Merhaba Sevgili Okurlar,
Bu hafta iki önemli konu gündemimizde yer aldı. 21 Mart Dawn Sendromu Farkındalık Günü ve 22 Mart Su Günü. Birbirinden farklı ama ortak noktası olan iki konu. Hangisini yazacağıma karar veremeyip ikisinin de farkındalık yaratılması gereken konular olması sebebi ile ele almak istedim.
Dawn Sendromu ile ilgili bilinmesi gerekli birkaç noktadan bu anlamda bahsetmek istiyorum. Dawn Sendromu, bir hastalık değil sadece +1 kromozom fazlalığından oluşmuş genetik bir özellik. Cinsiyetimizin, göz rengimizin, saç şeklimizin farklılığı gibi dawn sendromuda bu farklılıklardan sadece birisi. Tıpkı sizin gibi okula gidebilen, çalışabilen, arkadaşlık kurabilen bireyler. Bu özellik sonradan kazanılmaz, onunla doğulur ve onunla hayat boyu yaşanılır. Tıpkı yeşil gözlü doğup yeşil gözlü olarak yaşamaya devam ettiğimiz gibi. Bu anlamda farkındalık yaratmak kısmı dawn sendromunun sadece genetik bir farklılık olduğunu bilmekle olacaktır. Unutmayalım, bu bir kaynaştırma değil “hayatın içinde olma” durumudur. Tıpkı sizin gibi.
Bizler için diğer bir önemli konu ise Su. Suyun tüketimi, suların yeryüzünde azalması, suyun hayatımızdaki anlam ve önemi. Her yıl artan su krizine farkındalık yaratmak. Geçen hafta 3. Sınıfa giden kızım tam da bu konu üzerine bir proje hazırladı. Çalışmasını dinlerken aslında bizlerinde bilmediğimiz konular olduğunu fark ettim. Mesela su ayak izi. “Üretimde harcanan suyun sadece miktarını belirtmenin yanı sıra, aynı zamanda türünü ve nerede / ne amaçla harcandığını da gösteren bir göstergedir. İlgimizi çeken örnek aynen şöyle idi: Bir hamburgerin su ayak izi yani ortaya çıkması için harcanan su miktarı 2400 litre. Bir insanın günlük su tüketiminin Türkiye şartlarında 180 litre olduğunu düşündüğümüzde bu oranın ne kadar yüksek olduğunu açıkça görebiliyoruz. Ki bizim ülkemizdeki su tüketim oranı global ülkelere göre yine fazla. Global su tüketimi kişi başına günlük ortalama 80 litre civarındadır. Gelecek için bu farkındalığı oluşturup su tüketimlerini daha kontrollü hale getirmek önemli bir sorumluluktur. Birçok insanın pandemi ile ellerini yıkamaya daha çok önem verdiği son günlerde ellerimizi sabunlama esnasında suyun musluktan boş boş akmasını önlemek için musluğu kapatabiliriz. Sadece bu basit adım ile beraber bile su tüketim hızının azalmasına yardımcı olabileceğimizi unutmayalım. Su farkındalık gününde, bu güne özel çocuklarımızın hazırladığı projeleri, sunumları ve araştırmaları bu anlamda çok değerli bulduğumu belirtmek isterim.
Farkındalık yaratmak istenilen konularda bu konulara yönelik çocuk kitaplarını yine kendinize rehber etmekten vazgeçmeyin. Bir hikâye içerisinde ele alınan değerli konular çocukların zihninde daha kalıcı izler bırakacaktır. Bir şeyi didaktik öğretmek yerine düşündürterek, çıkarımı kendisi yaparak öğrenme her zaman daha kalıcı olduğu gibi kendi bulacağı içinde ayrıca daha değerlidir. Birbirinden harika çocuk kitaplarından tavsiye de bulunmak gerekirse Susan Verde’nin Nar Çocuk Yayınlarından çıkan “Su Prensesi” kitabı, Jeong Taek Chae ‘nin yazdığı Abm yayınlarından çıkan “ Mercanın Kırmızı Saçları”, R.J. Palacio ‘nun yazdığı Pegasus Yayıncılıktan çıkan “Mucize” kitabı ve Julia Roberts’ın oynadığı kitabın konusunun film olduğu Mucize filmi, Sharon M. Drapr’in Timaş Genç Yayıncılıktan çıkan “ İçimizdeki Müzik” kitabı örnek verebilirim.
Sevgili okurlar, birbirinden farklı bir çift çorap gibi farklı renklerde, farklı desenlerde, farklı dokularda da olsak biri olmadan diğerinin olmayacağını unutmayalım. Biz birlikte güzeliz farklılıklarımızla ve farkındalıklarımızla.
Öyleyse hayata gülümseyerek girelim bu hafta sonuna.
Sevgilerimle
Çocuk Kitabı Yazarı Işık SARAÇ
YAZARLAR
Yayınlanma: 24 Mart 2022 - 10:00
Ne kadar farkındayız?
Merhaba Sevgili Okurlar, Bu hafta iki önemli konu gündemimizde yer aldı
YAZARLAR
24 Mart 2022 - 10:00
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir