Neredesin kent konseyi?

Sahiller hepimizin demişti önceki Kent Konseyi Başkanı ve bir güzel de çalışma yapmıştı. Şu an neredeyse tek bakir sahilimiz olan Barbaros Sahilinin halka kazandırılması ve beton yığınına dönüşmemesi adına bir çalışmaydı bu. Şimdi bu projeye daha öncesinde olduğumuzdan fazla ihtiyacımız var. Çünkü 2007 yılında yapılan imar projesi değişiyor. Neredeyse yüzde seksen inşaat artışına izin veren yeni proje belediye meclisinde onaylandı ama CHP’li meclis üyesi Dr.Celal KARAKAŞ’ın konuyu mahkemeye taşıması ile şu anda durdu. Başka itiraz eden meclis üyesi var mı? Bildiğim kadarıyla yok. İyi de sadece KARAKAŞ’mı bu kenti düşünüyor, diğer üyeler neyi göremiyorlar ve niye göremiyorlar. Anlamak gerçekten zor.
Peki ama ya mahkeme itirazı ret ederse? İşte o zaman sahiller hepimizin değil projeyi üretenin olacak. On iki metre yüksekliğe ulaşan binalarla dolacak. Tesislerin önü halkın ulaşımına engel teşkil edecek. Örnek olarak şu an sahilde bulunan yapılara bakabilirsiniz. Bölgede bulunan hali hazırda çalışan restoranların, otelin önünde ki sahili ulaşabiliyor musunuz? Ulaşamıyorsunuz elbet.Buralardan yararlanamıyorsunuz, ancak müşteri olursanız.
Bahsi geçen bölgede bulunan yirmi üç parselin büyük çoğunluğu boş ve yine büyük bölümü vakıf arazisi. Halkın bu boş alanda oluşturulacak yeşil dolu parklarda rahat bir nefes aldığını, sahilde denize girdiğini, yapılan sosyal tesislerde serinleyip çayını yudumladığını görmek istemez misiniz? Yoksa bu alanın da şahıslarca AVM haline getirilip halkın boğulduğu, cebinde ki paraların hortumlandığı bölgeler olarak mı görmek istiyorsunuz?
Belediyecilik günü kurtarma makamı değildir. Siyaset yapılacak makam hiç değildir. Bina yoğunlaşmasının plan dahilinde olmasını sağlayan projeler ile kentin büyümesini sağlamaktır belediyecilik. Yarını düşünmek, bu günü hatalarını görerek ders alınacak günler olarak kabullenmek ve kenti kendisinin gelecekte idareci olmasa dahi güzel günler yaşayan insanlara emanet etmek arzusuyla çalışmaktır belediyecilik.
İyi de, bu günlerde yaşadığımız ve bakir sahilimizde çok ciddi bir yapılaşmaya izin veren bu yeni proje niçin Kent Konseyinin yeni Başkan ve yöneticilerinin ilgisini çekmemekte? Bunu da anlayabilmek gerçekten çok zor. Oysa ki; ellerinde bir önce ki yönetimin yaptığı güzel bir çalışma durmakta. Bari olana sahip çık ama o da yok, anlamak mümkün değil. Sevdiğim başkan Engin KANDEMİR’i konuya eğilmeye davet ediyorum.
Çanakkale halkının hangi siyasi otorite belediye yönetimine sahip olursa olsun yalnız kalmaması için vardır Kent Konseyi. Halkın etkin bir çalışma ile kent yönetimine katkı sağlaması amacını güden bu güzel oluşum öncesinde olduğu gibi yine Çanakkale halkının yararına çalışmalı ve kent yönetiminde ses getiren atılımlar yapmalıdır. Çanakkale halkı sahiline sahip çıkmak için yardıma ihtiyaç duymakta ve bu yardım elini de ancak Kent Konseyi uzatabilir.
Çocuklarımıza yaşanabilir bir Çanakkale bırakmak için belki de elimizde kalan son nefes alma bölgesine sahip çıkmalıyız. Bu kenti onlar da yaşamalı.