İşsizlik aldı başını gidiyor. Kapanan işletmeler, zor durumda olduğu için işçi çıkartan işletmeler ile işsizler ordusu her geçen gün büyümekte. Aileler parçalanıyor, halk mutsuz. Ekonomik veriler sınıfta kalıyor halkın ihtiyaçları karşısında.
Ciddi bir ekonomik kriz yaşıyoruz. Çanakkale’de bu krizden nasibini almakta. Çarşı caddesinde kiralarını ödeyemeyen esnaflar birer birer kepenk kapatmakta. Kapanan dükkanların yerine yenileri açılmıyor çünkü kimse de ticari cesaret kalmadı artık. Bankaların kıskacından kurtulamıyor işletmeler.
Acil eylem planı gerekmekte ama etkin ve gerçekçi bir eylem planı ile mücadele edilmeli ekonominin olumsuz koşullarıyla. Halkın ihtiyaçları ve ülkenin dinamikleri iyi hesap edilmeli bu eylem planı uygulanmadan önce. Öyle tanzim satışlarla falan olmaz bu iş, bu tür uygulamalar ancak komikleşme oluyor ama çözüm olamıyor.
Firmaların çekleri yazılıyor her gün. Ticari itibar yerlerde. Kredi puanları her firma için nakavt. Çanakkale için tehlike çanları çalıyor ve zaten özellikle bu dönemde ekonomik girdileri neredeyse sıfır konumunda olan kentimiz yokuş aşağı freni patlamış kamyon gibi gitmekte. Siyasiler seçim derdinde, halk geçim derdinde. Bu seçimde nasıl bir oy kullanır halk kestirmek gerçekten güç. İktidarı hiçbir zaman hedeflemeyen, beceriksiz, basiretsiz bir ana muhalefet halkın önünde ne derece alternatif olabilir ki? Olamıyor zaten. Ya iktidarın aleni ortağı MHP içi ne demeli? Onların da ülkeyi yönetmek gibi bir dertleri yok. Ak Parti güdümüne girdiler ve bu pozisyonu çok sevdiler. Halk İYİ Partiye güvenmiyor, HDP’nin zaten söz edilecek herhangi bir tarafı yok. EEE, nereye verecek halk oyunu? Eski tas eski hamam yani. Bunu bilen mevcut iktidar yarattığı düzen içerisinde kendinden emin bir vaziyette seçime gidiyor. Halkın alternatifi yok ki.
Bilinçsiz politikacılar ile seçime giden siyasi partiler de zaten bu yazdıklarımı ispat eder durumdalar. Yerel seçimlerin önemini kavrayamayan adaylar, seçim bölgelerinin farkında olmayan adaylar, sorumluluk sınırlarını bilmeyen adaylar, iki kelimeyibir araya getiremeyen yetersiz adaylar ile halkın karşısına çıkma komedisini niçin yaparlar, anlamak mümkün değil.
Bakın bir gülmece;
Adam yolda giderken kıç üstü düşmüş, arkadan gelen bir adam koşup yetişmiş, kaldırmış...
Yardım eden adam kendisini tanıtmış, Belediye Başkan adayı olduğunu söylemiş falanca partiden ve ricasını dile getirmiş;
“Bizim partiye oy verir misiniz?”
Adam kalçasını ovuşturarak yüzünü buruşturmuş ve başkan adayına bakarak;
“Ben düşünce kıçımı yere vurdum, kafamı değil!” demiş.
Sanırım tüm ülke kafamızı yere vurduk ki kendimizi böylesi bir paradoksun içine hapsettik, bunu yapanlara da hep beraber izin verdik. Nasıl mı kurtuluruz bu paradokstan, kim bilir?
YAZARLAR
Yayınlanma: 15 Şubat 2019 - 11:11
Paradoks
İşsizlik aldı başını gidiyor
YAZARLAR
15 Şubat 2019 - 11:11
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir