Sevmek, Allah'ın insanlara bahşettiği en güzel lütuflardan biridir. İnsanoğlu sevmezse yaşayamaz, hayatın olmazsa olmazlarından biridir. Her şeyin fazlası zarardır diye bilinir. Sevgi hariç. Sevginin fazlası da güzeldir. Sonsuz deniz, ilim, muhabbet oradadır.
Rabbimiz bir kutsi sözünde: "Ben gizli bir hazine idim. Bilinmek ve sevilmek istedim" buyurmuştur. Bugün yaşadığımız çağdaki eksiklik, Allah'a olan sevgidir. Sevgi; ELİF’tir, kuranı kerimin ilk harfi, var oluşumuzun ana kaynağıdır. Kuranı bile sevgiyle okuyun diyor Allah. Sevgiyle okuyun ki Kuranın sırları sizlere açılsın. Rabbimiz diğer bir kutsi sözünde diyor ki, "Ben bir kulumu seversem, onun gören gözü olurum, onun tutan eli olurum, onun yürüyen ayağı olurum, onun konuşan dili olurum, onun işiten kulağı olurum”. Haydi daha ne duruyoruz Allah’ı sevmek için. Ey akıl sahipleri, herkese ve her şeye zaman ayırıyoruz da, bizleri sevgiyle yaratıp donatan Allah’ı sevmeye niye vakit ayırmıyoruz. O her an bizi bekliyor, niye görmüyoruz? “Kişi sevdiğiyle beraberdir” der Şanlı Resulümüz. Kimi sevdiğimizi anlamak için dilimize dikkat edelim ve bakalım biz kiminleyiz. İnsan neyi çok anarsa, kalbi oraya bağlanır. İnsan sevdiğini anar, andığını sever. Bir kıssadan bahsedeyim sizlere. Rabia Adeviyye annemizin yanında adamın biri sürekli dünyayı kötülüyormuş. Dünyanın fenalığını anlatıyormuş. Rabia annemiz sen dünyayı seviyorsun deyince adam, dünyayı kötülüyorum niye böyle söylüyorsun ki demiş. Rabia annemiz dünyayı andığına göre.. Sevmesen anmazdın, diline almazdın. Peki şimdi düşünün bakalım biz kimi neyi daha çok anıyoruz. Hak olan Allah'ı mı, yoksa dünyayı mı?
Sevgi her şeyin başıdır. Hazreti Resulullah o kadar çok seviyor ki Allah'ı, Rabbimiz, sen olmasan alemleri yaratmazdım diyor. Çünkü kendisine öyle bir sevgili seçmiş ki, kendisini o kadar çok seven bir sevgili seçmiş ki, ne dünde ona yetişebilen var, ne de gelecekte Resulullah'ın sevgisine yetişebilecek olan var. Yunus Emre, Mevlana, Şems-i Tebrizi, Hacı Bayram Veli gibi o büyük sultanlar hep Allah'ı sevmeyi ve sevgiyi anlattılar. Bu yüzden yüzyıllardır saygı duyulup seviliyorlar. Yaşamları ve bize öğrettikleri ile asla unutulmayacaklar. Neden? Çünkü, işleri güçleri sevgiydi. Sevmeyi bilmeyen, içinde merhamet duygusu olmayan bir insan sevemez ki. En büyük sevgidir, Allah sevgisi. Rabbimiz bize sevgisini vermemiş olsaydı, biz O’nu asla anamazdık. Allah dilemeyince yaprak dalında kıpırdamaz, dilemezse tevbe edemeyiz. Rab bizlere izin verdiği için sevebiliyoruz. Sevmemiş olsaydı bizleri, yaratmazdı kullarını. Gelin Allah’ı sevmeye Tevhidle başlayalım. Tevhiddir "Allah'ım seni çok seviyorum" demek. Bu dünyada tevhidi bilmeyenlere tevhidi öğretmeyi ve devamında sevmeyi ve sevdirmeyi kendilerine iş edinenlere uyalım. Bir önceki yazımızda bahsettiğimiz üveysleri arayıp bulalım. Allah'ı, Şanlı Resulünü, ehli beytini ve sevdiklerini insanlara sevdirmektir bir üveysin asli görevi. Artık sevme zamanı, artık sevgi halkasını oluşturma zamanı. Herkesi, Allah için sevme zamanı. Daha neyi bekliyoruz ki sevmek için?
Bakın Yunus Emre atamız ne demiş bizlere; Ben gelmedim kavga için
Benim işim sevgi için
Dostun evi gönüllerdir
Gönüller yapmaya geldim
Üveyslik hakkında daha fazla bilgi için: www.veyselkarane.com
YAZARLAR
Yayınlanma: 18 Ekim 2019 - 10:59
Sadece SEV!
Sevmek, Allah'ın insanlara bahşettiği en güzel lütuflardan biridir
YAZARLAR
18 Ekim 2019 - 10:59
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir