Cumhuriyet’in 95. Yılını kutluyoruz. Halkın kendi iradesi ile ülke yönetimini sağlaması. Cumhuriyet. Cumhuriyet’i kutlamak için önce bir Cumhuriyet rejimine sahip olmak gerekir. Cumhuriyet’in oluşması için de iki önemli unsur gerekir. Birisi sahip olunan toprak parçası yani vatan, diğeri ise o vatana sahip olan halk. Yani vatan ve halk olmadan Cumhuriyet olmaz. İşte o halka bir isimle hitap edilir. Alman, İngiliz, Fransız, Amerikalı, Taylandlı, Rus, Finli, Çinli, Türk vb. gibi isimler olmadan vatan sahibi halk anlatılamaz. Türkiye Cumhuriyeti’ni oluşturan halka da Türk halkı denir. Tanım budur. Burada etnik köken ve ayrımcılık hedef alınmaz. Bir temsiliyettir Türk sözü. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmanın verdiği gururla söylenir. Bu gurur vatandaşını muhtar yapar, aza yapar, belediye meclis üyesi yapar, belediye başkanı yapar, milletvekili yapar, Cumhurbaşkanı yapar. Cumhuriyet rejimi halkın yanında, halkla beraber geleceğe yol almaktır.
Cumhuriyetimizin 95. yılını kutlarken ne yazık ki Türk olmaktan utanan, Türk olmak istemeyen, Türk olmanın erdemine inanmayan bir kitle oluştu halkın içerisinde. Tek vatan, tek devlet, tek bayrak, tek millet diyorlar ama Türk vatanı, Türk devleti, Türk bayrağı, Türk milleti diyemiyorlar. Türk olmanın ne mutlu bir durum olduğunu kabullenmek istemiyorlar.
İşte bu hazin durum aslında 95. yıl için olumsuz sonuçlar yarattı ülkemize. 2002 yılında sıfır terör varken bu gün en büyük derdimiz terör haline geldi. Yurt dışı terör operasyonları için ordumuz sınır ötesinde iken, yurt içinde terörist peşinde koşan askerlerimiz hava şartları ile dahi baş edemez hale geldiler. İki güzide vatan evladının donarak şehit olmasına ağladık millet olarak.
Vatan, bayrak ve millet üçlemesinde asıl olan birliktir. Üçü birbirinden ayrılmaz. İnanç karmaşası yaşanır. Kafası karışmış gençler yetişir. Gelecek ipotek edilir. Bir gün gelir; ne vatan kalır, ne bayrak, ne de millet. Ne yazık ki geleceğe yetişen nesillerin ant içmeden, vatan sevgisi bilmeden yetiştiği 95.yıl kutlaması yapmaktayız.
28 Ekim 1923 akşamı Mustafa Kemal, o an sofrasında bulunan dostlarına; “efendiler, yarın Cumhuriyet’i ilan edeceğiz” dediğinde herhalde bu günleri de görmüş olacak ki, bizlere o ilan ettiği Cumhuriyet’i korumamız için birçok söylev de bıraktı miras olarak. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş aşamasını anlatan NUTUK, kendisi tarafından meclise hitaben okunarak adeta bir ibret vesikası olarak bizlere bırakıldı.
Ben Cumhuriyete sahip çıkamadığımızı düşünüyorum. Atatürk değerlerini koruyamadığımızı düşünüyorum. Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’ni gelecek nesillere aynı şekilde emanet edemeyeceğiz. İlkelerini sürdürülebilir olmaktan uzak tuttuk, izinden gidemedik, Cumhuriyet nöbetini devraldığımız gibi çocuklarımıza veremiyoruz.
Cumhuriyet bayramını kutlarken içim buruk. Millet olmanın gereğini yerine getiremedik, vatan evladını barış şartlarında şehit olmaktan kurtaramadık, çocuklarımızı tecavüzcülerden, organ mafyasından koruyamadık. Zeki, çevik ve ahlaklı sporcular yetiştiremedik, çalışıp üreterek ayaklarımız üzerinde duramadık. Etimizi, canlı hayvanımızı, o hayvanın yiyeceği samanı da dâhil olmak üzere ithal ediyoruz. Bırakın tüketeceğimiz ürünleri ithal etmeyi, İngiliz’in çöpünü dahi ithal etmeye başladık.
Bu topraklarda gün geldi hepimiz Hrant’ız diyerek Ermeni de olduk ama bir türlü TÜRK olamadık.
Bu şartlar altında; Cumhuriyetimizin 95.yılı kutlu olsun.
YAZARLAR
Yayınlanma: 29 Ekim 2018 - 13:18
Kutlu Olsun
Cumhuriyet’in 95
YAZARLAR
29 Ekim 2018 - 13:18
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir