Hiç unutmadığımız, unutamadığımız anılar gibi acılar da var. Kimisi çocukluktan, kimisi bir iş kazası, bazısı da gönül yarası...Hepsi de bir birine benzer. Çünkü büyütürler olgunlaştırırlar bizi. Her yara izi bizi biz yapar.
Bilirsiniz yeniden doğmanın, kendini baştan yaratmanın simgesi, metaforu bir kuş vardır. Anka kuşu. Kimi söylence ve destanlarda pheniks olarak da geçer. Bu mitolojik kuşun bir de hikayesi var. Annesini aldatan babasının sevgilisiyle birleştiğinden babası tarafından kör edilip kovulmuş. Sonra bir kuşa dönüşmüş. Muhteşem tüyleri, görkemli kanatları ve upuzun şahane bir kuyruğu olmuş.
Adını mitolojiden alan kuram ve bulguları çok severim. Hem kadim bir yanı oluyor, bilinmeyen zamanlarca temellendiriliyor hem de evrensel, anonim, kolektif bir kisveye bürünüyor. Mesela yıldız isimleri, bazı psikolojik bulgular... Oedipus kompleksi, pirus zaferi gibi... Bir çok çiçek isimleri var çoğu latince. Böyle söyleyince Cemal Süreya’nın bir şiirini hatırladım. Üvercinka’dan. “Sabahları acıktığı için haklı. Gününü kazanıp kurtardı diye güzel. Bir çok çiçek adları gibi güzel.”
Evet çiçek adları ne kadar güzel. Değil mi? Palmiye türevlerinden tropikal bir ağaç var. Adı pheniks. Aynı bizim masal kuşu gibi uzun, zarif, heybetli dalları var. Bir dalı devasa bir kuşun kuyruk tüyü gibi. Geçenlerde babam bahçesindeki pheniks ağacını budamış. Ben de yığılmış atıl dallarını temizlemeye koyuldum. Uçlarında meyvelerini korumak için bir hançere benzeyen dikenleri olduğunu nereden bileyim. Tropikal bir ağaç sonuçta. Tabiri caiz ise “ bizim buraların çocuğu değil” Mesela ahlat ağacı olsa iyi bilirim. Traktör lastiğini dahi delip patlatan, battığı uzvu zehirleyen çöğürleri (dikenleri) vardır. Her neyse ayağımın üstüne düşen pheniks dalının dikeni canımı fena yaktı. Sonradan anladım ahlat ağacınınkine benzer bir zehri olduğunu. Ama artık çok geçti. Üç gün boyunca ayağımın üstüne basamadım. Sonra içimden dudaklarıma doğru muzip, memnun biraz da kinayeli bir gülümseme yayıldı. Kendi kendime (tanıştığımıza ben de memnun oldum pheniks) dedim.
Yaşımız kaç olursa olsun. Hayatın bize hep yeni deneyimler sunacağını görmek hem endişe verici hem de güzel. Yoksa yaşam fena yeknesak ve alabildiğine sıkıcı olurdu.
Şimdilerde ise aklımda aşina olmadığım, bilmediğim yerlerin, canlıların deneyimleri ve onların öğretecekleri var. Hoşça kalın.
YAZARLAR
Yayınlanma: 16 Temmuz 2022 - 10:00
Mitolojik acı
Hiç unutmadığımız, unutamadığımız anılar gibi acılar da var
YAZARLAR
16 Temmuz 2022 - 10:00
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir