Bana anlattı..
Ben de sana anlatacağım. 18 Mart 2022’de bizi nasıl bir açılış bekliyor. Bülent Bey ile Nihat Özdemir’in kafasında ne var.. Viyadük üzerinde yürüdüğünde Nihat Özdemir ne hissetti, kafasının içinden neler geçti. Neden karnında kelebekler uçuştu..
Başa döneyim..
Sen zaten canlı yayınlarla köprünün teknik detaylarını öğrendin. Google’a gir orada da teknik detayları mutlaka bulursun. Sana kimsenin bilmediği; hatta konuşulmadığı detayları anlatacağım..(çaktırma, beklentini yüksek tutabilirsin ama abartma)
Herkes Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaosmanoğlu ve Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş’un peşinden koşarken, kalabalığın içine gizlenmiş; konuşmaları, insanların vaziyetini dikkatle izleyen Nihat Özdemir’i gördüm..
O dakikadan itibaren takibe aldım..
Bakanın ve Numan beyin konuşması bitsin Nihat Özdemir’in üzerine çullanacağım..(!)
Canım benim çullanacağım derken tanışacağım, iki çift laf edeceğim. Meraklısına:
Biz, bütün bu olup bitenden önce köprünün Anadolu yakasındaki 318 metrelik kulesine çıkıp indik. Biraz rüzgar yedik ama mühim değil. O kadarcık olacak; benim hedefim kedi yolundan karşıya geçmek. Bu isteğimi hem Nihat Özdemir’e hem icra kurulu üyesi Reşit beye yineledim. Bir kez daha ‘tavsiye etmeyiz’ deseler de ben sözümü aldım.. Nihat Özdemir konusuna bir nokta koyayım ve kuleden devam edeyim..
Biraz sallanıyor; kimine göre çok sallanıyor. Bana sorarsan ben sallanma hissetmedim ama rüzgar oldukça kuvvetli esiyor; hatta diyebilirim ki; rüzgar manyağı oluyorsun.
Kuleye çıkma meselesi şöyle..
318 metre 3.ayın 18’i olarak düşünülmüş. Yani 18 Mart’a atıfta bulunulmuş. Köprünün sudan yüksekliği tam olarak 68 metre. Bu maksimum yükseklik. Kulenin yanına yamanmış asansör tepe noktaya bizi 6 dakikada çıkardı. Minik bi Not: Kulelerin üzerine yerleştirilecek olan Çanakkale simgeleriyle maksimum yükseklik 334 metreye çıkacak. 90 metrelik su altı ve deniz dibine yapılan inşaatı da eklersek 424 metreleri konuşmamız gerekecek.. Asansör sesli ve hatırı sayılır derecede sallanıyor..
Tepede durum bildiğin gibi. Yüksekten her yere rahatlıkla bakabiliyorsun. Tabi biraz da kendini rüzgarın dayağından korumaya çalışarak. Karşıdan bakınca pek yüksekmiş gibi gelmiyor ama tepeden bakınca yüksekliğin derinliğini kavrıyorsun..
Neye, uzatmayayım... Turistik (!) seyahatimizi yaptık ve indik.. Nerde kalmıştık..
Köprünün iki ayağı su üstünden zemine kadar 45 metre... Sonra deniz dibinde bir 45 metre daha iniyor. Aslında o gördüğün kulelerin yüksekliği 408 metre... Ayaklar 4 metreye kadar esneyebilecek şekilde inşa edilmiş.. Her kulenin içinde şiddetli rüzgarlarda kırılmayı önleyen dengeleyici ağırlıklar var..
(Her bir ayak 65 bin ton ağırlığında yüzer halde imal edildi)
288 çelik halatın bir araya geldiği yumağı görünce ‘vay canına ne kadar kalınmış’ dedim..
Köprüde sürekli 2.200 kişi çalışıyor. Buna 88 km'lik Çanakkale-Malkara otoyolunu da eklersek çalışan sayısı 5 binin üzerine çıkıyor. Tedarikçiler ve yan sanayi ile birlikte bu bütünsel proje 10 bin kişilik bir ordu katkı yapıyor.
Proje 4 ortak tarafından gerçekleştiriliyor. 2’si Koreli. En uzun ayak açıklığı ile 2023 metre 1915 köprüsü dünyanın en uzun ayak açıklığına sahip bir yapı. Proje yüzde 90’ın üzerinde gerçekleşme ile gidiyor (88 km'lik otoyol dahil). Eyfel Kulesi 300 metre yüksekliğinde... Özgürlük heykeli 93 metre; 1915 köprüsü ise 318 metre. Doğrusu övgüyü hakkediyor.
Neredeyse; şairin dediği gibi ‘365 günü rüzgar’ bu şehrin köprüsünden geçmek öyle hiç kolay değil. İşte bu nedenle en az 2 metre yüksekliğinde rüzgar perdeleri yapılacak. Tıpkı bir fısıltı gibi geçip gideceğiz köprüden. Ekim ayı içinde köprü ile ilgili şeyler bitecek. Proje kısmi olarak tamamlanmış olacak. Trafiğe açılır mı. Buna şimdilik bir yanıtım yok ama bence açılacak. Bitmiş bir proje niye 18 Mart 2022’ye kadar beklesin.. Köprünün kulelerine Çanakkale’yi simgeleyen figürler konacak. Sanırım biri Seyit Onbaşı olacak (16 metre yüksekliğinde) ama kesin değil. Işıklandırılacak ve dikkat çekici bir görsel şölen ortaya çıkacak. Meraklısına: Batum’a giden vardır. Orada Ali ile Nino’nun aşkını simgeleyen bir heykel vardır. Birbirinin
İçinden geçerler. Acaba biz de Seyit Onbaşı heykeline hareket kazandırıp 250 kiloluk top mermisini sırtlamasını gösterebilir miyiz. Fazla mı abartı oldu. Gelelim Nihat Özdemir cephesine..
Yanına gittim ve kendimi tanıttım. Birkaç başlıkta sorular sordum. Mesela kuleye çıkıp şöyle bi bakmış mıydı. Yükseklik korkusu olduğu için bir kez Anadolu yakasındaki köprü başlangıcının viyadüğüne kadar çıkmış. .
Biz konuşurken Ak Parti Grup Başkan Vekili Bülent Turan geldi. Daha öce konuşulan bir konuyu hatırlattım.
‘Madem bu kadar özel bir projeden söz ediyoruz. Bir proje dahilinde kulelere turistik ziyaret yapılabilir mi. Keza kıyıda Çanakkale’ye özgü stantlarda hediyelik eşya satılabilir mi. Kulenin tepesinde ‘buradayım’ selfiesi heyecan verici olabilir mi..’
Uluslararası güvenlik firmaları dışarıdan asansörü güvenli bulmuyormuş. Kulelerin içinde de asansör varmış. Bu konuyu çalışıyorlarmış ve ‘yapmaya çalışacağız’ dedi Nihat bey..
(Bu düşünce rüzgarı Bülent beye aittir. Bence bunu mümkün kılmanın mutlaka yolunu bulmalıyız)
Peki..
Bu özel projeye çok özel bir açılış olacak mı..
Nihat bey ile kesik kesik konuşabiliyoruz. Biri geliyor, biri gidiyor. Benim bi şey yapmam lazımdı. Kolundan tutup çektim ve gizli bir şeyler konuşuyormuş gibi yaptık. Bunda da kısmen başarılı olabildik. Yalnız öyle bi şey söyledim ki; Nihat bey şok şok şok... Onu da başka zaman anlatayım; yazı yeterince uzun oldu zaten. Fotoğrafı da var, yayınlarım.
Evet özel bir açılış olacak ama şimdilik bu açıklanmıyor. Ben de açıklamayayım ama bir konuya dikkatini çekeyim. Köprüde, otoyolda, tedarikçilerin ve binlerce çalışanın alın teri var. Açılışta onların da orada olması önemli bir detay olurdu..
Mesela 18 Mart 2022’de katılmak isteyenlerle devlet erkanı davul zurna eşliğinde iki kıyıya yürüse olur mu ?
Olur mu olmaz mı bilmeme ama hava durumuna bağlı olmakla birlikte 1915 köprünün açılışı epey yankı uyandıracak bence.. Meraklısına Bonus:
Anladığım kadarıyla Bülent Turan açılışla ilgili özel bi çalışma yapıyor. Hadi bakalım ortaya ne çıkacak?
Ben de sana anlatacağım. 18 Mart 2022’de bizi nasıl bir açılış bekliyor. Bülent Bey ile Nihat Özdemir’in kafasında ne var.. Viyadük üzerinde yürüdüğünde Nihat Özdemir ne hissetti, kafasının içinden neler geçti. Neden karnında kelebekler uçuştu..
Başa döneyim..
Sen zaten canlı yayınlarla köprünün teknik detaylarını öğrendin. Google’a gir orada da teknik detayları mutlaka bulursun. Sana kimsenin bilmediği; hatta konuşulmadığı detayları anlatacağım..(çaktırma, beklentini yüksek tutabilirsin ama abartma)
Herkes Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaosmanoğlu ve Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş’un peşinden koşarken, kalabalığın içine gizlenmiş; konuşmaları, insanların vaziyetini dikkatle izleyen Nihat Özdemir’i gördüm..
O dakikadan itibaren takibe aldım..
Bakanın ve Numan beyin konuşması bitsin Nihat Özdemir’in üzerine çullanacağım..(!)
Canım benim çullanacağım derken tanışacağım, iki çift laf edeceğim. Meraklısına:
Biz, bütün bu olup bitenden önce köprünün Anadolu yakasındaki 318 metrelik kulesine çıkıp indik. Biraz rüzgar yedik ama mühim değil. O kadarcık olacak; benim hedefim kedi yolundan karşıya geçmek. Bu isteğimi hem Nihat Özdemir’e hem icra kurulu üyesi Reşit beye yineledim. Bir kez daha ‘tavsiye etmeyiz’ deseler de ben sözümü aldım.. Nihat Özdemir konusuna bir nokta koyayım ve kuleden devam edeyim..
Biraz sallanıyor; kimine göre çok sallanıyor. Bana sorarsan ben sallanma hissetmedim ama rüzgar oldukça kuvvetli esiyor; hatta diyebilirim ki; rüzgar manyağı oluyorsun.
Kuleye çıkma meselesi şöyle..
318 metre 3.ayın 18’i olarak düşünülmüş. Yani 18 Mart’a atıfta bulunulmuş. Köprünün sudan yüksekliği tam olarak 68 metre. Bu maksimum yükseklik. Kulenin yanına yamanmış asansör tepe noktaya bizi 6 dakikada çıkardı. Minik bi Not: Kulelerin üzerine yerleştirilecek olan Çanakkale simgeleriyle maksimum yükseklik 334 metreye çıkacak. 90 metrelik su altı ve deniz dibine yapılan inşaatı da eklersek 424 metreleri konuşmamız gerekecek.. Asansör sesli ve hatırı sayılır derecede sallanıyor..
Tepede durum bildiğin gibi. Yüksekten her yere rahatlıkla bakabiliyorsun. Tabi biraz da kendini rüzgarın dayağından korumaya çalışarak. Karşıdan bakınca pek yüksekmiş gibi gelmiyor ama tepeden bakınca yüksekliğin derinliğini kavrıyorsun..
Neye, uzatmayayım... Turistik (!) seyahatimizi yaptık ve indik.. Nerde kalmıştık..
Köprünün iki ayağı su üstünden zemine kadar 45 metre... Sonra deniz dibinde bir 45 metre daha iniyor. Aslında o gördüğün kulelerin yüksekliği 408 metre... Ayaklar 4 metreye kadar esneyebilecek şekilde inşa edilmiş.. Her kulenin içinde şiddetli rüzgarlarda kırılmayı önleyen dengeleyici ağırlıklar var..
(Her bir ayak 65 bin ton ağırlığında yüzer halde imal edildi)
288 çelik halatın bir araya geldiği yumağı görünce ‘vay canına ne kadar kalınmış’ dedim..
Köprüde sürekli 2.200 kişi çalışıyor. Buna 88 km'lik Çanakkale-Malkara otoyolunu da eklersek çalışan sayısı 5 binin üzerine çıkıyor. Tedarikçiler ve yan sanayi ile birlikte bu bütünsel proje 10 bin kişilik bir ordu katkı yapıyor.
Proje 4 ortak tarafından gerçekleştiriliyor. 2’si Koreli. En uzun ayak açıklığı ile 2023 metre 1915 köprüsü dünyanın en uzun ayak açıklığına sahip bir yapı. Proje yüzde 90’ın üzerinde gerçekleşme ile gidiyor (88 km'lik otoyol dahil). Eyfel Kulesi 300 metre yüksekliğinde... Özgürlük heykeli 93 metre; 1915 köprüsü ise 318 metre. Doğrusu övgüyü hakkediyor.
Neredeyse; şairin dediği gibi ‘365 günü rüzgar’ bu şehrin köprüsünden geçmek öyle hiç kolay değil. İşte bu nedenle en az 2 metre yüksekliğinde rüzgar perdeleri yapılacak. Tıpkı bir fısıltı gibi geçip gideceğiz köprüden. Ekim ayı içinde köprü ile ilgili şeyler bitecek. Proje kısmi olarak tamamlanmış olacak. Trafiğe açılır mı. Buna şimdilik bir yanıtım yok ama bence açılacak. Bitmiş bir proje niye 18 Mart 2022’ye kadar beklesin.. Köprünün kulelerine Çanakkale’yi simgeleyen figürler konacak. Sanırım biri Seyit Onbaşı olacak (16 metre yüksekliğinde) ama kesin değil. Işıklandırılacak ve dikkat çekici bir görsel şölen ortaya çıkacak. Meraklısına: Batum’a giden vardır. Orada Ali ile Nino’nun aşkını simgeleyen bir heykel vardır. Birbirinin
İçinden geçerler. Acaba biz de Seyit Onbaşı heykeline hareket kazandırıp 250 kiloluk top mermisini sırtlamasını gösterebilir miyiz. Fazla mı abartı oldu. Gelelim Nihat Özdemir cephesine..
Yanına gittim ve kendimi tanıttım. Birkaç başlıkta sorular sordum. Mesela kuleye çıkıp şöyle bi bakmış mıydı. Yükseklik korkusu olduğu için bir kez Anadolu yakasındaki köprü başlangıcının viyadüğüne kadar çıkmış. .
Biz konuşurken Ak Parti Grup Başkan Vekili Bülent Turan geldi. Daha öce konuşulan bir konuyu hatırlattım.
‘Madem bu kadar özel bir projeden söz ediyoruz. Bir proje dahilinde kulelere turistik ziyaret yapılabilir mi. Keza kıyıda Çanakkale’ye özgü stantlarda hediyelik eşya satılabilir mi. Kulenin tepesinde ‘buradayım’ selfiesi heyecan verici olabilir mi..’
Uluslararası güvenlik firmaları dışarıdan asansörü güvenli bulmuyormuş. Kulelerin içinde de asansör varmış. Bu konuyu çalışıyorlarmış ve ‘yapmaya çalışacağız’ dedi Nihat bey..
(Bu düşünce rüzgarı Bülent beye aittir. Bence bunu mümkün kılmanın mutlaka yolunu bulmalıyız)
Peki..
Bu özel projeye çok özel bir açılış olacak mı..
Nihat bey ile kesik kesik konuşabiliyoruz. Biri geliyor, biri gidiyor. Benim bi şey yapmam lazımdı. Kolundan tutup çektim ve gizli bir şeyler konuşuyormuş gibi yaptık. Bunda da kısmen başarılı olabildik. Yalnız öyle bi şey söyledim ki; Nihat bey şok şok şok... Onu da başka zaman anlatayım; yazı yeterince uzun oldu zaten. Fotoğrafı da var, yayınlarım.
Evet özel bir açılış olacak ama şimdilik bu açıklanmıyor. Ben de açıklamayayım ama bir konuya dikkatini çekeyim. Köprüde, otoyolda, tedarikçilerin ve binlerce çalışanın alın teri var. Açılışta onların da orada olması önemli bir detay olurdu..
Mesela 18 Mart 2022’de katılmak isteyenlerle devlet erkanı davul zurna eşliğinde iki kıyıya yürüse olur mu ?
Olur mu olmaz mı bilmeme ama hava durumuna bağlı olmakla birlikte 1915 köprünün açılışı epey yankı uyandıracak bence.. Meraklısına Bonus:
Anladığım kadarıyla Bülent Turan açılışla ilgili özel bi çalışma yapıyor. Hadi bakalım ortaya ne çıkacak?