Çanakkale ilginç bir şekilde Hatay ve Kilis ile birlikte yabancılara satışın yasak olduğu şehirlerden biri. 2006 yılında çıkan bir kanuna göre buralarda yabancılara satış tamamen yasaklanmış durumda.
Uzun bir süredir şehrimizin müteahhitlerinin bu yönde bir takım çalışmalarına, fikirlerini biraz daha yüksek sesle ifade etmelerine şahit oluyorum. Ancak yeterli oluyor mu derseniz; pek olduğu söylenemez. (Sebeplerine önümüzdeki hafta ayrıca bakacağız)
Yabancıya satış birilerine dört duvar yer satmaktan öte bir kültür paylaşımıdır. Bu sebeple hedef kitlenin belirlenmesi, hedef kitlenin talep haritasının çıkartılması ve yeni yaşam alanlarının inşa edilerek yabancıların şehir hayatına nasıl adapte edileceğinin planlanarak karşılıklı bir fayda kültürünün yaratılması gerekir.
İstanbul, İzmir, Antalya ve tatil yerleri için bu denli kapsamlı bir organizasyon gerekmiyor elbette, çünkü zaten o bölgelere yıllardır giden yabancılar kendi taleplerini yaratırken, şehre adapte olma konusunda da bir problem çekmiyorlar. Ancak Çanakkale gibi bir yer pazarlanacaksa o zaman önce bu konuların çok kapsamlı bir şekilde ele alınması gerekir. Bu yapılırken de sadece müteahhit penceresinden bakılarak sonuç alınamaz.
Bununla beraber genel kanı yabancıya satış açılırsa tüm yabancıların bir koşu gelip, ürüne bile bakmadan alım yapıp müteahhitleri ve şehri ihya edecekleri yönünde. Öyle bir şey olmayacak çünkü kültürünü anlamadığın bir yabancıya sırf kendi parası karşısında Türk Lirası ucuz kalıyor diye alım yaptıramazsın. Neticede bir yatırım yapılacak ve alacak kişinin önüne bir projeksiyon, fayda-maliyet kıyaslaması ve alım sonrası kendisini bekleyenler ile ilgili tatmin edici cevaplar koyamazsan o satış olmaz. Köprü yapılınca buralar çok değerlenecek teranesi de bir işe yaramaz çünkü gelecek adam yurt dışında yatırım yapacak kadar matematik biliyor olacak ve o teraneyi dikkate bile almayacak.
Şu an Çanakkale’de yaklaşık 70 civarında yabancı yaşıyor. Bunların yarıya yakını bir Türk ile evli. Geriye kalanların büyük kısmı iş sebebiyle burada ve gayrimenkul almak gibi fikirleri zaten yok. E dünyanın bir ucunda yaşayan yabancının Çanakkale’den ne kadar haberdar olduğu da tartışmalı ise bir yabancının Çanakkale’de gayrimenkul alacağını hayal etmek ve bu hayalle mutlu olmak satışlar açılsa bile gerçeğe dönmeyeceği için bir anlam ifade etmiyor olacak.
Daha biz elimizdeki potansiyeli kullanmak konusunda ciddi sıkıntı çekiyoruz. 2018’i Troya yılı ilan ettik, yetmedi 2019’u da Troya yılı ilan ettik. Gerekirse 2030’a kadar her yıl Troya yılı da olsa bir takım gerçekleri göz ardı ettiğimiz ve pazarlamayı doğru yapamadığımız sürece yabancılar hala Troya’yı Yunanistan’da sanmaya devam edecek. Şehitliklerimize bedavaya insan taşıyarak da şehrimiz kalkınmıyor; kumanyası ile gelip 5 TL harcamadan giden yüzbinlerin şehrimize bir faydasının olmadığı konusunda da mutabıkızdır herhalde.
Velhasıl eğer şehrimizin bir atak yapmasını istiyorsak; maddi anlamda şehrimizin daha büyük pay almasını istiyorsak olay dönüyor dolaşıyor iyi bir pazarlama ve öncesinde ise konu bu kültür paylaşımının enine boyuna masaya yatırılmasına geliyor. Çünkü yazının başlığında da dediğim gibi yabancıya satış aslında bir kültür paylaşımıdır. Ve buradan alım yapmasını istediğimiz hedef pazarın taleplerini anlamazsak, planımızı ve programımızı yapmazsak yabancıya satış günün birinde açıldığında 1+1 karanlık zemin daireleri yabancıya satacağız diye uğraşır, almadıkları zaman da “15.000 Dolar’a niye almıyorlar, onlar için para değil yahu” diye hayıflanıp dururuz.
Haftaya yol haritasına hafiften bir temas edeceğim; ne yapılmalı ve niye yapılamıyor konusunu biraz deşiyor olacağız.
Bu Şehri ve Bu İşi Çok Seviyoruz…
YAZARLAR
Yayınlanma: 12 Aralık 2018 - 13:48
Özgür Demirci yazdı... Çanakkale'de Yabancıya Satış - Kültür Paylaşımı
Çanakkale ilginç bir şekilde Hatay ve Kilis ile birlikte yabancılara satışın yasak olduğu şehirlerden biri
YAZARLAR
12 Aralık 2018 - 13:48
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir