Kısa bir süre önce İŞKUR Müdürü olarak atanan Mehmet Uğur Yavuz hayallerini, hedeflerini gazetemiz ile paylaştı. 10 yıl önce İŞKUR’a büro personeli olarak işe giren Yavuz 10 yıl sonra Çanakkale İŞKUR Müdürü olarak göreve başladı. Yavuz, göreve gelmesi ile ilgili “Müzik değişti, dans da değişiyor” ifadelerini kullandı.
Pandemi sürecinde İŞKUR’un adını daha fazla duymaya başladık. Özellikle işçiye ve işverene verilen destekler ile alakalı çok şey yazıldı çizildi. Böyle yoğun bir dönemde Çanakkale İŞKUR Müdürü olarak kısa bir süre önce görevine başlayan Mehmet Uğur Yavuz ile süreç ve hedefleri hakkında keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.
İŞKUR ile serüveniniz ne zaman ve nasıl başladı?
Ben 2010 yılında Ümraniye’de İŞKUR’a büro personeli olarak atandım. Yakşaık 10 yıl özel sektörde yöneticilik yaptıktan sonra kamuya geçmeye karar verdim ve İŞKUR’da büro personeli olarak çalıştım yaklaşık 8-9 ay kadar. Ondan sonra SGK’ya gittim. Hatta neredeyse tam 10 sene sonra 28 Ekim 2010’da başlamıştım, burada da 27 Kasım gibi. Neredeyse 10 yıl 1 ay sonra tekrar İŞKUR’da başlamış oldum. Her 10 yılda bir İŞKUR’a dönüyorum herhalde. O zamanlar uluslar arası nakliye konusunda iş kurma hedefim vardı o zaman , ‘İş kurdum olmadı İŞKUR’lu oldum’ diye bir paylaşım yapmıştım ilk İŞKUR’a atandığımda. Büro personeli kurumda en alt kadro. En alt kadroda başladım ben burada çalışmaya. Sonra Sosyal Güvenlik Kurumuna geçtim. Orası bizi pişirdi, ama döndük dolaştık yeniden döndük yuvaya.
Kısa bir süre önce İŞKUR Müdürü olarak atandınız. Ne gibi değişiklikler veya yenilikler var planlarınız arasında?
İŞKUR’un Çanakkale’deki istihdamı yönetebilir şekilde gelişmesini bekliyorum. Yani biz yönlendirebilelim. Çanakkale’nin istihdamda önümüzdeki yıllardaki taleplerinin ne olacağını ön görebilelim, o taleplere uygun personel yetiştirebiliyor muyuz? Yoksa dışarıdan mı gelmesi gerekiyor? İçeride nüfusu buna uyumlandırabiliyor muyuz? Bunun çalışmalarını yapalım. Bu çalışmaları yaptıktan sonra da işverenler ile önümüzü birlikte görelim istiyorum. İşverenlere de bir ön görüde bulundurabilelim. Çanakkale’de şu alanlarda istihdam alanlarını doldurmakta zorlanırsınız veya zorlanmazsınız. Bu zorlukları birlikte şunları şunları yaparsak aşarız ve ileride yapılacak yatırımları el yordamı ile değil, daha çok bilerek, saha çalışmalarına konu ederek, üniversite ile ortak projeler geliştirerek yapabiliriz. “ÇANAKKALE’DE İŞLER BÖYLE YÜRÜR DİYEBİLELİM”
Bunun için de kurumlar arası iş birliğine çok inanıyorum. Kurumlar arası çalışabileceğimizi düşünüyorum. Şu ana kadarki izlenimim de bunu doğrular nitelikte. Aynı zamanda Çanakkale’deki gerek sivil toplum kuruluşları gerek belediyeler, gerek üniversite ve gerekse işverenlerimiz gibi geniş katılımlı zümreler ile paydaş hikayelerin olduğu, içinde bol iştirakçinin olduğu projeler üretmeye çalışıyorum. Örneğin Bayramiç’te yerleşiklerin olduğu; STK’sı ile işvereni ile belediyesi ile Bayramiçlilerin olduğu bir projem olsun ve ben istihdam ile ilgili orada bir katkı sağlayayım. Aynısını Ezine’de yapayım, merkezde yapayım, Lapseki’de yapayım. Böylece lokaldeki tanışıklarımızı, bilgilerimizi, birikimlerimizi birbirimize aktarabilelim. Bir müddet sonra da ‘Çanakkale’de işler böyle yürür’ diyebilelim. Çanakkale’de bir iş yapma tarzı gelişsin. Bunu sağlayabilirsek ne mutlu bize. İŞLERİN YAPILMA MODELİNİ ORTAYA ÇIKARACAĞIZ.
Benzer bir hayalimiz de; insan kaynakları platformumuz var şu anda hala işlevsel. Platformu hem nitelik hem de nicelik olarak da güçlendirmeye gayret edeceğiz. Şu anda platform üyelerimizin sayısını arttıracağız. Aynı zamanda platform içerisindeki çok kıymeti bilgi birikimlerine sahip insan kaynakları uzmanlarını toplayıp Çanakkale’de işlerin yapılma modelini ortaya çıkartacağız ve uyumlandırabilir hale getireceğiz. Bir hayalimizde bununla ilgili şu, mevcutta insan kaynakları departmanına sahip olmayan firmalarımızın da bir şekilde bu departmana sahip olmalarını istiyoruz, çünkü çok avantajlı olduğunu düşünüyoruz. Bu departmana sahip olmaları için de gerekli insan kaynağını biz yetiştireceğiz. İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve üniversite ile iş birliğine gideceğiz. Birlikte insan kaynakları departmanında değerlendirebileceğimiz personel yetiştirmek için gayret göstereceğiz. Aynı zamanda bu kişilerin gerekirse, mali müşavirler odası gibi odalarla birlikte çalışma sayesinde yeteneklerini artıracağız. Firmalara geçtiklerinde, onlara pozitif katkı yapmalarını bekleyeceğiz. Böylece bütün Çanakkale’nin insan kaynakları yönetimi ile aynı bir vücudun sinir uçlarının birbiri ile bağlantı kurmuş olması gibi bizim üzerimizden bağlantı kurmasını sağlayacağız, hedefimiz bu. Bunu yapabilirsek eğer, bu aynı zamanda Türkiye’ye hatta dünyaya iyi uygulama örneği olarak gösterilebilecek.
Bir ağ kurma gibi yani…
Evet… Sağlam bir networkümüz olacak. Bir insan kaynakları networküne sahip olacağız o network sayesinde tikel olarak her firmanın, genelde ise Çanakkale’nin iş yapma ve insan kaynağı yönetme becerisini yükselteceğiz. Hedefimiz hem doğru iş ile doğru kişiyi buluşturmak, aynı zamanda işte o doğru kişiyi tutabilmek. Yani insan kaynağını sürekli devinimde değil, sadık işverenler haline getirebilmek.
İş başı eğitim programlarında da 6 veya 9 ay boyunca kişiler çalışıyor. Daha sonra bir süre daha o iş yerinde çalışma zorunlulukları oluyor…
İş başı eğitim programlarımızda da kurumları ile tanışan, işverenleri ile tanışan program katılımcılarımızın 6 ayın sonunda 6 yıl daha kalmasını ümit ediyoruz.
6 ay daha çalıştırılması zorunluluğu var normalde…
O zorunlulukları gönüllülüğe, gönüllülükleri misliyle artırmaya gayretimiz olacak. Yoksa onun dışında kanuni zorunlulukları yerine getirmeden bahsetmiyorum burada. Hep beraber bir gönül birliğinden bahsediyorum. Çanakkale’ye bir şey katalım istiyorum. HER ATTIĞIMIZ ADIM BİR PROJEYE PAYDAŞ BULMA ÇABASIDIR
Kurumlara ziyaretlerinize devam ediyorsunuz bu arada. Gözlemleriniz nasıl?
Gerek Ticaret Sanayi Odasından, gerek Biga Ticaret Sanayi Odasından şimdiye kadar almış olduğum etkiler, izlenimler çok olumlu. Beraber çalışabileceğimize inanıyorum. Pek çok yerle görüştük şimdiye kadar. Bu hiç kesilmeden devam edecek. Bu ziyaretleri iyi niyet ve temenni üzerine yürütmüyoruz. Emin olun her el sıkıştığımız görüştüğümüz şeyin altında proje için filizlenen bir fikir var. O fikirlere proje paydaşı arıyoruz aslında. Her attığımız adım bir projeye paydaş bulma çabasıdır. Çok kıymetli olacağını tahmin ettiğim adımı Teknopark ile attık. Teknopark ile iş birliğimizi eğer hayal ettiğimiz şekliyle yapabilirsek, küçük mini bir silikon vadisine insan kaynağı temin edebilir hale geleceğiz ki bu bizim için çok gurur vesilesi olacak. İleride torunlarımıza anlatabileceğimiz bir hikayemiz gelişecek inşallah orada.
Pek çok iyi niyetli adımı projelendiremediğimiz için yitiriyoruz. Ben hep şuna inanıyorum; proje odaklı düşünelim, zaman çizelgemiz olsun, bütçe planlamamızı bilelim. Kimlerle nasıl işbirliği yapacağımızı ve kimlerin oyuna hangi safhalarda girebileceğini bilelim ki test edebilelim, takip edebilelim. Eğer başarısız olursak, başarısız olduğumuz yerleri de anlamlandıralım ve sonrasında onu tekrar başarıya nasıl devşirebiliriz test edebilelim. Bunu yapamazsak, iyi niyetli adımlar atılıyor, sonrasında geri dönütler alamıyoruz. Bazen yarım kalan işleri yıllar sonra başka biri gelir bitirir, ama eğer bunu yazıya dökerseniz, arşivleyebilirseniz… Arşivlemezseniz sizinle birlikte göçer gider. O yüzden proje odaklı çalışacağız. KENDİMİ ŞANSLI HİSSEDİYORUM
Arkadaşlarım da bu anlamda çok inançlılar. Kendimi o anlamda çok şanslı hissediyorum. İŞKUR’da müthiş bir kaliteli insan topluluğu ile karşılaştım ki bu müthiş bir şey. Bunu ümit ederek gelmiştim ve bu ümidim de gerçekleşti. Ondan dolayı şükrediyorum.
‘Ben planlarımı, projelerimi bu kadroyla yapabilirim’ mi diyorsunuz?
Evet evet… Yani bu kadarıyla hayallerimi gerçekleştirebileceğimi gördüm. Şöyle söyleyeyim, biz arkadaşlarımızla hayallerimizi paylaşıyoruz. Bunlar sadece benim hayallerim değil, ortaya bir başarı çıkarsa bu hepimizin başarısı. Ortaya bir başarısızlık çıkarsa da ben yönetememişim demektir.
Tüm sorumluluğu ben alıyorum diyorsunuz.
Kesinlikle…
Peki kısa çalışma ödeneği ile ilgili neler söylemek istersiniz? Ödeneğe başvurmayan firma yok gibi şu anda. Sizce destek yeterli geldi mi? Hem işçiye hem işverene…
Kısa çalışma ile ilgili bahsettiklerimizin dışında bizim istihadama doğrudan dokunduğumuz bazı noktalarımız da var. Özellikle kişilerin istihdamda kalabilmesi için geliştirilen Sosyal Koruma Kalkanı projesi dahilinde İŞKUR’un bazı öne almışlıkları var. Bunlardan bir tanesi de Kısa Çalışma Ödeneği Uygulaması. İlk olarak 17.04.2020 tarihi ve sonrası için başlamıştı. Bu tarihten sonrası nakdi ücret desteği kısa çalışma ödeneği uygulamalarında3 bin 342 firma yararlanmıştı. Çanakkale genelinde Yaklaşık 17 bin 500 kişiye 76 milyon lira kısa çalışma ödeneği ödemesi gerçekleştirdik. Yaklaşık olarak söylüyorum bu rakamları, çünkü gün gün değişebiliyor. Yine aynı şekilde pandemi döneminde nakdi ücret desteği il destekledik çalışanları ve işverenleri. Burada da yaklaşık 8 bin 500 kişi nakdi ücret desteğinden yararlandı. Buraya da 26 milyon liraya yakın kaynak aktarımı yaptık. Desteklerimiz hem kişilere bir gelir kaynağı yaratmış oldu, hem de işin tamamen durmasını engelledi. Bu sayede piyasa biraz ayakta kalabildi. Kamu harcamalarının çarpan hızlandıran etkisi üzerinden bakıldığı zaman örneğin az önce söylediğim rakamlar yaklaşık 100 milyon lira doğrudan ödeme yapmışız. Çarpan hızlandıran etkisi bakımından bakarsak belki 500 milyon liralık bir ekonomi yaratmışız. Çanakkale ölçeğinde Nisan-Ekim dönemi için yaklaşık 500 milyon liralık ekonomi yaratmış olmak bizi başlı başına zaten temel ekonomi yaratmış hale getirir.
Destek tutarları neye göre belirleniyor?
Nakdi ücret desteğinin günlük tutarı var. Pandemi ücretsiz izne ayrılanlarının günlük tutarları ile değerlendiriliyor. Yine kısa çalışma ödenekleri de bir ödenek tablomuz var, orada kısa çalışma ödeneğinden yararlandığı gün sayısı karşılığı olarak ödeniyor kişiye. İşsizlik sigortası fonu bunların kalbi. Daha önce 30 Haziran 2020 tarihine pandemi nedeni ile kadar kısa çalışma ödeneğine başvuru alıyorduk. Yeni kararlardan sonra daha önce başvuru yapmamış firmalar ya da daha önce başvuru yapmış ama ilgili başka bir personel için başvuru yapmak isteyen firmalar için yine başvuru imkanı doğdu. 1 Aralık ile 31 Aralık arasında yeni kısa çalışma ödeneği başvurusuna başladık. Bu anlamda firmalarımızı e devlet üzerinden başvuru yapmaya davet ediyoruz.
Teşekkür ederiz.
Pandemi sürecinde İŞKUR’un adını daha fazla duymaya başladık. Özellikle işçiye ve işverene verilen destekler ile alakalı çok şey yazıldı çizildi. Böyle yoğun bir dönemde Çanakkale İŞKUR Müdürü olarak kısa bir süre önce görevine başlayan Mehmet Uğur Yavuz ile süreç ve hedefleri hakkında keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.
İŞKUR ile serüveniniz ne zaman ve nasıl başladı?
Ben 2010 yılında Ümraniye’de İŞKUR’a büro personeli olarak atandım. Yakşaık 10 yıl özel sektörde yöneticilik yaptıktan sonra kamuya geçmeye karar verdim ve İŞKUR’da büro personeli olarak çalıştım yaklaşık 8-9 ay kadar. Ondan sonra SGK’ya gittim. Hatta neredeyse tam 10 sene sonra 28 Ekim 2010’da başlamıştım, burada da 27 Kasım gibi. Neredeyse 10 yıl 1 ay sonra tekrar İŞKUR’da başlamış oldum. Her 10 yılda bir İŞKUR’a dönüyorum herhalde. O zamanlar uluslar arası nakliye konusunda iş kurma hedefim vardı o zaman , ‘İş kurdum olmadı İŞKUR’lu oldum’ diye bir paylaşım yapmıştım ilk İŞKUR’a atandığımda. Büro personeli kurumda en alt kadro. En alt kadroda başladım ben burada çalışmaya. Sonra Sosyal Güvenlik Kurumuna geçtim. Orası bizi pişirdi, ama döndük dolaştık yeniden döndük yuvaya.
Kısa bir süre önce İŞKUR Müdürü olarak atandınız. Ne gibi değişiklikler veya yenilikler var planlarınız arasında?
İŞKUR’un Çanakkale’deki istihdamı yönetebilir şekilde gelişmesini bekliyorum. Yani biz yönlendirebilelim. Çanakkale’nin istihdamda önümüzdeki yıllardaki taleplerinin ne olacağını ön görebilelim, o taleplere uygun personel yetiştirebiliyor muyuz? Yoksa dışarıdan mı gelmesi gerekiyor? İçeride nüfusu buna uyumlandırabiliyor muyuz? Bunun çalışmalarını yapalım. Bu çalışmaları yaptıktan sonra da işverenler ile önümüzü birlikte görelim istiyorum. İşverenlere de bir ön görüde bulundurabilelim. Çanakkale’de şu alanlarda istihdam alanlarını doldurmakta zorlanırsınız veya zorlanmazsınız. Bu zorlukları birlikte şunları şunları yaparsak aşarız ve ileride yapılacak yatırımları el yordamı ile değil, daha çok bilerek, saha çalışmalarına konu ederek, üniversite ile ortak projeler geliştirerek yapabiliriz. “ÇANAKKALE’DE İŞLER BÖYLE YÜRÜR DİYEBİLELİM”
Bunun için de kurumlar arası iş birliğine çok inanıyorum. Kurumlar arası çalışabileceğimizi düşünüyorum. Şu ana kadarki izlenimim de bunu doğrular nitelikte. Aynı zamanda Çanakkale’deki gerek sivil toplum kuruluşları gerek belediyeler, gerek üniversite ve gerekse işverenlerimiz gibi geniş katılımlı zümreler ile paydaş hikayelerin olduğu, içinde bol iştirakçinin olduğu projeler üretmeye çalışıyorum. Örneğin Bayramiç’te yerleşiklerin olduğu; STK’sı ile işvereni ile belediyesi ile Bayramiçlilerin olduğu bir projem olsun ve ben istihdam ile ilgili orada bir katkı sağlayayım. Aynısını Ezine’de yapayım, merkezde yapayım, Lapseki’de yapayım. Böylece lokaldeki tanışıklarımızı, bilgilerimizi, birikimlerimizi birbirimize aktarabilelim. Bir müddet sonra da ‘Çanakkale’de işler böyle yürür’ diyebilelim. Çanakkale’de bir iş yapma tarzı gelişsin. Bunu sağlayabilirsek ne mutlu bize. İŞLERİN YAPILMA MODELİNİ ORTAYA ÇIKARACAĞIZ.
Benzer bir hayalimiz de; insan kaynakları platformumuz var şu anda hala işlevsel. Platformu hem nitelik hem de nicelik olarak da güçlendirmeye gayret edeceğiz. Şu anda platform üyelerimizin sayısını arttıracağız. Aynı zamanda platform içerisindeki çok kıymeti bilgi birikimlerine sahip insan kaynakları uzmanlarını toplayıp Çanakkale’de işlerin yapılma modelini ortaya çıkartacağız ve uyumlandırabilir hale getireceğiz. Bir hayalimizde bununla ilgili şu, mevcutta insan kaynakları departmanına sahip olmayan firmalarımızın da bir şekilde bu departmana sahip olmalarını istiyoruz, çünkü çok avantajlı olduğunu düşünüyoruz. Bu departmana sahip olmaları için de gerekli insan kaynağını biz yetiştireceğiz. İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve üniversite ile iş birliğine gideceğiz. Birlikte insan kaynakları departmanında değerlendirebileceğimiz personel yetiştirmek için gayret göstereceğiz. Aynı zamanda bu kişilerin gerekirse, mali müşavirler odası gibi odalarla birlikte çalışma sayesinde yeteneklerini artıracağız. Firmalara geçtiklerinde, onlara pozitif katkı yapmalarını bekleyeceğiz. Böylece bütün Çanakkale’nin insan kaynakları yönetimi ile aynı bir vücudun sinir uçlarının birbiri ile bağlantı kurmuş olması gibi bizim üzerimizden bağlantı kurmasını sağlayacağız, hedefimiz bu. Bunu yapabilirsek eğer, bu aynı zamanda Türkiye’ye hatta dünyaya iyi uygulama örneği olarak gösterilebilecek.
Bir ağ kurma gibi yani…
Evet… Sağlam bir networkümüz olacak. Bir insan kaynakları networküne sahip olacağız o network sayesinde tikel olarak her firmanın, genelde ise Çanakkale’nin iş yapma ve insan kaynağı yönetme becerisini yükselteceğiz. Hedefimiz hem doğru iş ile doğru kişiyi buluşturmak, aynı zamanda işte o doğru kişiyi tutabilmek. Yani insan kaynağını sürekli devinimde değil, sadık işverenler haline getirebilmek.
İş başı eğitim programlarında da 6 veya 9 ay boyunca kişiler çalışıyor. Daha sonra bir süre daha o iş yerinde çalışma zorunlulukları oluyor…
İş başı eğitim programlarımızda da kurumları ile tanışan, işverenleri ile tanışan program katılımcılarımızın 6 ayın sonunda 6 yıl daha kalmasını ümit ediyoruz.
6 ay daha çalıştırılması zorunluluğu var normalde…
O zorunlulukları gönüllülüğe, gönüllülükleri misliyle artırmaya gayretimiz olacak. Yoksa onun dışında kanuni zorunlulukları yerine getirmeden bahsetmiyorum burada. Hep beraber bir gönül birliğinden bahsediyorum. Çanakkale’ye bir şey katalım istiyorum. HER ATTIĞIMIZ ADIM BİR PROJEYE PAYDAŞ BULMA ÇABASIDIR
Kurumlara ziyaretlerinize devam ediyorsunuz bu arada. Gözlemleriniz nasıl?
Gerek Ticaret Sanayi Odasından, gerek Biga Ticaret Sanayi Odasından şimdiye kadar almış olduğum etkiler, izlenimler çok olumlu. Beraber çalışabileceğimize inanıyorum. Pek çok yerle görüştük şimdiye kadar. Bu hiç kesilmeden devam edecek. Bu ziyaretleri iyi niyet ve temenni üzerine yürütmüyoruz. Emin olun her el sıkıştığımız görüştüğümüz şeyin altında proje için filizlenen bir fikir var. O fikirlere proje paydaşı arıyoruz aslında. Her attığımız adım bir projeye paydaş bulma çabasıdır. Çok kıymetli olacağını tahmin ettiğim adımı Teknopark ile attık. Teknopark ile iş birliğimizi eğer hayal ettiğimiz şekliyle yapabilirsek, küçük mini bir silikon vadisine insan kaynağı temin edebilir hale geleceğiz ki bu bizim için çok gurur vesilesi olacak. İleride torunlarımıza anlatabileceğimiz bir hikayemiz gelişecek inşallah orada.
Pek çok iyi niyetli adımı projelendiremediğimiz için yitiriyoruz. Ben hep şuna inanıyorum; proje odaklı düşünelim, zaman çizelgemiz olsun, bütçe planlamamızı bilelim. Kimlerle nasıl işbirliği yapacağımızı ve kimlerin oyuna hangi safhalarda girebileceğini bilelim ki test edebilelim, takip edebilelim. Eğer başarısız olursak, başarısız olduğumuz yerleri de anlamlandıralım ve sonrasında onu tekrar başarıya nasıl devşirebiliriz test edebilelim. Bunu yapamazsak, iyi niyetli adımlar atılıyor, sonrasında geri dönütler alamıyoruz. Bazen yarım kalan işleri yıllar sonra başka biri gelir bitirir, ama eğer bunu yazıya dökerseniz, arşivleyebilirseniz… Arşivlemezseniz sizinle birlikte göçer gider. O yüzden proje odaklı çalışacağız. KENDİMİ ŞANSLI HİSSEDİYORUM
Arkadaşlarım da bu anlamda çok inançlılar. Kendimi o anlamda çok şanslı hissediyorum. İŞKUR’da müthiş bir kaliteli insan topluluğu ile karşılaştım ki bu müthiş bir şey. Bunu ümit ederek gelmiştim ve bu ümidim de gerçekleşti. Ondan dolayı şükrediyorum.
‘Ben planlarımı, projelerimi bu kadroyla yapabilirim’ mi diyorsunuz?
Evet evet… Yani bu kadarıyla hayallerimi gerçekleştirebileceğimi gördüm. Şöyle söyleyeyim, biz arkadaşlarımızla hayallerimizi paylaşıyoruz. Bunlar sadece benim hayallerim değil, ortaya bir başarı çıkarsa bu hepimizin başarısı. Ortaya bir başarısızlık çıkarsa da ben yönetememişim demektir.
Tüm sorumluluğu ben alıyorum diyorsunuz.
Kesinlikle…
Peki kısa çalışma ödeneği ile ilgili neler söylemek istersiniz? Ödeneğe başvurmayan firma yok gibi şu anda. Sizce destek yeterli geldi mi? Hem işçiye hem işverene…
Kısa çalışma ile ilgili bahsettiklerimizin dışında bizim istihadama doğrudan dokunduğumuz bazı noktalarımız da var. Özellikle kişilerin istihdamda kalabilmesi için geliştirilen Sosyal Koruma Kalkanı projesi dahilinde İŞKUR’un bazı öne almışlıkları var. Bunlardan bir tanesi de Kısa Çalışma Ödeneği Uygulaması. İlk olarak 17.04.2020 tarihi ve sonrası için başlamıştı. Bu tarihten sonrası nakdi ücret desteği kısa çalışma ödeneği uygulamalarında3 bin 342 firma yararlanmıştı. Çanakkale genelinde Yaklaşık 17 bin 500 kişiye 76 milyon lira kısa çalışma ödeneği ödemesi gerçekleştirdik. Yaklaşık olarak söylüyorum bu rakamları, çünkü gün gün değişebiliyor. Yine aynı şekilde pandemi döneminde nakdi ücret desteği il destekledik çalışanları ve işverenleri. Burada da yaklaşık 8 bin 500 kişi nakdi ücret desteğinden yararlandı. Buraya da 26 milyon liraya yakın kaynak aktarımı yaptık. Desteklerimiz hem kişilere bir gelir kaynağı yaratmış oldu, hem de işin tamamen durmasını engelledi. Bu sayede piyasa biraz ayakta kalabildi. Kamu harcamalarının çarpan hızlandıran etkisi üzerinden bakıldığı zaman örneğin az önce söylediğim rakamlar yaklaşık 100 milyon lira doğrudan ödeme yapmışız. Çarpan hızlandıran etkisi bakımından bakarsak belki 500 milyon liralık bir ekonomi yaratmışız. Çanakkale ölçeğinde Nisan-Ekim dönemi için yaklaşık 500 milyon liralık ekonomi yaratmış olmak bizi başlı başına zaten temel ekonomi yaratmış hale getirir.
Destek tutarları neye göre belirleniyor?
Nakdi ücret desteğinin günlük tutarı var. Pandemi ücretsiz izne ayrılanlarının günlük tutarları ile değerlendiriliyor. Yine kısa çalışma ödenekleri de bir ödenek tablomuz var, orada kısa çalışma ödeneğinden yararlandığı gün sayısı karşılığı olarak ödeniyor kişiye. İşsizlik sigortası fonu bunların kalbi. Daha önce 30 Haziran 2020 tarihine pandemi nedeni ile kadar kısa çalışma ödeneğine başvuru alıyorduk. Yeni kararlardan sonra daha önce başvuru yapmamış firmalar ya da daha önce başvuru yapmış ama ilgili başka bir personel için başvuru yapmak isteyen firmalar için yine başvuru imkanı doğdu. 1 Aralık ile 31 Aralık arasında yeni kısa çalışma ödeneği başvurusuna başladık. Bu anlamda firmalarımızı e devlet üzerinden başvuru yapmaya davet ediyoruz.
Teşekkür ederiz.