Ramazanın 17. gecesi

Biz üveyslere her gün bayram, her gece kadir gecesi gibi kıymetlidir. Ancak Ramazanın 17. gecesi bizlerde şereftir. Bu gün arşı alanın selam durduğu gündür. 17. gecesi, Resulullah (sav)’ın reyhanım diye sevdiği İmam Hüseyin’in, devrin gavsı ile beraber üveyslerin sofrasına teşrif ettiği gündür. 2009 senesinde Rabbimizin baş öğretmenimiz Muharrem Karabay olmak üzere, biz üveyslere yaşattığı bayram günüdür. Kerbela’nın yiğidi, şehitlerin ve 12 imamın efendisi İmam Hüseyin’in soframızı şereflendirerek, içilen suları tatlandırdığı gündür. Bu gün, Peygamber Efendimizin en çok sevdiği İmam Hüseyin’in biz üveyslere kevseri sunduğu gündür.

Kevser nedir diye merak edenlere; kevser, cennette müslüman kullarına, Peygamber Efendimizin Kevser havuzundan ikram edeceği cennet suyudur. Biz üveyslere bu cennet suyunu dünyada iken içmeyi nasip eden Allah’a hamdolsun! Yazdıklarım sizlere akıl ötesi gelse de, zamanı geldiğinde ne kadar gerçek olduğunu sizlerde yaşayıp göreceksiniz inşallah. Aklınızın sınırlarını zorlayacak, gerçekten bu yazılanlar yaşanıyor mu, evliyaların, peygamberlerin yaşadığı bu halleri normal insanlarda yaşayabiliyor mu diye düşünmekten kendinizi alamayacağınız daha pek çok paylaşımımız olacak üveysliğe dair. Bir başka yazımızda hastalıklarımıza şifa, her derdimize deva olan kevser suyu konusunu ayrıntılarıyla anlatmak istiyorum sizlere.

Kevser suyu ile şereflenen üveysler, bulunduğu ilde Ramazanın her 17. gecesi kuru fasulye-pilav menüsü ile canımızdan çok sevdiğimiz ehl-i beyt adına iftar yemeği düzenleriz. Üveys kardeşlerimizle bir araya gelir, marifet sohbeti yaparız. İftara katılamayan kardeşlerimizde evlerinde hazırlık yaparak komşularına ikram ederler. Sofralarımıza fazladan tabaklar koyar, ehl-i beyt ile beraber iftarımızı yaparız.

Bu sene anneler gününe denk gelen ehlibeyt yemeğinde, iftar menüsü olarak kuru fasulye ve pilavlarımızı hazırladık. Covid-19 nedeniyle evlerimizde kutladığımız bu mübarek gecede, Rabbimiz bizlere çok güzel müjdeler verdi. İzmir Üveysleri instagram hesabından marifetin yazarı Muharrem Karabay öğretmenimiz söyleşi yaptı. Çok özlediğimiz öğretmenimizi heyecanla dinlerken üveyslere, müjde içinde müjde verildi. Marifetin en doğru kaynakları olan, O Alem’in arş-ı alayı titreten kitaplar olarak bildirdiği 3 adet Aşk-ı Üveysi kitaplarımıza bir yenisinin daha ekleneceği haberini öncesinde almıştık. 4. kitabımızın bu gecede tamamlanmış ve basıma hazır hale gelmiş olduğu müjdesi bizleri ziyadesiyle mutlu etti. Başta Muharrem öğretmenimiz ve emeği geçen tüm üveys kardeşlerimizden Rabbim razı olsun. Kaç aydır beklediğimiz kitabımız, böyle hayırlı ve mübarek bir gecede tamamlanıyor ve bizlere ulaşmayı bekliyor. Vakit kaybetmeden alalım ve ruhlarımızı marifet ilmiyle şenlendirelim inşallah.

Aşk-ı Üveysi kitaplarımızı her okuduğumuzda marifet deryasında yeni bir ilimle nasiplenir, hayrete düşeriz. Ben bu kitabı daha önce okumuştum, nasıl olur da bu kısmını görmemişim, sanki ilk kez okuyorum gibi tepkilerle, her okuduğumuzda mucize bölümlerle karşılaşıp, hayret makamını yaşarız. Kuran-ı Kerim ve Aşk-ı Üveysi kitaplarımız bizlerin başucu kitaplarıdır. Öyle güzel sırlar, öyle muhteşem açılımlar var ki bu kitapların içinde, akıllar almaz. Kitaplarımızdan temin etmek isteyen okurlarımız www.veyselkarane.com sitesinden sipariş verebilirler.

İslamı; bilgi, ilim, hoşgörü ve cömertlikte şaha kaldırmak adına gelin marifeti en doğru kaynaklardan öğrenin. Dünde Allah aşkını arıyorum diye yola çıkmıştık da, bizlere yol gösterenler olmamıştı. Biz sizlere diyoruz ki, gerçekten Allah’ı arıyorsanız, en doğru kapı sizlere duyuruldu. Sadece duymakla kalmayın lütfen. Her zaman dediğimiz gibi, “daha neyi bekliyorsunuz?” Cümle alem aşka boyanırken, lütuflara gark olurken, tarifsiz huzuru yaşarken, sizler neden bu sofradan nasiplenmiyorsunuz? Pişman olmadan, vakit kaybetmeden gelin! İleride yaşayacak olduğumuz zor günlere şimdiden hazırlık yapabilmek adına gelin! Kendinizi güçlendirebilmek, Allah'ın koruması altına girebilmek için gelin. Hiç düşündünüz mü, Allah'ın korumasına giren bir kişi, başka ne ister ki?