Nefs dedikodu yapmayı sever

Ebu Hüreyre(ra)’dan rivayet edildiğine göre Resulullah(sav) şöyle buyurdu:
- "Gıybet nedir, bilir misiniz?"
- Allah ve Resulü daha iyi bilir, dediler. Hz. Peygamber:
- "Gıybet, din kardeşini hoşlanmadığı bir şey ile anmandır" buyurdu.
- Söylenen ayıp eğer o kardeşimde varsa, ne dersiniz?" diye soruldu.
- "Eğer söylediğin şey onda varsa gıybet ettin; yoksa o zaman ona iftira ettin demektir," buyurdu (Tirmizî, Birr 23).
Hikmetli kitabımız Kuranda ise dedikodunun ne kadar çirkin olduğunu bizlere anlatmaktadır.
Hucurat Suresi 12. ayette "Ey iman edenler! Zannın birçoğundan sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurlarını ve mahremiyetlerini araştırmayın. Birbirinizin gıybetini yapmayın. Herhangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz! Allah'a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah tövbeyi çok kabul edendir, çok merhamet edendir."
Dedikodu yapmayan kimse azdır sevgili okurlar. Birini çekiştirmek demek, o kişinin günahlarını almak demektir. Hem sevmiyorsunuz, hem de o kişinin günah yükünü azaltıyorsunuz. Üveys Veysel Karane zikrini yapanlar (Üveysler) dedikodu yapacaksa,anne-babalarının, sevdiklerinin dedikodusunu yaparlar ki; onların günah yükleri azalsın. Bu konuda haddi aştığınızda ise Rabbimiz rüyada bildirir. Marifet yolculuğunda yani Allah’a sevgi ile yolculuk yapanlara, Rabbimiz rüyalar yoluyla mesajlar verir. Merak eden kardeşlerimiz için yazmak istiyorum. Rüyada çiğ et ya da soğan görmek dedikodu yaptığınız anlamına gelir. Marifeti genellemek yanlış olur ancak burada misal olsun diye sizlerle paylaşmak istedim. Özellikle çiğ et gösterilmesi ayeti desteklemektedir. Dedikodu yapanlar için Rabbimiz “..Herhangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı?..” diye soruyor. Ölü eti yemek ne kadar tiksindirici ise, falanca gelse yüzüne de söylerim deyip, nefsimizin sanki masummuş gibi göstererek arkadan yaptığımız tüm konuşmaları kınıyor Rabbimiz.
Enam Suresi 68. ayetinde ise: "Âyetlerimiz hakkında dedikoduya dalanları gördüğün vakit başka bir söze dalıncaya kadar onlardan yüz çevir, uzaklaş. Şayet şeytan sana unutturursa hatırladıktan sonra (kalk), o zalimler grubu ile beraber oturma." Ayete baktığımızda bırakın dedikodu yapmayı, böyle bir ortamda dahi bulunmamızı istemiyor Rabbimiz. Ortamdan uzaklaşamadığınız zamanlar mutlaka olacaktır. Dua edin o zaman. “Rabbim beni, burada konuşulanlardan sorumlu tutma.” deyin. Söyle, anlat, içinde kalmasın diyen nefsinizdir. Hatta nefs hak arama kisvesi altında sizi dedikodunun içine çeker. Konuştuktan sonra pişman olacağınız işler yapmaya vesilen olan, hain nefsin ta kendisidir. Sizi parmağında oynatır, aklınız almaz. Sırtınıza biner, tonla yük yükler idrak edemezsiniz. O sizin değil, siz onun sırtına binin. Nefse yön verenlerden olun. Bunun tek çaresi ise Üveys Veysel Karane zikrini yapmaktır. Dedikodu gibi, kurtulmak istediğiniz kötü olan tüm alışkanlıklarınızdan kurtulur ve rahat bir nefes alırsınız. Kötü alışkanlıklarım yok diyenlere ise inanın bilmediğiniz çok şey var. Kendinizi keşfetmek istiyorsanız bu zikre başlayın bir an önce. Sitemizi inceleyin lütfen: www.veyselkarane.com