazen köpek dostu hayvan severler yalan söylerler toplulukta; “benim Tarçın çok akıllı canım, hiç sorunu yok, tuvaletini bile klozete çıkıp yapıyor biliyor musun? İnanamazsın, ay bi görsen…” diye. Yok devenin pabucu.
Köpek dostu hayvan severler, köpeklerini günde birkaç kez dışarıya çıkartarak hacetlerini gidermelerini sağlıyorlar ama ne yazık toplumun diğer kesimini hiçe sayarak yapıyorlar bunu. Köpekleri sokağın hemen her yanına dışkılarını bırakıyor, idrarlarını neredeyse tüm ağaç diplerine yapıyorlar. Tamam, sokak köpekleri de yapıyor ama artık ülkemizde sokak köpekleri belediyelerin hayvan barınaklarında yaşıyor çoğunlukla. Kısırlaştırılmış birkaç sokak köpeği belediyenin kontrolünde bazı mahallelere salıverilmiş durumda. Yani sayıları bundan on yıl öncesine göre yok denecek düzeyde azaldı. Artık köpekler evlerde yaşıyorlar. İşte o evlerde yaşayan köpekler de sokakları dışkı deryasına çevirmekteler.
Bazen görüyorum, köpek dostu hayvan severlerin bir bölümü, yanlarında taşıdıkları eldiven, kürek, poşet marifetiyle bu dışkıları köpekleri hacetlerini giderdikten sonra sokaktan temizleyip çöp kutularına atıyorlar. Müthiş vatandaşlık örneği ama kaç kişiler ki? Çok azlar. Genelde köpek dostu hayvan severler dostlarının dışkılarını sokaklarda bırakarak yollarına devam ediyorlar. Özellikle Meteoroloji ve DSİ bölgesini görmelisiniz. Hele hele, Dardanel spor tesislerinden Aziziye’ye doğru tesislerin yanından bir yürüyün bakalım mideniz ne halde olacak.
İçimizden bazıları hayvan sevme durumunu yanlış anlıyor. Başlıyorlar birlikte yaşadıkları hayvanların başını okşamaya, onlarla oyun oynamaya falan. Sanıyorlar ki; hayvan böyle sevilir. Oysa ki hayvan sevmek için onlarla birlikte yaşamak şart değil. Sevginin ilk şartı saygıdır. Saygı olmadan sevgiden bahsetmek mümkün olamaz. Doğayı sevmek, doğanın dengesine saygı duymaktır hayvan sevgisi. Bu dünyayı paylaştığımız tüm organizmalara saygı duymadan; “ben hayvan severim” demek gafletine kimse kapılmamalı.
Dünya; aslında yaşayan bir organizmadan farksız. İçinde barındırdığı enerjinin artık farkında bilim insanları. Piramitlerin yapıldığı yerler, Ley yolları… Doğaya ve doğanın dengesini içinde barındıran dünyaya saygı göstermeden hayvan severim ben diyebilmek her zaman için büyük cahilliktir.
Bazen görüyorum, köpek dostu hayvan severlerin bir bölümü, yanlarında taşıdıkları eldiven, kürek, poşet marifetiyle bu dışkıları köpekleri hacetlerini giderdikten sonra sokaktan temizleyip çöp kutularına atıyorlar. Müthiş vatandaşlık örneği ama kaç kişiler ki? Çok azlar. Genelde köpek dostu hayvan severler dostlarının dışkılarını sokaklarda bırakarak yollarına devam ediyorlar. Özellikle Meteoroloji ve DSİ bölgesini görmelisiniz. Hele hele, Dardanel spor tesislerinden Aziziye’ye doğru tesislerin yanından bir yürüyün bakalım mideniz ne halde olacak.
İçimizden bazıları hayvan sevme durumunu yanlış anlıyor. Başlıyorlar birlikte yaşadıkları hayvanların başını okşamaya, onlarla oyun oynamaya falan. Sanıyorlar ki; hayvan böyle sevilir. Oysa ki hayvan sevmek için onlarla birlikte yaşamak şart değil. Sevginin ilk şartı saygıdır. Saygı olmadan sevgiden bahsetmek mümkün olamaz. Doğayı sevmek, doğanın dengesine saygı duymaktır hayvan sevgisi. Bu dünyayı paylaştığımız tüm organizmalara saygı duymadan; “ben hayvan severim” demek gafletine kimse kapılmamalı.
Dünya; aslında yaşayan bir organizmadan farksız. İçinde barındırdığı enerjinin artık farkında bilim insanları. Piramitlerin yapıldığı yerler, Ley yolları… Doğaya ve doğanın dengesini içinde barındıran dünyaya saygı göstermeden hayvan severim ben diyebilmek her zaman için büyük cahilliktir.