TBMM Genel Kurulunda, Kahramanmaraş merkezli depremlerin sonuçlarının araştırılması için Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasına ilişkin önerge oy birliği ile kabul edildi.
TBMM Genel Kurulu, Meclis Başkanvekili Haydar Akar başkanlığında toplandı. Genel Kurul'da, 6 Şubat'ta meydana gelen ve 11 ili etkileyen depremlerin sonuçlarının tüm yönleriyle araştırılmasına ilişkin; 5 siyasi partinin verdiği önergeler görüşüldü. AK Parti, CHP, İYİ parti, MHP ve HDP'nin önergeleri birleştirilerek görüşüldü.
Önergeler üzerine söz alan HDP Grup Başkanvekili Hakkı Saruhan Oluç, deprem komisyonu kurulmasına "hayır" diyemeyeceklerini belirterek, "Deprem komisyonunu laf olsun diye kurmamamız gerekiyor; hakikaten etkili bir iş yapması ve bu yapılan işin de takip edilmesi gerekiyor" diye konuştu. Depremle ilgili siyasi, hukuki, idari sorumluluğun iktidarda olduğunu söyleyen Oluç, AFAD'ın alandaki çalışanlarının fedakarca çalıştığını ancak kurumun yönetiminin bütçesinin, ekipmanının, personel sayısının konuşulması gerektiğini söyledi.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta, depremin bir felaket haline gelmesinin zamanında alınacak tedbirlerle önlenebileceğini dile getirdi. İktidarın deprem sonrası arama kurtarma ekiplerini koordine edemediğini, enkaz altında kurtarılmayı bekleyen vatandaşlara ulaşmada eksik kaldığını savunan Usta, "Hükümet, afetin felakete dönüşmesinin tek sorumlusu olarak karşımızdadır. On binlerce vatandaşımızın hayatını kaybettiği, yüz binlerce vatandaşımızın yaralandığı, şehirlerimizin yıkıldığı, canlarımızın böylesine yandığı bir felaketin sorumluluğundan helallik isteyerek kurtulamazsınız" değerlendirmesini yaptı. Bu depremi felaket haline getiren tüm sebep ve sonuçların siyasetle ilgili olduğunu söyleyen Usta, "Çok katlı binalara izin vermek ve dikey yapılaşma siyasetle ilgilidir; imar yönetmeliğini uygulamamak ve oy kaygısıyla imar affı çıkarmak siyasetle ilgilidir; bölgede oluşacak deprem açıkça öngörülmesine rağmen AFAD ve ilgili bürokratik kurumların yetersiz bırakılması siyasetle ilgilidir; enkaz altındaki vatandaşlarımız sosyal medya üzerinden yardım çağrısında bulunurken sosyal medyayı kapatmak siyasetle ilgilidir" diye konuştu.
"İmar afları Türkiye'nin gündeminden çıkarılmalı"
CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin, deprem sonrası sahra hastanesi kurulmamasını eleştirdi.
Diri fay hatlarının kısa zamanda belirlenmesi gerektiğini söyleyen Şevkin, "İmar planlarına bu fay hatları işlenerek bir an önce kentler taşınmalı, deprem vergisi kentleri iyileştirmek için, sağlıklı hale getirmek için kullanılmalı. Türkiye'de bir an önce Afet Bakanlığı kurulmalı, imar afları Türkiye'nin gündeminden çıkarılmalı. Kentsel dönüşüm ranta dayalı olmayacak. Yapı denetimini, adam gibi bir yapı denetimini sigorta firmaları yapacak. Doğru düzgün bir DASK sistemi getirmek zorundayız. Sorumluluğu sadece 3 müteahhide vererek altından sıyrılamazsınız." değerlendirmesinde bulundu. CHP İstanbul Milletvekili Fethi Açıkel ise şu ifadeleri kullandı: "Depremin olduğu ilk gün akşam saatlerinde aynı zamanda memleketim olan Hatay'a vardığımızda, maalesef sarayın 20 yıldır çok ama çok övündüğü ulaşım, haberleşme ve sağlık altyapısının her anlamıyla çöktüğünü, iflas ettiğini ve AK Parti'nin yaklaşık çeyrek yüz yıllık şuursuzluk ve ihmaller zincirlerinin büyük sıkıntılara yol açtığını gördük. Bu rant rejiminden vazgeçmediğimiz sürece, önce vatan, önce vatandaş, önce vatandaşlarımızın can güvenliği demediğimiz sürece, kurumlarımızın üstüne kene gibi, sülük gibi yapışan oligarklar, liyakatsiz kadrolar ve rantiye rejimi kaldırılmadığı sürece bu tür acıları yaşamaya devam edeceğiz." "Bu süreçten çıkartmamız gereken dersler olacak"
AK Parti Gaziantep Milletvekili Ali Şahin, bugüne kadar depremle ilgili bilinenlerin yaşanan felaketin sonuçlarını tanımlayabilecek, açıklayabilecek türden olmadığını söyledi. Depremde sadece son yüz yıl içerisinde inşa edilen değil, asırlardır ayakta duran mabetlerin ve kalelerin de yerle bir olduğuna dikkati çeken Şahin, "Tabii, mutlaka bu süreçten çıkartmamız gereken dersler olacak, çıkartmak da zorundayız. Eksikliklerimiz var mıdır? Muhakkak ki olmuştur ama bunları bir vicdan ölçeği içerisinde, gerçekten de doğruları ortaya koymak adına ölçümleyerek yapmamız gerekir" dedi.
CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin, deprem sonrası sahra hastanesi kurulmamasını eleştirdi.
Diri fay hatlarının kısa zamanda belirlenmesi gerektiğini söyleyen Şevkin, "İmar planlarına bu fay hatları işlenerek bir an önce kentler taşınmalı, deprem vergisi kentleri iyileştirmek için, sağlıklı hale getirmek için kullanılmalı. Türkiye'de bir an önce Afet Bakanlığı kurulmalı, imar afları Türkiye'nin gündeminden çıkarılmalı. Kentsel dönüşüm ranta dayalı olmayacak. Yapı denetimini, adam gibi bir yapı denetimini sigorta firmaları yapacak. Doğru düzgün bir DASK sistemi getirmek zorundayız. Sorumluluğu sadece 3 müteahhide vererek altından sıyrılamazsınız." değerlendirmesinde bulundu. CHP İstanbul Milletvekili Fethi Açıkel ise şu ifadeleri kullandı: "Depremin olduğu ilk gün akşam saatlerinde aynı zamanda memleketim olan Hatay'a vardığımızda, maalesef sarayın 20 yıldır çok ama çok övündüğü ulaşım, haberleşme ve sağlık altyapısının her anlamıyla çöktüğünü, iflas ettiğini ve AK Parti'nin yaklaşık çeyrek yüz yıllık şuursuzluk ve ihmaller zincirlerinin büyük sıkıntılara yol açtığını gördük. Bu rant rejiminden vazgeçmediğimiz sürece, önce vatan, önce vatandaş, önce vatandaşlarımızın can güvenliği demediğimiz sürece, kurumlarımızın üstüne kene gibi, sülük gibi yapışan oligarklar, liyakatsiz kadrolar ve rantiye rejimi kaldırılmadığı sürece bu tür acıları yaşamaya devam edeceğiz." "Bu süreçten çıkartmamız gereken dersler olacak"
AK Parti Gaziantep Milletvekili Ali Şahin, bugüne kadar depremle ilgili bilinenlerin yaşanan felaketin sonuçlarını tanımlayabilecek, açıklayabilecek türden olmadığını söyledi. Depremde sadece son yüz yıl içerisinde inşa edilen değil, asırlardır ayakta duran mabetlerin ve kalelerin de yerle bir olduğuna dikkati çeken Şahin, "Tabii, mutlaka bu süreçten çıkartmamız gereken dersler olacak, çıkartmak da zorundayız. Eksikliklerimiz var mıdır? Muhakkak ki olmuştur ama bunları bir vicdan ölçeği içerisinde, gerçekten de doğruları ortaya koymak adına ölçümleyerek yapmamız gerekir" dedi.