Çanakkale Tabip Odası Yönetim Kurulu adına açıklama yapan başkan Dr. Eftal Yıldırım, sağlıkta şiddetin halen çözülemediğini belirterek çeşitli açıklamalarda bulundu.
“Sağlıkta Şiddete" karşı çıkarılan yasanın yeterli olmadığını dile getiren Dr. Eftal Yıldırım, şunları dile getirdi.
Şiddet karşıtı duyarlılığı artıracağını umuyoruz
Ülkemiz sağlık ortamında şiddet, uzun yıllardır toplumsal bir sorun olma durumunu sürdürüyor. Sözel hakaret ve tacizin yanı sıra silahla yaralamadan, hekim ve sağlık çalışanı ölümlerine varan üzücü tablolar ne yazık ki ülkemiz gündeminden hiç düşmüyor. İçinde bulunduğumuz “COVID 19 salgını” döneminde tüm sağlık çalışanları, kendi sağlıklarını riske atarak canla başla çalışırken ve özveriyle görevlerini yaparken, ne yazık ki Lapseki Cumhuriyet Aile Sağlığı Merkezi’nde görevli Uzman Dr. Sena Akdaş arkadaşımız bir hastanın “sözlü” şiddetine maruz kalmıştır. Yasal yollardan başvurularda bulunarak, faailin hakettiği cezayı alması yönünde gerekenlerin yapılacağı konusunda hiç kimsenin kuşkusu bulunmamakla beraber olayın bilinmesinin, kamuoyu nezdinde sağlık çalışanlarına yönelik şiddet karşıtı duyarlılığı artıracağını umuyoruz.Doktor arkadaşımız görevini sürdürürken, hastanın sorununu çözmeye yönelik yaklaşımlarına karşı bu olumsuz davranışla karşılaşması hem kendisinin hem de birlikte görev yaptığı tüm çalışma arkadaşlarının iş motivasyonunu bozacak ve kendilerini korumasız ve değersiz hissetmelerine yol açacaktır. Olağandışı bir süreçte görevlerini yaparken birçok zorluğa göğüs germeye çalışan arkadaşlarımız, bir de ayrıca “şiddet tehditi” altında çalışmak zorunda kalmamalıdır." Gerekli, ancak yeterli değildir "Bilindiği gibi “Sağlıkta Şiddete karşı çıkarılan yasa” olarak da bilinen, sağlıkta şiddet uygulayanlara ceza artırımı öngören yasa; “Sağlık Hizmetleri Temel Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” sonucu 15.04.2020 tarihinde TBMM’de kabul edilmişti. Türk Tabipleri Birliği 2007 yılından bu yana sağlıkta şiddetin önlenmesi, sağlık kuruluşlarının çalışma koşullarının güvenli ve sağlıklı hale getirilmesi için yoğun çaba göstermektedir. Bu konuda geliştirdiğimiz kapsamlı önerilerimiz ve taleplerimiz bulunmaktadır. Sağlıkta şiddete ilişkin caydırıcılığın arttırılması için suç ve cezalara ilişkin düzenleme yapılması da on yılı aşkın temel taleplerimizdendir. Ne yazık ki çok sayıda meslektaşımızı, sağlık personelini şiddet nedeniyle kaybettikten; sayılamayacak kadar çok sağlık personeli fiziksel ve ruhsal olarak yaralandıktan sonra dahası COVİD-19 nedeniyle sağlık personelinin yaşam riski ve ağır çalışma koşulları altında çalışmasına duyulan ihtiyacın görünür olduğu günlerde, bu yönde bir adım atılmasıyla, buruk bir memnuniyet duyduğumuzu belirtmek isteriz. Bu düzenlemeler, elbette sağlıkta şiddetin önlenmesi için gerekli, ancak yeterli değildir. Sağlık hizmetlerini ücretli hale getiren, ekip hizmetini ve sağlık personelinin içsel motivasyonunu bozan, performansa dayalı ödeme sisteminin acilen değiştirilmesine, çalışma ilişkilerinin demokratikleştirilmesine, güvenceli çalışma koşulları sağlanmasına olan ihtiyacımız devam etmektedir. Bununla beraber, son karşılaştığımız sözel şiddet olayına maruz kalan doktor arkadaşımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletirken, tüm sağlık kuruluşlarında buna benzer olayların bir daha tekrarlanmaması için yetkililerin, gereken altyapı koşullarının sağlanması konusunda daha özenli davranmalarını diliyoruz."
Ülkemiz sağlık ortamında şiddet, uzun yıllardır toplumsal bir sorun olma durumunu sürdürüyor. Sözel hakaret ve tacizin yanı sıra silahla yaralamadan, hekim ve sağlık çalışanı ölümlerine varan üzücü tablolar ne yazık ki ülkemiz gündeminden hiç düşmüyor. İçinde bulunduğumuz “COVID 19 salgını” döneminde tüm sağlık çalışanları, kendi sağlıklarını riske atarak canla başla çalışırken ve özveriyle görevlerini yaparken, ne yazık ki Lapseki Cumhuriyet Aile Sağlığı Merkezi’nde görevli Uzman Dr. Sena Akdaş arkadaşımız bir hastanın “sözlü” şiddetine maruz kalmıştır. Yasal yollardan başvurularda bulunarak, faailin hakettiği cezayı alması yönünde gerekenlerin yapılacağı konusunda hiç kimsenin kuşkusu bulunmamakla beraber olayın bilinmesinin, kamuoyu nezdinde sağlık çalışanlarına yönelik şiddet karşıtı duyarlılığı artıracağını umuyoruz.Doktor arkadaşımız görevini sürdürürken, hastanın sorununu çözmeye yönelik yaklaşımlarına karşı bu olumsuz davranışla karşılaşması hem kendisinin hem de birlikte görev yaptığı tüm çalışma arkadaşlarının iş motivasyonunu bozacak ve kendilerini korumasız ve değersiz hissetmelerine yol açacaktır. Olağandışı bir süreçte görevlerini yaparken birçok zorluğa göğüs germeye çalışan arkadaşlarımız, bir de ayrıca “şiddet tehditi” altında çalışmak zorunda kalmamalıdır." Gerekli, ancak yeterli değildir "Bilindiği gibi “Sağlıkta Şiddete karşı çıkarılan yasa” olarak da bilinen, sağlıkta şiddet uygulayanlara ceza artırımı öngören yasa; “Sağlık Hizmetleri Temel Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” sonucu 15.04.2020 tarihinde TBMM’de kabul edilmişti. Türk Tabipleri Birliği 2007 yılından bu yana sağlıkta şiddetin önlenmesi, sağlık kuruluşlarının çalışma koşullarının güvenli ve sağlıklı hale getirilmesi için yoğun çaba göstermektedir. Bu konuda geliştirdiğimiz kapsamlı önerilerimiz ve taleplerimiz bulunmaktadır. Sağlıkta şiddete ilişkin caydırıcılığın arttırılması için suç ve cezalara ilişkin düzenleme yapılması da on yılı aşkın temel taleplerimizdendir. Ne yazık ki çok sayıda meslektaşımızı, sağlık personelini şiddet nedeniyle kaybettikten; sayılamayacak kadar çok sağlık personeli fiziksel ve ruhsal olarak yaralandıktan sonra dahası COVİD-19 nedeniyle sağlık personelinin yaşam riski ve ağır çalışma koşulları altında çalışmasına duyulan ihtiyacın görünür olduğu günlerde, bu yönde bir adım atılmasıyla, buruk bir memnuniyet duyduğumuzu belirtmek isteriz. Bu düzenlemeler, elbette sağlıkta şiddetin önlenmesi için gerekli, ancak yeterli değildir. Sağlık hizmetlerini ücretli hale getiren, ekip hizmetini ve sağlık personelinin içsel motivasyonunu bozan, performansa dayalı ödeme sisteminin acilen değiştirilmesine, çalışma ilişkilerinin demokratikleştirilmesine, güvenceli çalışma koşulları sağlanmasına olan ihtiyacımız devam etmektedir. Bununla beraber, son karşılaştığımız sözel şiddet olayına maruz kalan doktor arkadaşımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletirken, tüm sağlık kuruluşlarında buna benzer olayların bir daha tekrarlanmaması için yetkililerin, gereken altyapı koşullarının sağlanması konusunda daha özenli davranmalarını diliyoruz."