Bugün güzel havayı da fırsat bilip külliye zenginliğindeki üniversite kitaplığını gezdim. Nadir eserler bölümündeki kitapların rutubetle karışmış eski sayfa kokusunu hissedince adete zamanda yolculuk yaptım. Sessizce ders çalışan öğrencilerin eşsiz Çanakkale manzarasına karşı huşu içinde sayfa çevirmeleri etkileyiciydi. İlk kez gittiğim o yer bir park gibi, bir mesire bahçesi gibiydi. Yıllar önce sahafta eski bir Dostoyevsky kitabı görüp de alamadığımı hatırladım. Malum öğrenci hali, para da kısıtlı. Kitabı sevip okşayıp karıştırıp yerine koymuştum. Haftalar sonra o kitabı bana birlikte hediye alan arkadaşlarımdan, kitapla duygusal bir ilişki yaşadığımı izlediklerini öğrenecektim. Muhteşem bir hediyeydi. Bugün işte bunları anımsadım. Bu da bir başka zamanda yolculuk oldu.
Havalar ısınıyor. Çağla ve erik mevsimi gelmek üzere. Yakında boğazın suları turkuaza boyanır. Yüzmek zamanı, piknik zamanı, sevmek zamanı, sarı sıcakta dalgalanan uzakları izleyip dalma zamanı gelir. Savaşa, pahalılığa inat gene de yemyeşil papatya kokusunda bir umut doğar Pandora’nın kutusunun ücra köşelerinde. Biz de durmadan sıkıntıları görecek değiliz ya... Güzellikleri görmeyi, hiç değilse aramayı biliriz.
Ne diyordum kitaplarla kurduğum dostluktan hiç pişman olmadım. Ne nankörlük yaptılar ne de sırt çevirdiler. Ama gene de benim onlara karşı bir kusurum oldu. Kimi güzide ciltleri orijinal dilinden, suyun döküldüğü kaynağın ta başından hiç bir şeye bulaşmamış halleriyle içmeyi çok isterdim. Olsun ne yapalım çevirileri de güzel. Bana o güzide yeri tıpkı turist rehberi edasıyla gezdiren, ağırlayan arkadaşım Ömer’e ve bu ziyaret fikrinin mimarı sevgili eşime teşekkür ediyorum. Kitapları sevmeli ve okumalı, dost edinmeli onları. Pişman olmayacağınıza garanti verebilirim. Hoşça kalın
YAZARLAR
Yayınlanma: 16 Nisan 2022 - 10:10
Kütüphane kokusu
Bugün güzel havayı da fırsat bilip külliye zenginliğindeki üniversite kitaplığını gezdim
YAZARLAR
16 Nisan 2022 - 10:10
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir