Ofis içi çatışmalar

Gayrimenkul sektörünün gelişmeye başlamasıyla birlikte tek veya iki kişilik ofisler yerlerini daha kalabalık, daha büyük ofislere bırakmaya başladı. Bununla birlikte rekabet emlak ofislerinden ofis içi danışmanlara da sirayet etmeye başladı. Neticede tek kişilik bir ofisiniz varsa çatışma yaşayacağınız kişi ister istemez başka bir ofis veya başka bir ofisteki bir danışman oluyordu. Haliyle çok da umursamıyordunuz bu durumu, fikir ayrılığına düştüğünüz kişiyi veya ofisi suçlayıp, arkasından iki küfür edip, sağda solda fırsat bulunca arkasından giydirip geçiştiriyordunuz. Ancak şimdi işler değişti. Dediğim gibi rekabet ofis içine taşındığından bu durum farklı süreçleri de tetikler hale geldi. Yani yan masanızdakine gönül rahatlığı ile giydiremiyorsunuz, atıp tutamıyorsunuz, atıp tutsanız bu sizin itibarınıza zarar veriyor, haklıysanız bir türlü haksızsanız daha bir türlü; yani kısaca bir karmaşa, bir huzursuzluk, bir memnuniyetsizlik başlayıp gidiyor. E çatışma yaşadığınız kişi de her gün mesai yaptığınız arkadaşınız, neresinden tutarsanız sıkıntılı bir durum.

Aslına bakarsanız sıkıntı danışmanın kendi içsel muhakemesinden ve iş yapış şekillerinden kaynaklanır bizim sektörde. Sürekli problem yaşayan danışmanlara baktığımda ben genelde şunu görmüşümdür ki belli bir iş yapış standartları yoktur. İş yapıyordur ancak kural nizam içinde değil daha çok üstünkörü ve günü kurtarma telaşesi içinde bir çalışma sistemi yaratmıştır kendine; buna sistemsizlik de diyebiliriz. İş ve arkadaşlık ilişkileri iç içe geçmiş, bugün can ciğer olduğu ile yarın kanlı bıçaklı, bir sonraki gün yine can ciğerdir. Haliyle bu öyle ya da böyle önüne farkında olmasa da problemler yumağı olarak çıkmaya başlar. Sektörü bilmediği gibi öğrenmemekte ısrarı devam ettiği noktada ise bu olay bir kangrene döner ve hem kendisine hem de kendisi ile aynı ortamda bulunanlara bile rahatsızlık verecek duruma gelir. Oysa sektör de basittir, yapılacaklar da; sen işine odaklanacaksın ve iş yapışı prensiplerin sektör dinamikleri ile paralel olacaktır. Bunun haricindeki olaylar çoğunlukla kişinin kendi kendisine yarattığı dramalardan ve trajedilerden fazlası değildir. Hani şu eskiden pembe dizilerde yaşanan senaryoların farklı versiyonundan biridir nazarımda.

Bu noktada danışmanın olaylara bakış açısı, yani içsel muhakemesi de devreye girer ister istemez. Herhangi bir konuda yaşadığı olumsuzluğu sadece iş süreci olarak ele alamaz bir türlü danışman. Konuyu ailesinden gördüğü terbiyeden alıp karşı tarafın terbiyesizliğine, kendisinin iyi niyetinden karşı tarafın kötü niyetine, kendisinin dürüstlüğünden karşı tarafın ahlaksızlığına kadar o kadar farklı çerçevelerden ele alır ki konu iş ile ilgili çatışmadan bir anda kişiselleştirilmiş düşmanlığa döner. Haliyle çok basitçe ele alınıp noktalanabilecek bir konu büyür, büyür ve bir yerde patlar. Bu tarz durumlarda benim bakış açım problemin kökeninin yaşanan olaydan ziyade olayı dramatize edip kişiselleştirende olduğu yönündedir. Artık nasıl bir çocukluk, gençlik, ergenlik falan yaşanmışsa tüm olumsuzlukların en anlamsız şekilde dışa vuruluşunun gayrimenkulle veya kazanılacak parayla alakası yoktur. Problem kişidir ve o problemin çözümü ne ofis sahibinde, ne ofis yöneticisinde ve ne de sektördedir.

Bu arada sektöre yeni giren danışmanların bu kişiselleştirme hatasına düşmesi bence yine normaldir, yeni bir sektörde öğrenecek birçok konu vardır ve bu tip başlangıç hataları çok doğaldır; hızlıca düzeltilebilir konulardır bunlar. Problem bir danışmanın yıllarca sektörde olup hala kendisini kavga dövüşten, gerginlik ve huzursuzluktan kurtaramamış olmasıdır. Ve onca yıldır sektörde olan bir eğitmen aynı zamanda gayrimenkul danışmanı olarak şunu gördüm ki işi gücü yerinde, sektörün dinamiklerini kavramış ve sistemi olan danışmanlar tüm bu kavgalardan, tartışmalardan o kadar çabuk ve basitçe sıyrılır ki sanırsınız hiçbir problemle karşılaşmazlar. Bilakis diğerine göre çok daha fazla problemle karşılaşırlar ancak süreç yönetimleri o kadar profesyoneldir ki yaşanan problemlerden etkilenmek bir kenara, tüm problemleri geride bırakıp tekrardan işine odaklanmayı çok güzel bir şekilde sıradanlaştırmışlardır.

Aklı fikri yerinde, işi gücü gayrimenkul olan danışmanlar ile iş birliği yapmanız dileğiyle…