Dünya iki yıldır pandemi belasıyla mücadele etmeye çalışıyor. Aşılamaya öncelik veren bazı ülkelerde hayat normale dönmeye başladı. Türkiye’de de 65 yaş üzeri vatandaşların ikinci doz aşıları da yapıldı. Doktorlar, ikinci doz aşı olanlara virüs bulaşsa da hafif atlattıklarını hatta yoğun bakıma bile alınmadıklarını belirtiyor. Ülke genelinde nisan ayında hem vaka hem de ölüm oranlarında rekorlar kırıldı. Çanakkale en çok vakanın görüldüğü iller arasında yer aldı. Başka bir noktaya değinmek istiyorum. Hafta sonları ve hafta içi sokağa çıkma kısıtlamaları devam ederken haber bültenlerine kumar oynayanlara yönelik baskınlar düzenleniyor. Hatta bazı kişilerin pozitif olduğu bile ortaya çıkıyor. Bu nasıl bir bağımlılıktır ki, bütün yasaklara rağmen, kesilen cezalara rağmen gizli yerlerde toplananlar kumar oynamaya devam ediyor. Durdukları yerde duramayarak toplum sağlığını da hiçe sayıyor bu kişiler.
Kumar, ortaya para koyarak oynanan talih oyunudur. Birden fazla kişi arasında rekabete dayalı bir şekilde oynanabildiği gibi, bir kişi tarafından bir oyun makinasına karşı da oynanabilir. Bir oyunda şahsi maddi varlıklarını risk etmeye kumar oynamak deniyor. Tabi ki de bunun bir de bağımlılık boyutu var. Yoksa insanlar her şeyi göze alıp, yasak olmasına rağmen kumar oynamak için gizli yerlerde toplanıyor. Fiziksel bağımlılık, kullanılan maddeye karşı bir adaptasyon gelişmesine bağlı olarak maddenin varlığına karşı duyulan fizyolojik bir istek. Ruhsal bağımlılık ise kişinin duygusal ya da kişilik yapısı gereği, gereksinimlerini tatmin etme/giderme amacı ile o maddeye düşkünlüğüdür. Bağımlılık ciddi bir hastalıktır. Bağımlılığa ilişkin beyinde birçok nörokimyasal, nörofizyolojik değişimler saptanmıştır. Bağımlılık tedavisi, belirli şemaları ve ilkeleri içeren kapsamlı bir protokol ile sağlanabilir. Bağımlı kişiler bağımlılığın bir hastalık olduğunu kabul eder ve hastalıklarda uyulması gereken kurallar olduğunu bilirlerse tedaviye uyumları artar. Yazı-turadan spor müsabakalarına kadar, bilinen tüm oyun ve spor türleri ile kumar oynanabilir. Kumarcılar kâğıt oyunlarında olduğu gibi bizzat oyunun içinde yer alabilirler ya da bahis oyunlarında olduğu gibi faaliyetin içinde yer almadan sadece para yatırabilirler. Sık sık kumar oynayan ya da kumar bağımlılığı olan kişiye kumarbaz denir.
Birçok batılı ülkede kumarhanenin lisanslı olması koşulu ile kumar oynatmak serbesttir. Casinolar, eğlence salonları, tombala salonları, bahis ofisleri ve lunapark piyangoları batı kültüründe önemli bir yere sahip. Son yıllarda internetin yaygınlaşmasıyla çevrimiçi tombala, rulet gibi oyunlar da oldukça popüler hale geldi. Sayısal loto ve kazıkazanlar dünyanın pek çok ülkesinde yasal ve popüler olan kumar oyunlarındandır. Türkiye'de Millî Piyango İdaresi tarafından arz edilen sayısal loto, piyango, kazıkazan veya izin verilen bazı yarışma programları ile at yarışları, iddaa gibi oyunlar ve çeşitli çekilişler dışında üçüncü kişiler tarafından kumar oynatılması Türk Ceza Kanunu'nun 228. maddesi uyarınca suç sayılmaktadır.
İslam dininde kumarın her türlüsü yasaklanmıştır ve içerisinde kumar olan her türlü oyun haramdır ve bazı ayetlerde şöyle geçer; “Ey iman edenler, içki, kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak şeytanın işlerinden olan pisliklerdir. Öyleyse bun(lar)dan kaçının; umulur ki kurtuluşa erersiniz. (Maide Suresi 90. Ayet) Gerçekten şeytan, içki ve kumarla aranıza düşmanlık ve kin düşürmek, sizi, Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçtiniz değil mi? (Maide Suresi, 91. Ayet)
Kumarın tarihi milattan önce 2 bin 300 yıllarına kadar dayanmaktadır. Ancak kesin olarak bilinen en eski kanıt Antik Çin’e ait. Antik Çin döneminde tespit edilen bazı fayanslarda, bir şans oyununa ait olduğu düşünülen izler bulunmuştur.
Kumarın ne kadar kötü bir alışkanlık olduğunu anlatan bazı düşünürlerin sözlerinden birkaç örnek de vermek istiyorum. Kumar oynayan, servetinin, zamanının, hürriyetinin ve sağlığının kaybından suçludur. (Diogenes), Kumar; kötülüğün çocuğu, haksızlığın kardeşi ve belanın babasıdır. (George Washington), “Kumar, kendini beğenmiş kimselerin tutkusudur. (Emile Alain), Kumarbaz zarından, ulema kitabından uzak düştü mü, seyreyle gümbürtüyü. (W.Shakespeare), Kumar masalarında yitirilen gerçekte nedir? Para mı, onur mu, aşkı mı, hayat mı? (Dostoyevski), Kaybedecek kadar zengin, kazanmayı isteyecek kadar yoksul olmadığımdan asla kumar oynamam. (Alexandre Dumas), Umutsuz insanların umutsuzca kumar oynadığı umutsuz bir dönemde yaşıyoruz. (Charles Dickens), Her zaman böyledir ya, masaya parasız oturan hep kazanacağını zanneder. (Gogol)
Kumar yüzünden servetlerini, ailelerini, haysiyetlerini, kariyerlerini, saygınlıklarını kaybeden binlerce kişi olmuştur. En güzeli uzak durmak ve hiç bulaşmamak.
YAZARLAR
Yayınlanma: 30 Nisan 2021 - 10:00
Kumar
Dünya iki yıldır pandemi belasıyla mücadele etmeye çalışıyor
YAZARLAR
30 Nisan 2021 - 10:00
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir