Kuzey Anadolu Fayı üzerinde meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından, Simav ve Gediz’in kuzeyinde yer alan ve daha önce büyük depremler üretmeyen kısa bir tali fay üzerinde en büyüğü 4.7 büyüklüğünde olmak üzere yüzlerce deprem kaydedildi. Perinçek, Marmara ve Simav depremlerinin konumlarını aynı ölçekli haritalar üzerinde karşılaştırarak, Marmara'daki depremlerin ana fay üzerinde, Simav’dakilerin ise kısa bir tali fay üzerinde gerçekleştiğini vurguladı.
Bu duruma dikkat çeken Perinçek, tali faylar üzerindeki hareketliliğin sebeplerinin araştırılması gerektiğini belirterek şunları söyledi:
“Vatan üzerinde, gömülü olması nedeniyle gözümüzden kaçan, haritalanmayı bekleyen daha çok fay var. Ofiste oturup televizyonlarda tartışmak yerine, araziye çıkıp bu gizli fayları tanımaya çalışmalıyız."
264 depremin neden olduğu hareketliliği değerlendiren Perinçek, tali fayın kuzeybatı ucunda bir engelle karşılaşıp karşılaşmadığının, fay boyunca bir kilitlenme olup olmadığının araştırılması gerektiğine işaret etti. Ayrıca, 4.6 ve 4.7 büyüklüğündeki depremlerin derinlerdeki olası magma hareketleri veya volkanik aktivitelerle ilişkili olabileceği ihtimalinin de göz önünde bulundurulması gerektiğini ifade etti.
Prof. Dr. Doğan Perinçek, “Çok işimiz var, tartışmayı bırakıp bizi bekleyen bu önemli sorulara zaman ayıralım” diyerek yerbilimcilere arazi çalışmalarına ağırlık verme çağrısında bulundu.
HABER MERKEZİ- HABERİN DEVAMI
- 1