Öfke duygusu her insanda olan ve yaşamın sürdürülmesi için gerekli olan bir duygudur. Öfke tıpkı mutluluk, korku, üzüntü gibi temel bir duygudur. Bu duygu bizi tehditlere karşı uyarır, kendimizi korumamız konusunda motivasyon sağlar. Öfke genelde engellenme, kısıtlanma, haksızlığa uğrama, aşağılanma, önemsenmeme, saldırıya uğrama ve kandırılma gibi durumlarda ortaya çıkar. İçsel ve dışsal nedenler olarak öfkelenmeye neden olan durumları ikiye ayırabiliriz. İçsel nedenler kıskançlık, kaygı, korku, sıkıntı, üzüntü, dışlanmışlık, anlaşılmamak, hayal kırıklığı gibi kişinin içsel durumlarından oluşmaktadır. Dış nedenler ise kişinin haksızlığa uğramasından, aldatılmasından, tehdit edilmesinden, taciz edilmesinden, hakarete uğramasından, saldırıya uğramasından ve yaralanmasından oluşmaktadır. Ayrıca, kalabalık şehir hayatı, siyaset, toplumsal yapılar, kuşak çatışmaları, ekonomik sorular, adaletsizlikte öfkenin oluşmasında etkili olan faktörlerdendir.
Öfke duygusunun zararlı olduğuyla ilgili yaygın bir kanı olmasına aksine öfke aslında diğer duygular gibi insani ve sağlıklıdır. Zararlı olan ise öfkenin yansıtılış biçimidir. Duygularını ve davranışlarını kontrol etmekte güçlük yaşayan öfkeli bir kişi saldırgan bir ruh haline bürünebilir. Dolayısıyla, çevresine zarar verici ve saldırgan davranışlarda bulunur. Öfkelenen kişinin doğru ve sağlıklı şekilde düşünebilmesi ciddi anlamda engellenir ve karar mekanizması bozulur. O anki öfkeyle kişi kendini son derece enerjik, canlı ve haklı hisseder. Bulunduğu ruh hali nedeniyle kendisine veya çevresine saldırgan bir tutum sergiler. Öfkesini sağlıksız bir şekilde dışarıya yansıtır ve sonrasında kendini istemediği durumlar içinde bulur.
Evrensel bir duygu olan öfkeyi yaşamaktan kaçamayacağımız için yapılması gereken, bize ve çevremize zarar vermeden öfke kontrolünü sağlayabilmektir. Öfkenin kontrol edilememesi kişilerin sosyal hayatını ve kişisel ilişkilerini olumsuz etkiler. Öfkenin inkâr edilmemesi ve bastırılmaması gereklidir. Öfkenin sağlıklı şekilde yaşanıp ifade edilmesi için öncelikle öfkeyi kabul etmeli, altında yatan gerçek nedenleri anlamalı ve kontrollü şekilde ifade etmeliyiz. Öfke kontrolü demek öfkeyi tamamen ortadan kaldırmak değil, öfkenin sağlıklı ve kontrollü bir şekilde ifade etmektir. Dolayısıyla, öfkenizi kontrol edemiyorsanız ve öfkenizin hem size hem de sevdiklerinize zarar vermeye başladığını düşünüyorsanız daha fazla vakit kaybetmeden bir uzmandan yardım almalısınız. Klinik Psikolog Duygu Engin
www.psikologduyguengin.com
Öfke duygusunun zararlı olduğuyla ilgili yaygın bir kanı olmasına aksine öfke aslında diğer duygular gibi insani ve sağlıklıdır. Zararlı olan ise öfkenin yansıtılış biçimidir. Duygularını ve davranışlarını kontrol etmekte güçlük yaşayan öfkeli bir kişi saldırgan bir ruh haline bürünebilir. Dolayısıyla, çevresine zarar verici ve saldırgan davranışlarda bulunur. Öfkelenen kişinin doğru ve sağlıklı şekilde düşünebilmesi ciddi anlamda engellenir ve karar mekanizması bozulur. O anki öfkeyle kişi kendini son derece enerjik, canlı ve haklı hisseder. Bulunduğu ruh hali nedeniyle kendisine veya çevresine saldırgan bir tutum sergiler. Öfkesini sağlıksız bir şekilde dışarıya yansıtır ve sonrasında kendini istemediği durumlar içinde bulur.
Evrensel bir duygu olan öfkeyi yaşamaktan kaçamayacağımız için yapılması gereken, bize ve çevremize zarar vermeden öfke kontrolünü sağlayabilmektir. Öfkenin kontrol edilememesi kişilerin sosyal hayatını ve kişisel ilişkilerini olumsuz etkiler. Öfkenin inkâr edilmemesi ve bastırılmaması gereklidir. Öfkenin sağlıklı şekilde yaşanıp ifade edilmesi için öncelikle öfkeyi kabul etmeli, altında yatan gerçek nedenleri anlamalı ve kontrollü şekilde ifade etmeliyiz. Öfke kontrolü demek öfkeyi tamamen ortadan kaldırmak değil, öfkenin sağlıklı ve kontrollü bir şekilde ifade etmektir. Dolayısıyla, öfkenizi kontrol edemiyorsanız ve öfkenizin hem size hem de sevdiklerinize zarar vermeye başladığını düşünüyorsanız daha fazla vakit kaybetmeden bir uzmandan yardım almalısınız. Klinik Psikolog Duygu Engin
www.psikologduyguengin.com