Çanakkale Sağlık Emekçileri Sendikası (SES)dün İl Sağlık Müdürlüğü önünde basın açıklamasında bulunarak, “Pandemide sorumluluğu halka yükleyemez, cezayı sağlıkçıya kesemezsiniz” dedi.
[video width="640" height="352" mp4="https://www.canakkalekalem.com/wp-content/uploads/2020/11/“Pandemide-sorumluluğu-halka-yükleyemez-cezayı-sağlıkçıya-kesemezsiniz”-1.mp4"][/video]
Çanakkale SES üyeleri bugün İl Sağlık Müdürlüğü önünde basın açıklamasında bulundu. Sendika adına açıklamayı Eş Başkanlar Canan Coşan ve Bilal Karatepe yaptı. Açıklamada koronavirüs vaka sayılarının resmi verilen aksine çok daha fazla olduğu belirtilerek şöyle devam edildi, “COVID-19 dezavantajlı kesimleri daha çok etkilemiş, hastalandırmış ve öldürmüştür. Sağlık çalışanlarında COVID-19 sıklığı da toplumun çok üstündedir. Pandeminin başladığı günden bu yana 152’ den fazla sağlık çalışanı hayatını kaybederken, 40 bini enfekte olmuştur. Uluslararası Çalışma Örgütü gibi kuruluşlarca ve 129 ülkede meslek hastalığı kabul edilen Covid-19’un, bizde de kabulü için daha kaç sağlık çalışanı ölmeli, hasta olmalıdır? KESK’ e iade-i ziyaretinde Sayın Valiye, sonrasında İl Sağlık Müdürlüğüne sunduğumuz 13 sayfalık “COVID-19 Pandemi Değerlendirme ve Öneriler Raporumuz”, bu anlamda yol göstericidir. Kamu otoritelerince dikkate alınmasını talep ediyoruz. Sağlık Bakanlığı 27 Ekim tarihli Genelgesiyle, pandemiyle mücadelede temel stratejisinin sağlık emekçilerini öldüresiye çalıştırmak olduğunu tekrar ilan etmiş, yıllık izin, emeklilik ve istifa haklarımız durdurulmuş, dinlenme hakkımız yok sayılmıştır”
PANDEMİYİ DEVLET YÖNETİR HALK DEĞİL
Açıklamanın devamında ise şu ifadeler kullanıldı, “Sayın Vali başkanlığında toplanan İl Hıfzısıhha Kurulunun, İl Sağlık Müdürünün de imzası bulunan 4 Kasım tarihli “İldeki tüm kamu kurum ve kuruluşlarının uzaktan, dönüşümlü ve eksik çalışmaya geçmesi” kararı da ısrarla uygulanmamaktadır. Pandemiyi devlet yönetir, halk değil. Halkı sorumlu tutup, yükü sağlıkçıya yıkıp, toplumsal dayanışmayı bozamazsınız. Sağlık Bakanlığına ve İl Sağlık Müdürlüğüne çağrımızdır;
Atama bekleyen binlerce sağlık emekçisinin derhal kadrolu, güvenceli ataması yapılmalıdır. Hukuksuzca ihraç edilmiş tecrübeli sağlık emekçileri derhal işlerine döndürülmelidir. Güvenlik soruşturması sebebiyle işe başlatılmayan sağlık emekçileri bir an önce işlerine başlatılmalıdır. Pandemi yönetiminde sağlık alanındaki emek ve meslek örgütleri karar alma süreçlerine dahil edilmelidir. COVID-19, iş kazası ve meslek hastalığı kapsamına alınmalıdır. PCR testleri haftada bir yapılmalı, grip aşısı tüm sağlık emekçilerine bir an önce yapılmalıdır. İzin, dinlenme, emeklilik hakkı gibi kazanılmış haklarımıza hiçbir koşul altında dokunulmamalıdır. Güvenli çalışma ortamı sağlanmalı, sağlıkta şiddet önlenmelidir.
Hamilelere, kronik hastalığı olan ve 65 yaş üstü tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerine idari izin verilmelidir. Tüm sağlık çalışanları uzaktan, dönüşümlü ve eksik çalışmaya geçirilmelidir. Bütün sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin temel ücretleri yoksulluk sınırının üzerinde düzenlenmelidir”
Açıklamanın devamında ise şu ifadeler kullanıldı, “Sayın Vali başkanlığında toplanan İl Hıfzısıhha Kurulunun, İl Sağlık Müdürünün de imzası bulunan 4 Kasım tarihli “İldeki tüm kamu kurum ve kuruluşlarının uzaktan, dönüşümlü ve eksik çalışmaya geçmesi” kararı da ısrarla uygulanmamaktadır. Pandemiyi devlet yönetir, halk değil. Halkı sorumlu tutup, yükü sağlıkçıya yıkıp, toplumsal dayanışmayı bozamazsınız. Sağlık Bakanlığına ve İl Sağlık Müdürlüğüne çağrımızdır;
Atama bekleyen binlerce sağlık emekçisinin derhal kadrolu, güvenceli ataması yapılmalıdır. Hukuksuzca ihraç edilmiş tecrübeli sağlık emekçileri derhal işlerine döndürülmelidir. Güvenlik soruşturması sebebiyle işe başlatılmayan sağlık emekçileri bir an önce işlerine başlatılmalıdır. Pandemi yönetiminde sağlık alanındaki emek ve meslek örgütleri karar alma süreçlerine dahil edilmelidir. COVID-19, iş kazası ve meslek hastalığı kapsamına alınmalıdır. PCR testleri haftada bir yapılmalı, grip aşısı tüm sağlık emekçilerine bir an önce yapılmalıdır. İzin, dinlenme, emeklilik hakkı gibi kazanılmış haklarımıza hiçbir koşul altında dokunulmamalıdır. Güvenli çalışma ortamı sağlanmalı, sağlıkta şiddet önlenmelidir.
Hamilelere, kronik hastalığı olan ve 65 yaş üstü tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerine idari izin verilmelidir. Tüm sağlık çalışanları uzaktan, dönüşümlü ve eksik çalışmaya geçirilmelidir. Bütün sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin temel ücretleri yoksulluk sınırının üzerinde düzenlenmelidir”