Bu soru hayatınız boyunca en çok peşinden gitmeniz gereken soru: “Ben bu hayatta ne istiyorum?” Evet, “Ne istiyorsun?” Lütfen okumaya devam etmeden kendine sesli olarak bu soruyu sor ve sesli olarak kendine bunun cevabını ver.
“Ne istediğini net bir şekilde yüksek sesle söyle ki kendin de duy. Evren seni duysun. Sen kendini duymazsan, net olmazsan, sana istediğini nasıl versin ki?”
Yoksa cevabından emin mi olamadın? Ya da bu cevabını gerçekten ne kadar istiyorsun? Ve biz, hepimiz onu bunu istiyorum derken, aslında ne kadarını gerçekten kalbimizle istiyoruz, ne kadarını ezberden söylüyoruz, ne kadar gerçekten hayatta ne istediğimize hakimiz diye oturup bakmak gerek olduğunu düşünüyorum. Çünkü aksi yönde ne istediğimizi net bilmezsek bizim için hayırlı olan dileklerimizi gerçekleştirmek için heyecanla ağzımızın içine bakan evrene karmakarışık mesajlar vermiş oluyoruz. Hatlar karışıyor, bulanıklaşıyor. Öyle olunca da o da kafasına göre davranıyor. Bizden net bir şey duymamış, elinde done de yok gideceği yöne doğru… O da kendince bir yol bulup ilerlemeye çalışıyor. Sonra da bizim yakınmalarımız başlıyor: “İstediklerim hiç olmuyor. Hayat neden böyle? Çok mu zor sanki benim de oyum buyum olsa?” gibi sonu asla gelmeyen içinde öfke, kırgınlık, isyan da barındıran söylemler.
Komik değil mi şimdi? Kendi kendimize yapmıyor muyuz her şeyi aslında? Hepimiz yaratmak ve deneyimlemek için bu dünyada değil miyiz? Fakat ne yaratmak istediğimiz konusunda kalbimizi dinlemezsek, net olmazsak o gücü ne kadar sağlıklı kullanmış oluruz ki?
Mesela ne yapalım biliyor musunuz? Enerjimizi doğru kullanmamız önemli ya hayatta. Alalım yaratma enerjimizi karşımıza, net bir şekilde konuşalım. Bu yazı yoluyla olur, resim yoluyla olur. Herkesin gitmek istediği, bildiği yol başka. Hiçbiri de birbirinden değerli, önemli değil. Seçtiklerimizin amacımıza hizmet edip etmediği önemli.Siz henüz kendi yolunuzu keşfetmediyseniz gelin beraber bir pratik yapalım. Alın kağıt kalemleri elinize. Kimsenin olmadığı, sessiz, sakin, sizin için huzurlu olan bir yere oturun.
Gözünüzü kapatın. “Hayatımda neye ihtiyacım var, ne istiyorum?” diye sorun kendinize. İsteklerinizi de yargılamayın, küçümsemeyin sakın. Çok beğendiğiniz bir ayakkabı da olur, sevgili de olur, köpeğinizin sağlığı da olur, iş hayatınızda daha istediğiniz yerlere gelmek de olur, hiç yoktan bir şey yaratma ihtiyacı da olur. Dikkat etmeniz gereken nokta bu istekler başkaları tarafından size empoze edilmiş olan istekler olmasın. Bunu da yazdıktan sonra tekrar okuduğunuzda “o cümle sizi nasıl hissettiriyor”un cevabında yakalayabilirsiniz. Yazdıklarınızdan yüzünüz, kalbiniz gülüyorsa evet doğru yerlerdesiniz kendiniz için. Ama yazdıklarınız; isteklerinizin onlar olduğunu düşündüğünüz halde hiçbir anlam ifade etmiyorsa ve huzur vermiyorsa; siz de aslında farkında olmadan ezberden talep ediyormuşsunuz bir şeyleri.E ezberden olunca, gerçekten istediğiniz şeyler olmayınca geldiğinde nasıl mutlu olabilesiniz ki?
Gelin bugün bir durup bu mini egzersize zaman ayırıp kendimizi anlamaya çalışalım mı? Yaratmak istediklerimize, hayatımızda var olmasını istediklerimize bir adım daha yaklaşalım mı?
O zaman bugünün sorusu hepimize gelsin: “Ne istiyorum?”
Basit gibi görünen ama aslında bence oldukça derin, hatta bazen zor bir soru. Cevabınız yoksa, bilmiyorsanız korkmayın. Eğer bu sorunun peşinden gitmeye devam ederseniz cevapların sizi bulacağından şüpheniz olmasın.
Ayfer ÖZDEMİR
Uluslararası Profesyonel Yaşam Koçu ve Kişisel Gelişim Uzmanı
Kozmik Enerji -NLP ve Bilinçaltı Terapisti
Vedik Astroloji - Ruhsal Arınma ve Şifalanma Danışmanı
“Ne istediğini net bir şekilde yüksek sesle söyle ki kendin de duy. Evren seni duysun. Sen kendini duymazsan, net olmazsan, sana istediğini nasıl versin ki?”
Yoksa cevabından emin mi olamadın? Ya da bu cevabını gerçekten ne kadar istiyorsun? Ve biz, hepimiz onu bunu istiyorum derken, aslında ne kadarını gerçekten kalbimizle istiyoruz, ne kadarını ezberden söylüyoruz, ne kadar gerçekten hayatta ne istediğimize hakimiz diye oturup bakmak gerek olduğunu düşünüyorum. Çünkü aksi yönde ne istediğimizi net bilmezsek bizim için hayırlı olan dileklerimizi gerçekleştirmek için heyecanla ağzımızın içine bakan evrene karmakarışık mesajlar vermiş oluyoruz. Hatlar karışıyor, bulanıklaşıyor. Öyle olunca da o da kafasına göre davranıyor. Bizden net bir şey duymamış, elinde done de yok gideceği yöne doğru… O da kendince bir yol bulup ilerlemeye çalışıyor. Sonra da bizim yakınmalarımız başlıyor: “İstediklerim hiç olmuyor. Hayat neden böyle? Çok mu zor sanki benim de oyum buyum olsa?” gibi sonu asla gelmeyen içinde öfke, kırgınlık, isyan da barındıran söylemler.
Komik değil mi şimdi? Kendi kendimize yapmıyor muyuz her şeyi aslında? Hepimiz yaratmak ve deneyimlemek için bu dünyada değil miyiz? Fakat ne yaratmak istediğimiz konusunda kalbimizi dinlemezsek, net olmazsak o gücü ne kadar sağlıklı kullanmış oluruz ki?
Mesela ne yapalım biliyor musunuz? Enerjimizi doğru kullanmamız önemli ya hayatta. Alalım yaratma enerjimizi karşımıza, net bir şekilde konuşalım. Bu yazı yoluyla olur, resim yoluyla olur. Herkesin gitmek istediği, bildiği yol başka. Hiçbiri de birbirinden değerli, önemli değil. Seçtiklerimizin amacımıza hizmet edip etmediği önemli.Siz henüz kendi yolunuzu keşfetmediyseniz gelin beraber bir pratik yapalım. Alın kağıt kalemleri elinize. Kimsenin olmadığı, sessiz, sakin, sizin için huzurlu olan bir yere oturun.
Gözünüzü kapatın. “Hayatımda neye ihtiyacım var, ne istiyorum?” diye sorun kendinize. İsteklerinizi de yargılamayın, küçümsemeyin sakın. Çok beğendiğiniz bir ayakkabı da olur, sevgili de olur, köpeğinizin sağlığı da olur, iş hayatınızda daha istediğiniz yerlere gelmek de olur, hiç yoktan bir şey yaratma ihtiyacı da olur. Dikkat etmeniz gereken nokta bu istekler başkaları tarafından size empoze edilmiş olan istekler olmasın. Bunu da yazdıktan sonra tekrar okuduğunuzda “o cümle sizi nasıl hissettiriyor”un cevabında yakalayabilirsiniz. Yazdıklarınızdan yüzünüz, kalbiniz gülüyorsa evet doğru yerlerdesiniz kendiniz için. Ama yazdıklarınız; isteklerinizin onlar olduğunu düşündüğünüz halde hiçbir anlam ifade etmiyorsa ve huzur vermiyorsa; siz de aslında farkında olmadan ezberden talep ediyormuşsunuz bir şeyleri.E ezberden olunca, gerçekten istediğiniz şeyler olmayınca geldiğinde nasıl mutlu olabilesiniz ki?
Gelin bugün bir durup bu mini egzersize zaman ayırıp kendimizi anlamaya çalışalım mı? Yaratmak istediklerimize, hayatımızda var olmasını istediklerimize bir adım daha yaklaşalım mı?
O zaman bugünün sorusu hepimize gelsin: “Ne istiyorum?”
Basit gibi görünen ama aslında bence oldukça derin, hatta bazen zor bir soru. Cevabınız yoksa, bilmiyorsanız korkmayın. Eğer bu sorunun peşinden gitmeye devam ederseniz cevapların sizi bulacağından şüpheniz olmasın.
Ayfer ÖZDEMİR
Uluslararası Profesyonel Yaşam Koçu ve Kişisel Gelişim Uzmanı
Kozmik Enerji -NLP ve Bilinçaltı Terapisti
Vedik Astroloji - Ruhsal Arınma ve Şifalanma Danışmanı