Narin Güran dosyasında son gelişmeler: İddianame tamamlandı

Ağustos 2024'te Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde Kuran kursundan dönerken kaybolan 8 yaşındaki Narin Güran'ın trajik ölümü, tüm Türkiye'yi derinden sarsan bir olaya dönüştü. Kaybolmasının ardından başlayan arama çalışmaları ve süregelen soruşturma, birçok şüpheli ve karmaşık detayı ortaya çıkardı. Cinayetin aydınlatılmasında yapılan detaylı incelemeler, kamera kayıtları, DNA testleri ve tutuklamalar, olayın ardındaki gizemi çözmeye çalışırken, toplumda derin bir infial yarattı. Narin Güran cinayetiyle ilgili soruşturma hala devam ederken, kamuoyu adaletin yerini bulmasını bekliyor.

21 Ağustos:

Diyarbakır ilinin Bağlar ilçesi Tavşantepe Mahallesi'nde yaşayan 8 yaşındaki Narin Güran, Kuran kursundan dönmedi. Ailesi tarafından önce köy çevresinde arandı ancak bulunamayınca baba Arif Güran, aynı gün jandarmaya kayıp başvurusunda bulundu.

22 Ağustos:

Jandarma, AFAD ve sağlık ekipleri köyde geniş çaplı bir arama başlattı. Baba Arif Güran, kızının kaçırıldığından şüphelendiğini söyleyerek, eğer kaçırıldıysa fidye için gerekli parayı vereceğini açıkladı. Aramalar sırasında, Narin’e ait olduğu düşünülen bir terlik, köyün 3 kilometre uzağında bulundu.

24 Ağustos:

Diyarbakır Valisi, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı ve İl Jandarma Komutanı, baba Arif Güran’ı köyde ziyaret etti. Narin'in kurs çıkışı kamera görüntüleri basına yansıdı. Saat 15.15'te dört arkadaşıyla birlikteyken, arkadaşlarından ayrıldığı görüldü. Aile önce bulunan terliğin Narin’e ait olduğunu iddia ederken, daha sonra terliğin başka birine ait olduğunu açıkladı.

25 Ağustos:

Diyarbakır Valiliği, köyde kayalıklar üzerinde bulunan kan lekesinin Narin’e değil, başka bir çocuğa ait olduğunu duyurdu.

27 Ağustos:

Narin’in amcası ve köy muhtarı Salim Güran, cinayet soruşturması kapsamında tutuklandı. Tutuklanma nedeni hakkında detay verilmedi; ancak daha sonra Salim Güran’ın aracında kan izleri bulunduğu belirtildi.

28 Ağustos:

Narin'in abisi Enes Güran’ın kolunda ısırık izleri tespit edilince gözaltına alındı ve İstanbul Adli Tıp Kurumu'na sevk edildi.

29 Ağustos:

Enes Güran’ın kolundaki ısırık izlerinde Narin’e ait DNA bulunmadı. DNA izi alınamamasının, Enes’in defalarca duş almasından kaynaklanabileceği belirtildi. Enes Güran, sinir krizi geçirip kendini ısırmış olabileceği şeklinde bir açıklama yapıldı. Enes Güran, serbest bırakıldı.

30 Ağustos:

Salim Güran’ın aracında bulunan kan lekelerinin Narin’e ait olduğu açıklandı. Aynı gün, soruşturma kapsamında yayın yasağı getirildi.

31 Ağustos:

Ailenin tüm fertleri çapraz sorgu için ifadeye çağrıldı. Anne ve baba serbest bırakılırken bazı aile fertlerinin gözaltında tutulmasına devam edildi.

1 Eylül:

Salim Güran’ın telefon kayıtlarının ve mesajlarının silindiği tespit edildi. Soruşturmada çelişkili ifadeler verdiği ve Narin’in kaybolduğu saatten kısa bir süre sonra köyden hızla uzaklaştığı, telefonunun kapalı olduğu belirlendi.

2 Eylül:

Salim Güran’ın tutuklanmasına karar verildi. Gözaltındaki diğer kişiler sorgulanmaya devam edildi.

5 Eylül:

Narin’in 9 yaşındaki bir arkadaşıyla olay günü konuştuğu belirlendi. Ancak arkadaşı, ifadesini değiştirerek Salim Güran’ın direktifiyle yanlış bilgi verdiğini açıkladı.

7 Eylül:

Jandarmaya gelen bir ihbar üzerine Eğertutmaz Deresi’nde arama çalışmaları başlatıldı.

8 Eylül:

Sabah saatlerinde, Narin Güran’ın cesedi, köyün 2 kilometre uzağındaki Eğertutmaz Deresi’nde, taşlar ve çalılar arasında bir çuval içinde bulundu. Cesette ileri derecede çürüme tespit edildi. Sol bacağında kırık ve kopuk olduğu açıklandı. Nevzat Bahtiyar, cesedi sakladığını itiraf etti ve gözaltına alındı.

9 Eylül:

Narin’in cenazesi defnedildi. Nevzat Bahtiyar, Salim Güran’ın kendisinden cesedi saklamasını istediğini ve 200 bin TL teklif ettiğini iddia etti.

10 Eylül:

Açıklanan otopsi raporuna göre, cesette cinsel saldırı izine rastlanmadı. DNA analizine göre, Narin’in biyolojik babası Arif Güran olduğu tespit edildi.

11 Eylül:

Nevzat Bahtiyar, ifadesinde çelişkili açıklamalar yaparak tehdit edildiğini söyledi. Aynı gün, köyün imamı serbest bırakıldı.

12 Eylül:

Savcılık, anne Yüksel Güran ve abisi Enes Güran’ın da aralarında bulunduğu bazı kişilerin tutuklanmasını talep etti.

13 Eylül:

Salim Güran’ın telefonunda silinen veriler kurtarıldı. Telefonda, 15 yaşındaki işçisi Ramazan Atasoy ile yaptığı görüşmeler ortaya çıktı. Ramazan Atasoy, "Henüz bana ulaşmadı. Daha ölmemiş" şeklinde mesajlar gönderdi. Bu ifadeler üzerine Ramazan Atasoy, suça iştirakten tutuklandı.

14 Eylül:

Yüksel Güran’ın diş yapısına ilişkin örnekler, abisi Enes Güran’ın kolundaki ısırık izleriyle karşılaştırılmak üzere alındı.

15 Eylül:

Cinayet soruşturmasını etkilemek suçlamasıyla iki akraba gözaltına alındı.

16 Eylül:

Narin’in yengesi, suç delillerini yok etmek suçlamasıyla mahkemeye çıkarıldı.

24 Eylül:

Narin’in amcalarından birinin evinde yapılan aramalarda, 15 günlük kamera görüntülerinin 8 gününün silindiği tespit edildi. Silinen görüntüler, TÜBİTAK'a gönderildi.

3 Ekim:

TÜBİTAK, silinen kamera görüntülerini kısmen kurtardı. Nevzat Bahtiyar’ın aracıyla derenin yakınına gidip cesedi çuval içinde taşırken görüntülendiği anlar ortaya çıktı. Ayrıca, Salim Güran ve Nevzat Bahtiyar’ın 21 Ağustos’ta, Narin’in kaybolduğu saatten kısa süre sonra bir araya geldikleri belirlendi.

9 Ekim:

Narin’in otopsi için İstanbul’a gönderilen kemik parçaları, işlemlerin ardından tekrar Diyarbakır’a getirildi ve mezarına defnedildi.

10 Ekim:

Jandarma tarafından el konulan halılarla ilgili sır perdesi aralandı. Halıların yıkanmadığı ve olay günü kullanılan halılardan olabileceği belirtildi.

11 Ekim:

Nevzat Bahtiyar, son ifadesinde Narin’in cesedini evden aldığını söyledi.

12 Ekim:

Alan daraltma sonuçlarına göre, Narin’in amcası Salim Güran ve Nevzat Bahtiyar’ın Narin’in kaybolduğu saatlerde kısa bir süre yan yana oldukları tespit edildi. Bu bulgu, cinayetin planlanmış olabileceği ihtimalini güçlendirdi.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un açıklamaları:

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 3 Ekim’de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) 28. Dönem 3. Yasama Yılı açılışı resepsiyonunda basın mensuplarına Narin Güran cinayetine dair açıklamalarda bulundu. Soruşturmanın titizlikle sürdüğünü belirten Tunç, Narin Güran’ın 21 Ağustos'ta kaybolduğunu ve 19 gün sonra cansız bedenine ulaşıldığını hatırlattı. Bu trajik olayın toplumda derin bir üzüntü yarattığını vurgulayan Bakan, faillerin en ağır cezaya çarptırılacağını belirtti.

Soruşturmanın gizliliğine dikkat çeken Tunç, basın yayın organlarının bu sürece saygı göstermesi gerektiğini ifade etti. Bakan, elde edilen delillerin adli tıp incelemelerinde olduğunu, DNA bulgularının Van, Diyarbakır ve İstanbul adli tıp kurumlarında incelendiğini söyledi. Ayrıca, HTS kayıtları, baz çakışmaları, ve kameralar üzerinden teknik incelemeler yapıldığını aktaran Tunç, bu sürecin sonunda kapsamlı bir iddianamenin hazırlanacağını açıkladı.

Bakan Tunç, soruşturmanın etkin bir şekilde devam ettiğini belirterek, 28 şüphelinin bulunduğunu, bunlardan 12’sinin cezaevinde tutuklu olduğunu da sözlerine ekledi.

Diyarbakır Valisi Murat Zorluoğlu’nun açıklaması:

Diyarbakır Valisi Murat Zorluoğlu, 11 Ekim’de düzenlenen ‘Kültür ve Sanat Yolu Festivali’ tanıtım toplantısında, Narin Güran cinayetine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Vali Zorluoğlu, Narin Güran olayına yönelik idari bir soruşturma olmadığını ve sürecin tamamen adli merciler tarafından yürütüldüğünü belirtti.

Vali, "Narin’in cenazesinin bulunmasıyla birlikte idari soruşturma sona erdi ve bundan sonrası tamamen adli bir süreçtir. Cumhuriyet Başsavcılığı’nın koordinasyonunda bir Başsavcı Vekili ve dört savcı ile il jandarma ve emniyet güçlerinin destek verdiği yoğun bir çalışma devam ediyor" dedi.

Vali Zorluoğlu, titiz bir adli sürecin yürütüldüğünü vurgulayarak, acele edilmemesi gerektiğini ifade etti ve soruşturmanın tüm detaylarıyla açığa çıkması için sabırla beklenmesi gerektiğini belirtti. "Adli süreç devam ettiği için çok fazla bilgi paylaşmak doğru olmaz" diyen Zorluoğlu, konunun yargı sürecine saygı duyulması gerektiğini hatırlattı.

21 Ekim

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, 21 Ağustos'ta kaybolan ve 8 Eylül'de cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran'ın ölümüne ilişkin soruşturmayı tamamladı. Hazırlanan iddianamede, Narin’in amcası Salim Güran, annesi Yüksel Güran, ağabeyi Enes Güran ve komşuları Nevzat Bahtiyar, “çocuğu kasten öldürmek” suçuyla yargılanmak üzere mahkemeye sevk edildiler.

İddianamede, HTS kayıtları ve baz istasyonu verilerine göre şüphelilerin olay sırasında aynı bölgede bulunduğu belirtiliyor. Ayrıca, aile üyelerinin Narin’in bulunmasını engellemek için kolluk güçlerini yanlış yönlendirmeye çalıştığı ve Suriyelilere suçun yıkılmaya çalışıldığı ifade ediliyor. Özellikle Narin’in kaybolduğu bölgede bulunan bir terlik üzerinden Suriyelilerin suçlu gösterilmeye çalışıldığına ve yangın çıkarılarak delillerin karartılmak istendiğine dikkat çekiliyor.

Amca Salim Güran’ın kolluk güçlerini yanıltmaya yönelik davranışlar sergilediği, özellikle kaybolma olayını manipüle etme çabasında olduğu vurgulanırken, annenin de kayıp sürecinde oğlu Enes’i koruma çabasına girdiği gözlemlendi. Narin henüz bulunamamışken bile annenin kızının ölü olduğundan eminmiş gibi davrandığı kaydediliyor.

Ayrıca, amca Salim Güran’ın telefonunda yapılan incelemelerde, Narin’in kaybolduğu günkü görüşme geçmişlerinin ve WhatsApp mesajlarının silindiği tespit edildi.

Polis ekiplerinin Tavşantepe Mahallesi’nde yürüttüğü devriye sırasında ailenin sık sık bir araya gelerek toplantılar yaptığı da raporlandı. Narin’in cansız bedeninin bulunduğu Eğertutmaz Deresi’ni gören kamera kayıtlarının incelenmesinde, olay gecesi bir aracın cesedin bulunduğu alana gidip durduğu ve döndüğü belirlendi. Bilirkişi raporları bu aracın Salim Güran’a ait olduğunu net bir şekilde ortaya koydu.

İddianamede, şüphelilerin verdikleri ifadelerdeki çelişkilere de dikkat çekiliyor. Sonuç olarak teknik raporlar ve deliller ışığında, şüphelilerin birlikte hareket ederek Narin Güran’ı boğarak öldürdükleri ve suçun müşterek failleri olduklarına dair yeterli şüphe bulunduğu ifade ediliyor. Bu nedenle şüpheliler için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ediliyor.

İddianame, 21 Ekim’de Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunuldu. Mahkeme, 15 gün içinde iddianameyi kabul edebilir ya da gerekçeli bir karar sunarak iade edebilir. Eğer iddianame iade edilirse, yeniden düzenlenerek mahkemeye tekrar sunulacak.

İLKİM ERGENE ÇALIK