ÖZGÜVEN ve EGO. Bu iki kavramın anlamları arasında insanlar zaman zaman çelişki içerisinde kalıyor, hatta birbirine karıştırıyorlar. Bu sebeple bu konuya bir nebze de olsa açıklık getirmek için bugün yazımda yer verdim. Öncelikle bu 2 kavramın tanımlarını biraz daha sadeleştirerek başlayalım.
Hayatımızı inşa etmek ve mutlu bireyler olmak adına ÖZGÜVEN tanımı değerli bir niteliktir. Özgüven, kişinin kendisini tanıması ve kendi analizini yapabilmesidir. Özgüven kendinizle barışık bir birey olmanız demektir. Yapabileceğimiz şeylerin ya da yapamayacağımız şeylerin kararını başkalarının değil, bizim verebilmemizdir. Özgüven, kendiniz dışındaki kişilerin olumsuz duygu ve düşüncelerinin sizi yönlendirmesine izin vermez.
EGO’ya gelinceye biraz daha açıklamalı belirtmem lazım zira popüler kültürde anlamı biraz çarpıtılmış durumda. Anlamını doğru bildiğinizde zihninizdeki tüm çelişkili ifadeler de netliğe kavuşmuş olur böylece. Ego denildiğinde her ne kadar insanların aklına olumsuz şeyler gelse de, aslında bu kavram her insanda mevcut olan bir durum. Yani egosuz bir insandan bahsetmek mümkün değil. İnsan zihninin 3 katmanı vardır. Bunlar ID, Ego ve Süperego’dur. ID, zevk temelli isteklerin çıkış noktasıdır. En ilkel benliktir. Ana kaynağı cinsellik ya da açlık gibi fiziksel ihtiyaçların doyurulmasıdır. EGO ise bu ID'nin isteklerini gerçekliğe dönüştüren kısmıdır. Bu noktada savunma mekanizması devreye girer ve ID dengelenir. SÜPEREGO ise kültürel âdetlerin içselleştirilmesidir. ID'nin talepleriyle çatışma halindedir, tabuları savunur.
Egonun temel görevi, kişilerin içgüdüsel ihtiyaçlarını ifade eden ID ile gelenekleri temsil eden SÜPEREGO arasındaki dengeyi korumaktır. Yani ego, kişilerin toplum içerisindeki konumunu belirleyen önemli bir denge unsurudur. Kişilerin toplum içerisindeki güvenliğini sağlama şansına sahip olan ego şayet dizginlenmezse, kişilerin saldırganlaşması ve toplum içerisinde aykırı bulunabilecek davranışlarda bulunması beklenebilir. EGO’su dizginlenememiş bazı davranışlara/kalıplara birkaç örnek verelim:
Teknolojinin ilerlemesi ve sosyal medyanın gündemimize yerleşmesiyle birlikte nasıl göründüğümüz, nerede ne yiyip içtiğimiz, hangi insanlarla görüştüğümüz, hangi etkinliklerde yer aldığımız ve tüm bunları etrafımızdaki herkese duyurma isteğimiz egonun alt başlıkları arasında yerini alıyor.
Ego sahibi insanların sürekli olarak anlatacakları bir şey vardır. Ego başkasının konuşmasına izin vermez. Kendilerini kanıtlama dürtüsü taşır ancak, kendilerini kanıtlamaya aslında hiç de ihtiyaçları yokmuş gibi davranırlar. Ego her konuda uzmandır.
Ego yardım kabul etmez, zayıflıklarını göstermek istemez. Yardım kabul etmeyen, insanlara sorunlarını ve üzüntülerini göstermeyen, başkalarına gösterilen her zayıflık imajının mutlaka günün birinde kişinin karşısına çıkarak onu zor durumda bırakacağına inanan pek çok insan var. Halbuki insanlar anlatarak ve paylaşarak bazı durumların üstesinden gelmeyi başarabiliyor. İçini açmak, dertleşmek veya ağlamak kişiyi zayıf bir insan konumuna taşımıyor. Aksine, insanlar arası güvenin ve sağlam dayanaklara sahip ilişkilerin yapı taşlarını oluşturuyor. Egonun algısına göre ise bu durum bir çeşit güç savaşında yenilgiye uğramak olarak kabul ediliyor.
Ego sahibi duyduğu en ufak bilgiyi ballandıra ballandıra anlatmaktan hoşlanır. Bilginin derinine inmez, sohbet ortamında “hap bilgi” olarak tabir edebileceğimiz kısa detaylarla konu açmayı hedefler.
ÖZGÜVEN sahibi olan kişilerin davranış kalıplarına birkaç örnek verelim şimdi de:
Gösterişi ve etraftaki insanların onayını önemsemeden hedeflerine ilerler,
Öğrenmiş ya da anlamış gibi yapmayarak gerçekten olduğu gibi davranırlar,
Kendini anlattıklarıyla değil yaptıklarıyla göstermek isterler,
Sürekli konuşmak yerine dinleyerek, anlayarak,insanları tanıyarak yeni görüş ve fikirlere fırsat verirler
Daima bir şeyler öğrenebileceğine inanır, anlatarak ve paylaşarak bazı durumların üstesinden gelmeyi başarmayı seçerler,
Desteğe ve nasihate açıktırlar, başkalarından gelecek destek ve önerileri bir üstünlük savaşı olarak algılamazlar
Özgüvenimi nasıl beslerim diye sorarsanız da sizlere tavsiyem;kendi öz eleştirinizi yapın. Farkında olmadığınız yanlış düşüncelerinizin, doğrusunu gördükten sonra, sırf siz düşünüp karar verdiğiniz için doğru olduğunu söylemekten vazgeçin. Zayıf olduğunuz ve yetersiz olduğunuz konularda kendinizi geliştirin. Öte yandan özgüveni abartıp insanlara yukarıdan bakmamanız, olayı egoya kesinlikle dönüştürmemeniz gerekiyor. Kendinizin her an farkındalıkla gözlemcisi olun.
Ayfer ÖZDEMİR
Uluslararası Profesyonel Yaşam Koçu ve Kişisel Gelişim Uzmanı
Bilinçaltı, NLP ve Kozmik Enerji Terapisti
Vedik Astroloji ve Bireysel Danışmanı
YAZARLAR
Yayınlanma: 28 Nisan 2020 - 11:06
Özgüvenli ya da Egoist olmak
ÖZGÜVEN ve EGO
YAZARLAR
28 Nisan 2020 - 11:06
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir