Kuran-ı Kerim nasıl okunur?

Hiç düşündük mü Allah’ın ilahi kelamları olan Kuran-ı Kerim’i, bizden istenildiği gibi okuduk mu diye? Cevabımız belli. Bizler Kuran’ı Arapça okuduk, hatim indirmek için okuduk ve ne okuduğumuzu anlamadık değil mi?

Müzemmil Suresi, 4. ayetinde “...ve ağır ağır Kuran oku.” diyor. Ağır okumaktan kasıt, anlayarak, ayetler üzerine düşünerek oku demek istiyor Rabbimiz. Nisa Suresi, 82. ayet ise bunu desteklemektedir. “Onlar hala Kuranı gereği gibi düşünüp anlamaya çalışmazlar mı?” Kuranı anlamak, hayatımıza sokmak için mi okuduk, yoksa sadece okumuş olmak için mi okuduk, hatta Allah ile pazarlık yaparcasına mı okuduk? Mehmet Akif Ersoy bakın ne diyor: “Kuran indirilmedi hastalara şifa, ölülere rahmet için” Lütfen düşünelim biz nasıl okuduk, bizden istenen okuma şekli nasıl olmalı diye.

Kuran-ı Kerim’i okuma düsturu, Arapça biliyorsak bir ayet Arapça, bir ayet Türkçe okumaktır. Arapça okumayı bilmiyorsak, sadece Türkçe mealini okumalıyız ve düşünmeliyiz, Rabbimiz bizlere ne öğretmek istiyor diye. Zuhruf Suresi 2. ve 3. ayetinde Rabbimiz “Apaçık kitaba ant olsun ki biz onu iyice anlayasınız diye Arapça bir Kuran yaptık.” ve Yusuf Suresi 2. ayetinde ise “Muhakkak ki biz onu anlayasınız diye Arapça bir kitap olarak indirdik” buyuruyor. Okuyup anlamamızı istiyor, dinlememizi değil!

Kuran okumaya başlamadan önce mutlaka dua edelim. Rabbimizden yardım isteyelim. “Allah’ım Kuranı okumayı, anlamayı, anlatmayı, yaşamayı ve yaşatmayı nasip et” diyelim. Kuranda bulunan Yasin, Mülk, Fetih suresi gibi belli başlı sureleri değil, mucize kitabımızın en başından başlayarak ve sırasıyla tüm sureleri okumaya gayret edelim. Cüz cüz Kuran dağıtarak değil, en başından itibaren okuduğumuzu anlamak için çaba göstererek inşallah.

Hikmetli kitabımızda Rabbimizin emir ve yasakları bulunuyor. Allah’ın kurallarını okuyarak öğrenmeliyiz. Yap dediklerini yapmayı, yapma dediklerini de yapmamayı öğrenmeliyiz ve öğrendiklerimizi hayatımıza sokup, öğretileri de kardeşlerimizle paylaşmalıyız. Okumazsak Kuranı, İslam düşmanı ve cahillerin kendi isteklerini Kuran emri diye bizlere okurlar, anlatırlar. Dinlemeyelim, okuyalım lütfen. En doğrusunu en güzel kaynaktan öğrenelim. Kuranın ilk emri “OKU!”, dinle değil ki! Sevgiyle okuyalım. Bizzat kendimiz okuyup anlayalım ve doğrusunu da öğretelim lütfen.

Üveys Veysel Karane zikriyle tanıştıktan sonraki Kuran okuma düsturunu öğrendim ve sizlerle paylaşmak istedim. Anlatıldığı haliyle deneyin, nasıl güzel öğretecekler yaşayıp göreceksiniz inşallah.

Üveysilik hakkında ayrıntılı bilgi için: www.veyselkarane.com sitesini inceleyebilirsiniz.