Sahiller Hepimizin

Çanakkale için büyük bir fırsat kaçıp gitti yıllar içinde yapılmayanlarla. Eski kent korunamadı tarihi dokusu içerisinde. Beton yoğunluğu özellikle eski ve yeni kordon boyunda saçma bir yüksekliğe erişti yıllarla birlikte. Nasıl izin alındığı anlaşılmaz yüksek yapıların silueti bozduğu eski kordona, yeni kordonda ki yapılar da aynı anlamsız yükseklikle eklenince, koruyamadık vesselam Çanakkale’yi.
Golf çay bahçesinden Kepez limana kadar olan sahil şeridini bir gözden geçirin. Bakir kalan tek alan eski salhanaden Kıyı AVM’ye kadar olan alan. Bu bahsettiğim bakir alanın önemi büyük. Şöyle ki; bu alan ile ilgili yeni bir inşaat artış izni talebi var belediyeden ve meclis bu izni verdi. Bu bölgede ki inşaat yoğunlaşması iki katın üzerine çıkıyor bu izin sayesinde. Diyebilisiniz ki; “efendim olsun, zaten olan olmuş, bir orası kalmışsa orası da olsun”. Yok kazın ayağı öyle değil. Eğer o izin bölgeye verilirse, bu gün mevcut olan yapılar da bu inşaat alanı artışından faydalanarak yıkıp yeniden yapacaklardır binalarını. Yani bahsettiğim alan bu kez Kepez sınırına kadar ulaşacak yoğunluk artışı konusunda. Yani, tehlike büyük.
Bu alan Çanakkale halkının kullanımına açılmalı bence. Halkın sahil kenarında rahat bir nefes alabileceği alan yaratılmalı. Çocuklar koşmalı, uçurtma uçurmalı, yapılan modern plajları kent halkı serinlemeli. Belediyenin kent halkının kullanımına süreceği bir yazlık kır düğün alanı oluşturulmalı bir köşesinde. Kermeslerin, fuarların düzenleneceği bir alan ayrılmalı bölgede. Çanakkale’nin son kalan nefes alma noktası, Çanakkale halkının olmalı.
Bölge ile ilgili olarak birkaç yıl önce yine bir inşaat artış talebi olmuştu belediyeden ve meclisin izin vermesine rağmen Başkan Ülgür GÖKHAN kendi yetkisini kullanarak konuyu bir kez daha imar komisyonuna geri göndermişti. Yani o gün için doğru olan Başkan Gökhan tarafından yapılmıştı. Aynı zamanda o günlerde Kent Konseyi Başkanı olan Saim Yavuz’da Kent Konseyi bünyesinde “Sahiller Hepimizin” projesininin çalışmasını yapmış ve Başkan ÜlgürGÖKHAN’a destek vermişti. Bu çalışma Kent Konseyinin internet sitesinde “AKFA DOSYASI” adı altında halen mevcut. Ulaşabilirsiniz. Şaşılacak olan, bu gün Kent Konseyi Başkanı olan Engin KANDEMİR’in konuya olan ilgisizliği. Bu kadar duyarsız bir Kent Konseyi her halde hiçbir ilde yoktur.
Günümüze geldiğimizde; izin belediye meclisinde verildi ama dostum ve Çanakkale Belediye Başkan aday adayı Dr.Celal KARAKAŞ tarafından “yürütmeyi durdurma” talebiyle yargıya taşındı. Henüz bu karar uzun bir sürece rağmen çıkmadı. Sonucu hep birlikte göreceğiz ama; sanki son kalan sahilimize bizlerinde sahip çıkması gerekiyor. Bizler de en az Dr.Celal KARAKAŞ kadar kentimiz için duyarlı olmalıyız. Yöneticilerin gelip geçici olduğu ama yaptıklarının kalıcı olduğu bilincine varmalıyız. Bu gün sahip çıkmadıklarımıza yarın ulaşamayacak olmamız gerçeğini görmeliyiz.
Bu satırları 10 Kasım günü saat 10:49’da büromda yazmaktayım. Az önce sirenler çaldı, kurucu liderimiz ulu önder Mustafa Kemal ATATÜRK için saygı duruşunda bulunduk yurt genelinde. Onun yaptıkları ile övünmek yerine yaptıklarına sahip çıkıp geliştirseydik, çağa uyumlu hale getirebilseydik ilkelerini belki de bu çarpık fikirler hiçbir kentimizde egemen olamayacaktı. Yaptıklarını düzeltemeyecek hale getirip bizlere beton yığınları bırakacak fırsatı bulamayacaklardı. Ufku geniş yöneticiler ile ülkemiz refah seviyesini her alanda yakalayabilecekti ama siyasetin rant kapısı olduğu günümüzde bu tren ne yazık ki kaçmış görünüyor.
Çanakkale’de ki son treni de kaçırmamak için bir fırsatımız var. Bir olalım, çocuklarımıza sahilimizde bir güzel nefes alma alanı bırakalım. Hep birlikte.