Ruhunuzu yüceltin

Hiç düşündük mü, bizler bu dünyaya neden getirildik? Geliş amacımız neydi? Allah bizleri neden yarattı diye. Bunu Rabbimize seneler önce sorduğumda, Kuran-ı Kerim’den öğretilmişti. “Ben cinleri ve insanları bana kulluk etsinler diye yarattım (Zariyat suresi, 56. ayet)” diyor Yüce Yaradan. Kulluk nedir, nasıl kulluk edilir bilmiyordum. Her şeyde olduğu gibi bu sorunun cevabını da Üveys Veysel Karane zikrini yaparak öğrendim. Öğreten Allah. En doğru kaynak, en güzel öğretmen Rabbimiz hamdolsun. Doğru olan kendi istediğimiz gibi değil, Allah’ın istediği gibi zikretmekmiş bilmiyordum. İşte kulluk makamı: Sabah-akşam Allah’ın huzuruna gelip, Allah’a ve Resulullah’a (s.a.v) sevgimizi, saygımızı göstermekmiş.
Üveys Veysel Karane zikri nasıl yapılıyor diye soranlar için anlatalım. Önce 100 kere tövbe estağfurullah diyerek temizleniyorsunuz. Peygamber Efendimizin sünneti olduğu için tövbe ediyoruz. Sonra, Rabbimizin “Habibim” dediği, en sevgilisi, Şanlı Peygamber Efendimiz’e salavat söyleyerek, Resul’ümüzü ne kadar çok sevdiğinizi dile getiriyoruz. Yeterince salavat söyledikten sonra 11 kere İhlas ve 1 kere Fatiha surelerini okuyup Peygamber Efendimize, ehli beytine, ashabına, salihlere, sıddıklara, Rabbimizin sevgili kullarına ve kendi sevdiklerimizin ruhlarına da hediye ettim deyip, sonrasında Tevhid söylüyoruz. Ne kadar çok Tevhid söylerseniz, o kadar çok Rabbimizi anmış oluyoruz.“Allah’tan başka ilah yoktur” diye bildiğimiz Tevhidin manasını, bu zikre başladıktan sonra “Allah’ım seni çok seviyorum” anlamına geldiğini öğrendim. Bu kadar kolay olan Üveys Veysel Karane zikrini sabah ve akşam olmak üzere günde iki kez yapıyoruz. Çok kısa ve çok pratik. Hemen hemen herkesin bildiği, dilde kolayca söylenebilen bir zikir. Burada sadece ana hatlarıyla bahsettik. Zikrin ayrıntılı olarak yapılışı www.veyselkarane.com sitesinde mevcut. Bu zikri yapan kardeşlerimizin yaşadıklarını, sitede bulunan ziyaretçi defterinden mutlaka okumanızı tavsiye ederim.
Zikre başladıktan sonra dünyaya geliş amacımı da öğrenmiş oldum. Biz bu dünyaya içimizdeki Allah’ın nurunu, diğer adıyla nurundan olan ruhumuzu yüceltmeye geldik Ruhumuzu ilk yaratıldığı gibi, tertemiz hale getirip, O’na teslim etmeye geldik. Kur’an’da diyor ki Rabbim, “Emaneti sahibine verin”. Bizim taşıdığımız, yaratılmış her kulun taşıdığı, emanetin en yücesi, ruhtur. Biz nefsimizi ezmeye(terazi kefesi gibi düşünün, biri aşağı inerken diğeri yukarı çıkıyor), ruhumuzu ise yüceltmeye geldik. Bizim asli görevimiz buymuş. Bildiren, öğreten Allah’a hamdolsun.Nefsi ezebilmenin tek yolu ise zikrimizin içinde geçen Tevhidi çok söylemekle oluyor. Sabah-akşam zikrimizi yaptıktan sonra da gün içinde bolca Tevhid söyleyelim, Rabbimizi ne kadar çok sevdiğimizi kanıtlayanlardan olalım inşallah.