Mart ayından bu güne kadar normalleşme hesapları yapılıyordu. Sonunda normalleşme kararları alındı. Belki hayat normale dönecek ama insanlar asla eskisi gibi olmayacak. Korona virüsü herkesten bir şeyler alıp giderken birçok şey de kattı. Eski alışkanlıklarımız değişmeye başladı. Lüks tüketimden uzaklaştı çoğu kişi. Çoğunlukla samimiyeti pekiştirmek için yapılan tokalaşma ve kucaklaşma artık eskide kaldı. Yüzyıllarca zamanda oluşmuş bazı şeyler virüs korkusu yüzünden üç ya da dört ay gibi kısa sürede unutuluyormuş.
İnsanlar ürktü bir kere kolay kolay eski hallerine dönebileceklerini sanmıyorum. Dönülse bile psikolojik etkileri dok daha uzun sürer. Pandemi döneminde en çok da 65 yaş üzeri ve 0-18 yaş grubunda olanlar etkilendi. Sanki onlar kendilerini dışlanmış gibi hissettiler. Ama artık onlarında hayatları normalleşmeye başlıyor. Umarım bu travmayı kısa sürede atlatırlar.
Yaz aylarının başlamasıyla birlikte sanki virüsün yayılmasının yavaşlayacağı gibi bir algı oluştu. Tabi bu doğru değil. Öte yandan ekonomik çöküntünün çok ağır olacağı belli. Eğer normalleşmeye bir an önce geçilmezse sıkıntıların daha da büyüyeceği kesindi. Onun için normalleşmeye geçme hızlandırıldı. Haziranın 15’inden sonra ikinci bir dalganın başlaması durumunda, işte o zaman işler hepten karışır. Temmuz ayında düğünlerde başlayacak. Bizim vatandaşlarımız birbirinden uzak ne oynayabilir ne de düğün yapabilir. Yaz ayları böyle geçecek peki sonra ne olacak. Sonbahar ve kış aylarının daha sıkıntılı geçeceğine inananlardanım. Masraflar artacak ve ekonomik kriz işte o zaman tam olarak kendini gösterecek.
Toplum olarak sürü bağışıklığına terk edildik. Artık ölen ölecek bağışıklık kazanan yaşayacak. Bu süreçte yine internette değişik dedikodu gibi haberler yayınlanmaya başladı. Güya, Dünya Sağlık Örgütü, dünya liderlerine çeki düzen vermek için baskı yapıyorlar. Dünyanın bundan sonraki 20 yıl sonrası yaşanabilecek büyük bir krizin önüne geçmek için yapıyorlar bunu. Belki de virüs bile kendi kontrolleri altında. İstedikleri ülkeye istedikleri kadar virüs yayabiliyorlar, ya da insanların vücudunda var olan virüsü aktif hale getiriyorlar. Bunu da 5G sistemiyle yaptıkları söyleniyor. Dünya liderlerinin statülerini böylelikle kontrol altında tutuyorlar. Başka bir söylentiye göre, pozitif vakalarda başvurulan tedavi yöntemleriyle hastaların ölüme terk edilmesi. Kısacası bazı güçler dünyaya ayar vermek istedi ve bunu kısmen başardılar. Gizli bir güç karşısında bütün dünya liderleri diz çökmek zorunda kaldı. Çok başka ve çok gizli bir güç var her şeyin perde arkasında ve bunu hiç kimse bilmiyorlar. EKONOMİ
Normalleşme sürecine girdik ve birçok iş yeri açıldı. Sözde pandemi kuralları uygulanacaktı ama kurala uyan falan yok. Sokaklar, caddeler, sahiller, insanlarla dolu ve hiç kimse sosyal mesafe kuralına uymuyor. Bakalım ne olacak. Üst düzey bir yetkili herkese beşer bin lira verdiğini söylüyor ve bu açıklamayı televizyon ekranlarından izlerken cep telefonunuza, 'bize on lira yardım edin' diye mesaj geliyor. Kimin parası kime veriliyor? Sanki her şey kurnazlık ve aldatmacadan ibaret. İnsanlar artık pazarın ve büyük marketlerin yolunu aşındırmıyor. Paralarını daha dikkatli harcamaya çalışıyor. Kimse iki üç ay sonra ne olacağını bilmiyor. Bu da psikolojisini olumsuz yönde etkiliyor. Mart ayından bugüne kadar kent merkezinde birçok iş yeri kapandı ve bazıları ruhsatlarını iptal etti. Normalleşme sürecinde açılan iş yerlerinde de sosyal mesafeye çok dikkat edilmediği görülüyor.
SİYASET
Çanakkale’de siyaset sakinliğini korurken TBMM toplantısında üç milletvekilin vekilliği düşürüldü. Çok konuşuldu ama hafta sonuna kadar unutulup gitti. Çanakkale milletvekillerinin pandemi döneminde pek sesi soluğu çıkmadı. Yazılı açıklamalardan başka pek bir şey yapmadılar. Bir ara siyasi kulislerde erken seçim olacağı konuşulsa da kısa sürede unutulup gitti. Türkiye’de sabah konuşulan akşam unutulabiliyor. Siyasette 24 saat çok uzun bir süre. Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı imzasıyla Resmi Gazete'de yayımlanan atama kararlarıyla 41 ilin valisi değişti. Bu iller arasında Çanakkale’de var. 2016 yılından beri Çanakkale valisi olarak görev yapan Orhan Tavlı Muğla valisi oldu. Nevşehir Valisi İlhami Aktaş ise Çanakkale’nin yeni valisi olarak atandı. Vali Tavlı dört yıl kent için ne yaptı denirse? Onu kamuoyuna bırakıyorum. Herkesin görüşü farklı olabilir.
PLAJLARIN DURUMU
Kent merkezinde her yıl iki plajda mavi bayrak dalgalanırdı. Bu yıl pandemi dolayısıyla çalışmalar biraz geç başladı. İki plajda da temizlik çalışmaları yapıldı fakat henüz denize girilmiyor. Buna rağmen bazı vatandaşlar şimdiden denize girmeye başladı. Plajların bu yılda mavi bayrak alıp almadığı hakkında bir açıklamada yapılmadı. Kent merkezinde yaşayanların büyük ilgi gösterdiği plajlarda ne tür önlemler alınacağı, nasıl sosyal mesafenin sağlanarak denize girileceği merakla bekleniyor.
İnsanlar ürktü bir kere kolay kolay eski hallerine dönebileceklerini sanmıyorum. Dönülse bile psikolojik etkileri dok daha uzun sürer. Pandemi döneminde en çok da 65 yaş üzeri ve 0-18 yaş grubunda olanlar etkilendi. Sanki onlar kendilerini dışlanmış gibi hissettiler. Ama artık onlarında hayatları normalleşmeye başlıyor. Umarım bu travmayı kısa sürede atlatırlar.
Yaz aylarının başlamasıyla birlikte sanki virüsün yayılmasının yavaşlayacağı gibi bir algı oluştu. Tabi bu doğru değil. Öte yandan ekonomik çöküntünün çok ağır olacağı belli. Eğer normalleşmeye bir an önce geçilmezse sıkıntıların daha da büyüyeceği kesindi. Onun için normalleşmeye geçme hızlandırıldı. Haziranın 15’inden sonra ikinci bir dalganın başlaması durumunda, işte o zaman işler hepten karışır. Temmuz ayında düğünlerde başlayacak. Bizim vatandaşlarımız birbirinden uzak ne oynayabilir ne de düğün yapabilir. Yaz ayları böyle geçecek peki sonra ne olacak. Sonbahar ve kış aylarının daha sıkıntılı geçeceğine inananlardanım. Masraflar artacak ve ekonomik kriz işte o zaman tam olarak kendini gösterecek.
Toplum olarak sürü bağışıklığına terk edildik. Artık ölen ölecek bağışıklık kazanan yaşayacak. Bu süreçte yine internette değişik dedikodu gibi haberler yayınlanmaya başladı. Güya, Dünya Sağlık Örgütü, dünya liderlerine çeki düzen vermek için baskı yapıyorlar. Dünyanın bundan sonraki 20 yıl sonrası yaşanabilecek büyük bir krizin önüne geçmek için yapıyorlar bunu. Belki de virüs bile kendi kontrolleri altında. İstedikleri ülkeye istedikleri kadar virüs yayabiliyorlar, ya da insanların vücudunda var olan virüsü aktif hale getiriyorlar. Bunu da 5G sistemiyle yaptıkları söyleniyor. Dünya liderlerinin statülerini böylelikle kontrol altında tutuyorlar. Başka bir söylentiye göre, pozitif vakalarda başvurulan tedavi yöntemleriyle hastaların ölüme terk edilmesi. Kısacası bazı güçler dünyaya ayar vermek istedi ve bunu kısmen başardılar. Gizli bir güç karşısında bütün dünya liderleri diz çökmek zorunda kaldı. Çok başka ve çok gizli bir güç var her şeyin perde arkasında ve bunu hiç kimse bilmiyorlar. EKONOMİ
Normalleşme sürecine girdik ve birçok iş yeri açıldı. Sözde pandemi kuralları uygulanacaktı ama kurala uyan falan yok. Sokaklar, caddeler, sahiller, insanlarla dolu ve hiç kimse sosyal mesafe kuralına uymuyor. Bakalım ne olacak. Üst düzey bir yetkili herkese beşer bin lira verdiğini söylüyor ve bu açıklamayı televizyon ekranlarından izlerken cep telefonunuza, 'bize on lira yardım edin' diye mesaj geliyor. Kimin parası kime veriliyor? Sanki her şey kurnazlık ve aldatmacadan ibaret. İnsanlar artık pazarın ve büyük marketlerin yolunu aşındırmıyor. Paralarını daha dikkatli harcamaya çalışıyor. Kimse iki üç ay sonra ne olacağını bilmiyor. Bu da psikolojisini olumsuz yönde etkiliyor. Mart ayından bugüne kadar kent merkezinde birçok iş yeri kapandı ve bazıları ruhsatlarını iptal etti. Normalleşme sürecinde açılan iş yerlerinde de sosyal mesafeye çok dikkat edilmediği görülüyor.
SİYASET
Çanakkale’de siyaset sakinliğini korurken TBMM toplantısında üç milletvekilin vekilliği düşürüldü. Çok konuşuldu ama hafta sonuna kadar unutulup gitti. Çanakkale milletvekillerinin pandemi döneminde pek sesi soluğu çıkmadı. Yazılı açıklamalardan başka pek bir şey yapmadılar. Bir ara siyasi kulislerde erken seçim olacağı konuşulsa da kısa sürede unutulup gitti. Türkiye’de sabah konuşulan akşam unutulabiliyor. Siyasette 24 saat çok uzun bir süre. Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı imzasıyla Resmi Gazete'de yayımlanan atama kararlarıyla 41 ilin valisi değişti. Bu iller arasında Çanakkale’de var. 2016 yılından beri Çanakkale valisi olarak görev yapan Orhan Tavlı Muğla valisi oldu. Nevşehir Valisi İlhami Aktaş ise Çanakkale’nin yeni valisi olarak atandı. Vali Tavlı dört yıl kent için ne yaptı denirse? Onu kamuoyuna bırakıyorum. Herkesin görüşü farklı olabilir.
PLAJLARIN DURUMU
Kent merkezinde her yıl iki plajda mavi bayrak dalgalanırdı. Bu yıl pandemi dolayısıyla çalışmalar biraz geç başladı. İki plajda da temizlik çalışmaları yapıldı fakat henüz denize girilmiyor. Buna rağmen bazı vatandaşlar şimdiden denize girmeye başladı. Plajların bu yılda mavi bayrak alıp almadığı hakkında bir açıklamada yapılmadı. Kent merkezinde yaşayanların büyük ilgi gösterdiği plajlarda ne tür önlemler alınacağı, nasıl sosyal mesafenin sağlanarak denize girileceği merakla bekleniyor.