Allah’ın sizlere neler bildirmek, öğretmek ve ne mesajlar vermek istediğini merak etmiyor musunuz? Allah ile sağlam bir ilişki içine girmek, sıkı bağlarla O’na kenetlenmek istemez misiniz? En doğru kaynaktan ilim almak istemez misiniz?
O zaman okuyun lütfen! Rabbimizin muhteşem kitabı Kuran-ı Kerim’i çok okuyun. İçinde sizlerin merak ettiği, öğrenmek istediğiniz tüm sorularınıza cevaplar ve daha niceleri var. Mucize kitap mı arıyorsunuz? Kuran-ı Kerim bizler için gönderilmiş çok güzel bir hazine.
Rabbimiz Maide suresinde; “Gerçekten size Allah’tan bir nur, apaçık bir kitap geldi. Rızasını arayanı, Allah onunla kurtuluş yollarına götürür ve onları iradesiyle karanlıklardan aydınlığa çıkarır, dosdoğru bir yola iletir.” (Maide suresi, 15 ve 16. ayetler) buyuruyor. Rabbimizi daha iyi tanıyabilmenin en güzel yolu Kuran okumak. Şanlı Peygamber Efendimiz Veda Hutbesi’nde bizlere iki şeyi miras bıraktı: 1. Kuran, 2. Sünnetlerimdir dedi. “Rabbimizi tanıyabilmek için bunlara sıkı tutunun” dedi.
Allah’a hayırlı bir kul olabilmek için; O’nun yap dediklerini yapmalı, yapma dediklerinden de sakınmalıyız. İşte bizlere yol gösterici olan Kuran’ın içinde bu kurallar mevcut. Açıp okumadık ki! Kuran okuma sebebimiz, Yasin, Mülk (Tebareke), Nebe (Amme) surelerini okuyup ya da hatim indirip, sevabını ölmüşlerimize bağışlamaktı. Halbuki her şeyde olduğu gibi, Kuran okumanın da bir düsturu var elbet. Abdest aldıktan sonra kitabımızın en başından başlayıp (Fatiha Suresinden), sırasıyla diğer sureleri de okumamız gerekiyor. Gündelik hayatımızda okuduğumuz kitaplar gibi, elimize aldığımız bir kitabın her gün aynı sayfalarını tekrar tekrar okuyor muyuz? Kitabın içindeki gelişmeleri merak edip sonuna gelmek istiyoruz ve en önemlisi de kitap okurken ne okuduğumuzu anladığımız için kafamızda karakterleri canlandırıp, üzerine düşünüyoruz. Kuran okuma edebi; bir ayet Arapça (Arapça bilenler için), bir ayet Türkçe okuma şeklinde olmalıdır. Okuduğumuz ayetin üzerinde tefekkür ederek ve Rabbim burada bana ne öğretmek istiyorsun diye sorgulayarak okunmalı. Kuran şiir değil, sadece güzel sesliler yanık yanık okusun diye değil, okuduğumuzu anlamamız ve ona göre hayatımıza yön vermemiz için, bizim için indirilmiştir. “O kitap; onda şüphe yoktur. O muttakiler (sakınanlar ve arınmak isteyenler) için bir yol göstericidir.” (Bakara suresi, 2. Ayet) buyuruyor Rabbimiz.
Kuran’ın Arapça indirilmiş olması demek, sadece Arapça olarak okuyacağımız anlamına gelmez ki! Okuduğumuzu anlamazsak neye yarar. Sevabı vardır elbet. Allah’ın gönderdiği mesajları anlayıp hayatıma sokamazsam, Kuran ile amel etmiş olmam ki! Rabbimiz bunu istemez ki! Mustafa Kemal Atatürk, Elmalı Hamdi Yazır’a Kuran’ı Türkçe’ye çevirmesi hususunda görev veriyor ve bu çeviri değiştirilmeden günümüze kadar geliyor hamdolsun. Allah iki büyüğümüzden de razı olsun. Elleri öpülesi, çok sevilesi kulları onlar. İyi ki bu çeviri yapılmış hamdolsun. Bundan sonra Kuran’ı kuru kuru okumayalım. Artık canlanma zamanı. Ölü bedenlerimize şifa saçma, can bulma zamanı. Dem, bu dem! Zaman kaybetmeyelim ve lütfen öğrenmek, öğretmek, yaşamak ve yaşatmak için Kuran’ı çok okuyalım.
Üveys Veysel Karane zikri nasıl yapılır ayrıntılı bilgi için: www.veyselkarane.com sitesini mutlaka inceleyelim.
YAZARLAR
Yayınlanma: 15 Ekim 2021 - 09:13
Okuyun lütfen!
Allah’ın sizlere neler bildirmek, öğretmek ve ne mesajlar vermek istediğini merak etmiyor musunuz? Allah ile sağlam bir ilişki içine girmek, sıkı bağlarla O’na kenetlenmek istemez misiniz? En doğru ka
YAZARLAR
15 Ekim 2021 - 09:13
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir