Referans noktası

Genç, bir gurup adam, adamlar, son feci bisiklete binmiş dolu kadehi ters tutmadan yüz yüzeyken konuşuruz deyip ayrılıyorlar. Biraz gelecekten kuşkulu, sistemle araları bozuk. Tanıyanlar yukarıda yazdıklarımın son dönem rock gurupları olduğunu zaten bilir. Bu gençler sadece duruşlarıyla değil adlarıyla da farklılar. Özgünler... Kendilerinden önceki kuşağın müziklerinden etkilendiklerini(beslendiklerini) görmek beni hiç mi hiç rahatsız etmiyor. Çünkü içine kendilerini koymayı da biliyorlar. Onları dinlerken hem yeniyi keşif keyfi yaşıyor hem de şimdiki gençlerin tercihlerini öğreniyorum.
***
Zaman çok önemli bir referans. Aslında bir çeşit tecrübe. Bazı esnafların mekan isimlerinin yanına “bilmem kaç yılından beri" görürsünüz. Bu hem tecrübelerinin hem de tercih edildiğinin kanıtıdır. Bu referans olan zaman bazen aleyhimize işler. Nasıl mı? İçinde bulunduğunuz zamanı iyi değerlendirmezseniz şikayet etmeye de hakkınız olmaz. Ne şikayet ediyorsun şimdiye kadar halletmenin bir yolunu bulamadın mı? Diye bir soru akla gelir.
***
Mevcut hükümetin hiç bir ferdinin, geçmişten, günümüzden, olumsuz koşullardan vs. şikayet etme hakkının olmadığı bir gerçek. Bir şeylerin başındaymış gibi yeni eylem planları açıklama, önümüzdeki seçimlere yatırım niteliğinde vaatler vs. sunmaya da hakları yok. Hakikaten bu çok zor bir durum. Cumhuriyet döneminden, baskılardan, eğitim sisteminden hatta muhalefetten şikayet eden bir hükümet yetkilisi görünce ben de bir çok kişi gibi “Kardeşim on sekiz yıldır iktidardasınız. Yeri gelince çoğunluğunuzdan övünüp muhalefete yavru muhalefet deyip seçmeni de horluyorsunuz, o halde kimden şikayet ediyorsunuz” diye düşünüyorum. Artık herkesçe bilinir hale gelen infodemi (gündem yönetimi)’ye kimse kanmıyor. Geleceğinden umutsuz, güvensiz, sanatçı, düşünür ve genç kuşağında kastettiğiniz çoğunluğun içine girmesi için bir on sekiz yıl daha mı gerekli. Yanlış gördüğü bir şeyi bu gün yarın menfaatimden olurum diye görmezden gelen, hele hele “hepsi çalıyor, hepsi yandaşlarını besliyor, en azından bu bir şeyler yapıyor" diyen yetinmeciler, acizler toplumu olduğumuza tanık olmak istemezdim. Bu denilenleri anketler şampiyonu hükümetin bilmesi için benim söylememe gerek yoktur sanırım.
***
Tüm dünya olarak zor günler yaşadığımız aşikar. Sağlığımızın tehlikede olduğu günlerde sağlık sisteminin görece iyi işlediğini görmek sevindirici. Düğünler, asker uğurlamaları, bayramlaşmalar, açılışlar gibi sosyal alışkanlıklarımızı pandemiye göre uyarlamak epey zaman alacağa benzer. Toplumumuzun sınavı da bu olacak galiba. Canciğer kuzu sarması olmadan da yaşayabiliriz. Umarım atlatmamız gereken en ağır sınav bu olur. Hoşça kalın.