LAMBALARI SÖNDÜRELİM

Merhaba Sevgili Okurlar,
Ocak ayının ikinci haftası enerji tasarrufu haftasıdır. Her alanda karşılaştığımız fiyat artışlarıyla doğalgaz, su, elektrik gibi enerji sağlanan alanlarda da karşımızda duran kocaman bir gerçek. Maddi yönden sarsıntısının dışında benim üzerinde durmak istediğim asıl konu: “sürdürülebilir bir dünya için enerji tasarrufunu sağlamak adına bireysel olarak neleri değiştirmeliyiz ve çocuklarımızda bu konuda nasıl farkındalık yaratabiliriz” kısmı.
Son günlerde fiyat artışları ile daha çok dikkat ettiğimiz konu ev hanesi olarak gereksiz yanan lambaların söndürülmesi konusu. “İşimiz bitince lambaları söndürelim, olmadığımız odanın boş yere lambası yanmasın lütfen” gibi söylemleri sık kullanmışız demek ki kızımda “anne her zaman söylerdin ama bu ara fazla mı söylüyorsun acaba” demeye başladı. Farkında olmadan farkındalık yarattık ama bu şekilde olmamalı diye düşünüyorum. Farkındalık yaratmamız gereken konu enerji tasarrufuna dikkat etmek olurken bunun sürdürülebilir bir dünya için olması gerektiği anlatılmalı diye düşünüyorum.
Son zamanlarda tüketim toplumu olduğumuzdan; kullandığımız her şeyi hiç bitmeyecek gibi kullanmanın, gelecek günlerde sıkıntı yaratabileceğini ve bu dünyanın sadece bizim olmadığını, gelecek nesillere de aktarılması gerektiğini bilmeliyiz. Tam da Nil Karaibrahimgil’ in şarkısında dediği gibi “Uyan anne, uyan baba sadece senin değil bu dünya!”. Evet sadece bizim değil ve kullandığımız elektriği ve suyu da gereksiz yere kullanmak doğru değil.
Neler yapabiliriz kısmına gelecek olursak; ilk başta karşısında saatlerce durup ne yesem diye baktığımız buzdolabının kapağını açık tutmamalıyız mesela, dişlerimizi fırçalarken fırçalama esnasında boşa akan suyu kapatmalıyız mesela, bir odadan diğerine geçerken odanın lambasını söndürmeliyiz mesela, kullanmadığımız bilgisayar, telefon vs. işimizi bitirince şarj aletlerini fiş de bırakmamalıyız mesela, izlemediğimiz televizyonu saatlerce evde açık tutmamalıyız mesela…
Erken çocukluk döneminde çocuklar ebeveynlerini taklit yöntemi ile öğrenmeye başladıklarından, değişime önce kendimizden başlamalıyız. Ne ekersek onu biçerler mantığıyla biz doğruyu ekmeliyiz ki çocuklarımız da doğruya yönelsinler. İlk adımımız “Ebeveynler olarak rol model olmak“ olsun öyleyse. Bir sonraki adımda çocuklarımıza küçük hatırlatmalar hazırlayabiliriz. Renkli yapışkanlı kâğıtlara hazırladığımız notları elektrik düğmelerinin üzerine, buzdolabına vs yapıştırıp dikkat çekebiliriz. Bu yöntem etkili bir uyarı niteliğinde olduğundan, askeri binalarda da kullanıldığını askerlik yapanlar bilirler.
Unutmayalım; farkındalık yaratılan konularda, çocuklarımız daha özenli olacaklardır. Bunu yaparken konuşmak dışında eylemlerimizle gösterip yorumu kendilerine bırakmalıyız. Bizlere ışık tutacak çocuk kitaplarından da faydalanmalıyız. Susan Meredith‘in TÜBİTAK Yayınlarından “Neden Dünyayı Önemsemeliyim?”, Peter Carnavas‘ın TÜBİTAK Yayınlarından “Şehirdeki Son Ağaç”, Harpreet Kaur’un Dört Göz Yayınlarından “Doğayı Koru-Enerji Tasarrufu” kitaplarını tavsiye ederim.
Lambaları söndürelim, fazla enerji tüketmeyelim. Enerji Tasarrufu Haftasına bireysel olarak yapabileceklerimiz ile başlayalım. Unutmayalım dünya bize emanet, aldığımızdan daha iyi durumda devretmek görevimizdir.
Sevgilerimle
Çocuk Kitabı Yazarı Işık Saraç