Çocukluğumuzdan itibaren para sözcüğünün mücadele, gereklilik, zorunluluk anlamlarını içerdiğini öğreniyoruz. Bunun babalarımıza, annelerimize, teyzelerimize, amcalarımıza ve yetişkin aile dostlarımıza neler hissettirdiğini öğreniyoruz. Sözcüğe eşlik eden gerginliği ve acıyı öğreniyoruz. En önemlisi de, paranın hayattaki yerini kendimizden önce başka kişilerin bakış açılarındaki tanımla öğreniyoruz!
İnsanoğlu hiçbir zaman elindekiyle yetinmemiştir. Bu nedenle aklımıza ne zaman para gelse, hemen “yeterince paraya sahip olmadığımızı” düşünüyoruz. Para, yetersizliği çağrıştırıyor, yetersizlik ve yoksunluğu… Yoksunluk kendini kötü hissetme titreşimlerini, bu da yeniden hiç istemediğimiz bir şeyi, yoksunluğu. Kısır döngü içerisinde insan kendi kendini boğuyor doğal olarak.
Para kazanmak için çok çalışmak zorundasın. Hiç kimse sana boş yere para vermez. Para zor kazanılır. Para zor biriktirilir. Hiç çok param olmadı. Para geldiği gibi gidiyor. Para tüm kötülüklerin babası. Geleceğimizi garanti altına almak için para biriktirmeliyiz. Param olsa ne kadar mutlu olurdum. Para ağaçta yetişmiyor…. Ve bunun gibi daha nice cümle kalıpları.
Bu cümleleri yüksek sesle okuyun ve size neler hissettirdiklerini düşünün. Kendinizi pek iyi hissetmediniz değil mi? Ama hepimiz bu ifadeleri duyarak büyüyoruz, farkında olmadan bilinçaltında paraya ilişkin bu tanımları yerleştiriyoruz ve paranın özgürlüğümüzün tek anahtarı olduğuna inanıyoruz. Paranın önemli olduğunu inkar etmiyorum. Ama sürekli paranın çok çalışarak, mücadele ederek, hatta savaşarak kazanıldığını düşünüyoruz.
Oysa para da her şey gibi enerjiden başka bir şey değil. Ve parayı çekmek de, her şey gibi, enerji akışı sürecinden başka bir şey değil. Artık yeni bir senaryo yazmanın zamanı geldi.Belirli bir olayın gerçek olmasını sağlamak için istenen ortamı ya da atmosferi yaratmak üzere, yolunu yapma yöntemini kullanabilirsiniz. Bu, günlük olaylarda ya da kararlarda “Bunun böyle olmasını istiyorum” enerjisini yaymaktır.
Evrene ne istediğinizi söyleyin, buna bağlı olarak olumlu enerjinizi yayın, size mutlaka geleceği inancını ve hissini, geldiğinde sonuçların nasıl olacağını hissedin ve bunların gerçek olacağından emin olun. İşte yolunu yapmak, budur.
Unutmayın… Burada kilit nokta olan para değil, paraya dair enerjinizi nasıl yaydığınızdır. Parasızlığınız üzerinde yoğunlaşmaktan vazgeçerseniz, paraya kavuşursunuz. Parasızlık üzerinde durup bu konuda olumsuz hislere kapılmanız, pozitif enerji yaymanızı engeller. Bundan kurtulmaya çalışın. Nasıl’lar üzerinde durmaktan vazgeçin. Nasıl olsa öğreneceksiniz. Evrenin mutfağına karışmayın ve bu dünyanın müşterisini gibi sadece siparişinizi verin, ve siparişinizin sizin için geleceğini bilerek sabırsızlanmadan bekleyin. Yediğinizde alacağınız keyfi düşünerek bekleyin. Ayfer ÖZDEMİR
Uluslararası Profesyonel Yaşam Koçu ve Kişisel Gelişim Uzmanı
Kozmik Enerji -NLP ve Bilinçaltı Terapisti
İnsanoğlu hiçbir zaman elindekiyle yetinmemiştir. Bu nedenle aklımıza ne zaman para gelse, hemen “yeterince paraya sahip olmadığımızı” düşünüyoruz. Para, yetersizliği çağrıştırıyor, yetersizlik ve yoksunluğu… Yoksunluk kendini kötü hissetme titreşimlerini, bu da yeniden hiç istemediğimiz bir şeyi, yoksunluğu. Kısır döngü içerisinde insan kendi kendini boğuyor doğal olarak.
Para kazanmak için çok çalışmak zorundasın. Hiç kimse sana boş yere para vermez. Para zor kazanılır. Para zor biriktirilir. Hiç çok param olmadı. Para geldiği gibi gidiyor. Para tüm kötülüklerin babası. Geleceğimizi garanti altına almak için para biriktirmeliyiz. Param olsa ne kadar mutlu olurdum. Para ağaçta yetişmiyor…. Ve bunun gibi daha nice cümle kalıpları.
Bu cümleleri yüksek sesle okuyun ve size neler hissettirdiklerini düşünün. Kendinizi pek iyi hissetmediniz değil mi? Ama hepimiz bu ifadeleri duyarak büyüyoruz, farkında olmadan bilinçaltında paraya ilişkin bu tanımları yerleştiriyoruz ve paranın özgürlüğümüzün tek anahtarı olduğuna inanıyoruz. Paranın önemli olduğunu inkar etmiyorum. Ama sürekli paranın çok çalışarak, mücadele ederek, hatta savaşarak kazanıldığını düşünüyoruz.
Oysa para da her şey gibi enerjiden başka bir şey değil. Ve parayı çekmek de, her şey gibi, enerji akışı sürecinden başka bir şey değil. Artık yeni bir senaryo yazmanın zamanı geldi.Belirli bir olayın gerçek olmasını sağlamak için istenen ortamı ya da atmosferi yaratmak üzere, yolunu yapma yöntemini kullanabilirsiniz. Bu, günlük olaylarda ya da kararlarda “Bunun böyle olmasını istiyorum” enerjisini yaymaktır.
Evrene ne istediğinizi söyleyin, buna bağlı olarak olumlu enerjinizi yayın, size mutlaka geleceği inancını ve hissini, geldiğinde sonuçların nasıl olacağını hissedin ve bunların gerçek olacağından emin olun. İşte yolunu yapmak, budur.
Unutmayın… Burada kilit nokta olan para değil, paraya dair enerjinizi nasıl yaydığınızdır. Parasızlığınız üzerinde yoğunlaşmaktan vazgeçerseniz, paraya kavuşursunuz. Parasızlık üzerinde durup bu konuda olumsuz hislere kapılmanız, pozitif enerji yaymanızı engeller. Bundan kurtulmaya çalışın. Nasıl’lar üzerinde durmaktan vazgeçin. Nasıl olsa öğreneceksiniz. Evrenin mutfağına karışmayın ve bu dünyanın müşterisini gibi sadece siparişinizi verin, ve siparişinizin sizin için geleceğini bilerek sabırsızlanmadan bekleyin. Yediğinizde alacağınız keyfi düşünerek bekleyin. Ayfer ÖZDEMİR
Uluslararası Profesyonel Yaşam Koçu ve Kişisel Gelişim Uzmanı
Kozmik Enerji -NLP ve Bilinçaltı Terapisti