Bugün size çok özel bir yeri tanıtacağız. Hoş, Yunanistan’a geçip de burada yemek yemeyen, aşçının marifetine şapka çıkarmayan yoktur ama biz ilk kez gitme planları yapanlara ve gelecekte giderlerse ellerinde bir done olsun diye bu haberi yapıyoruz.
Bir kere kim ne derse desin, Yunanlılar deniz ürünlerini bizden daha iyi yapıyor. Tabi, memleketten çıkınca sanki derdi tasayı da sınırda bırakmış gibi olduğunuz için insanın sık sık çıkıp gidesi geliyor.
Bizim dilimizde Dedeağaç; komşuya göre Alexandrap0lis..
Küçük bir ilçe gibi görünse de Dedeağaç yeme içme ve gece hayatı bakımından mesela il olan Kavala’ya taş çıkartır. Elbette Selanik ile yarışamaz ama Dedeağaç pek çok konuda ziyaret edilesi bir yerdir.
Bir kere sınıra 40 km uzaklıkta. Pek çok yerde yemek yiyebilir, dil sorunu yaşamazsınız.
Son yıllarda yeşil pasaportu olanlar 15-25 euro fiyatlarla turlara katılıyor ve Dedeağaç’ta alışveriş turuna gidiyor. Dedeağaç’da Jumbo AVM var. Tıpkı İkea gibi size bütün mağazanın katlarını gezdiriyor. Bir eurocu gibi düşünün; ucuz sayılır.
Bir de Avrupa’nın A101’i diyebileceğimiz Lidl var. Dedeağaçtaki Lidl oldukça güzel ve büyük. Özellikle güzel ekmekler çıkarıyor ve her daim sıcak.
Neyse biz dönelim Dedeağaç’ın bir numarası Nisiotiko’ya..
Burada yemek yemek istiyorsanız eğer sezonda bir haftadan önce rezervasyon yaptırmalısınız. Sezon dışında ve gün içinde yemek yiyecekseniz o kadar sorun değil ama akşam yemeği için mutlaka rezervasyon yaptırın yoksa yer bulamazsınız.
Nisiotiko ne deniz kenarında ne çok işlek bir caddede. Arada bir yerde. Zarifi Somağın ucunda bir yer ama iş yemeklere gelince orada duruyorsun. Her şey olması gerektiği kıvamda; hele ekmeği ve acılı ahtapotu olağanüstü.
Bi kere servis çok hızlı; hatta jet hızında. Sekiz kişilik bir ekiple çalışıyorlar ama sanırsın ordu var. Yunan mutfağının fanatik bir takipçisi olan patron (kendi deyimi) Kyriakos Stogios’un gözetiminde ve rehberliğinde yürüyor her şey.
İçki çeşitliliği gerçekten küçük bir kasaba restoranından beklenmeyecek büyüklükte ve kalitede; hatta diyebilirim ki; Çanakkale’de bile buradaki içki çeşitliliği yoktur. Size 300 çeşit dünya ve Yunan şaraptan oluşan müthiş bir koleksiyon sunabiliyor Nisiotiko.
Tabi Kyriakos aynı zamanda eniştemiz oluyor. Sevgili eşinin Türk olmasının (Ebru hanım) bizim üzerimi etkisi var mıdır bilinmez diyemeyeceğim mutlaka vardır.
Bu tavernada Türkçe menün yanı sıra Türkçe konuşan garson da var. Hiç dert etmeyin, Selanik’e kadar dil bilmenize gerek yok. Her yeri zaten Türkler domine ediyor gibi. Nereye gitsen bir Türk’e rastlıyorsun.
Eğer kendinizi Nisiotiko’ya atmışsanız birkaç tavsiye verelim. Deniz ürünlerinden yukarıda da bahsettik acılı ahtapot kızartmasını deneyin. Onunla kalmayın Füme Uskumru’nun tadına da bakın. Herkese ayrı ayrı porsiyon söylemek yerine ortaya söyleyin ki; pek çok şeyin tadına bakın.
Kabak kızartması olmazsa olmaz..
Tadını bilmiyorum içmedim ama içen arkadaşlar Uzo 7 Gold Premium diye bir içkiyi tercih ediyor. Tadı çok iyiymiş, akıp gidiyormuş yani. Bu uzonun tadına bakabilirsiniz. Mezeler keza müthiş.
Yani dememiz o ki; Dedeağaçta iseniz sizin yeriniz burası. Birinci sınıf yemek yemenin kaçınılmaz gerçekliği Nisiotiko elbette normalin biraz üstünde bir fatura ile karşılaşıyorsunuz. Ona rağmen fiyatlar bizden hala ucuz.
Son noktayı koymadan önce Yunanistan’da su ve tatlı her zaman ikram. Tatlıyı kabul etmezseniz, size hizmet eden garson ve işletme kendilerinin reddedildiğini düşünüyor. O nedenle tatlınızı yemeseniz de kabul edin ve kenarından birazcık alın.
Kapatmadan bir ayrıntı verelim. Eğer Nisiotiko’da bir akşam yemeği yediyseniz damağınız level atlıyor. Sonrasında öyle her önüne geleni beğenmiyor. Kilo vermek için bire bir. Nisiotiko’da yemek ye, kilo ver.
GİZEM AY
